Yavuz Bülent Bakiler'i ilk ünüversite 1. sınıfta Türk Dili ve Edebiyat'ı dersi için ezberleyip fon müzik eşliğinde okumamız istenen bir performans ödevi verildiğinde tanıdım. Bu canlı performans için iyi bir şiir gerekiyordu. Bir arkadaş Yavuz Bülent Bakiler'i ısrarla önerincr internetten arastırmak yerine gidip kitabı almıştım. Performans gününe yaklasık iki hafta vardı ben kitabın içindeki şiirlerin büysüne öyle kapılmıstım ki hangisini okuyacağıma karar veremiyordum. Her şiiri ayrı bir dünyaydı benim için.. Bir insan bunca güzeliği nasıl barındırabilir dışına taşmadan, işte şiir böyle bir taşmanın sonucuydu.
Ayrıca Yavuz Bülent Bakiler öyle güzel bir insan ki, dili tarzı siması, muhabbetti... Onun konuşmalarnı dinlerken o süre bitmesin istersiniz. Kendisi de konustukça konuşmak ister.
Ve canımdır kendisi.
HarmanYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 20191,598 okunma
" Bana göre; dilimizin, ırkımızın en büyük düşmanlarından biri olan Stalin sağ olsaydı da bizim Milli Eğitim Bakanlığımızın başına geçip otursaydı, işte ancak böyle kararlar alırdı.’’
“Moskova filim haftası iyi oldu. Yalnız buraya getirilen filmlerden birini seyirciler beğenmemişler. Daha film bitmeden salonu terk etmişler. Bu gibi festivallere katılırken seçeceğiniz filmlerde çok dikkatli olmalısınız. Türkiye’yi geri gösteren filmleri buralara getirmemelisiniz. Çünkü Ruslar böylesi filmleri derhal satın alıyor, sonra da bütün cumhuriyetlerinde halka gösteriyorlar. “İşte Türkiye bu! İşte Türkler böyle! diyorlar. Buna biz sebebiyet veriyoruz.
ATSIZ-KÜR ŞAD-BOZKURTLAR: TURAN'A DOĞRU
Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun
Kür Şad Adı Ne Zaman Doğdu?
Bozkurtların Ölümü Atsız’ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden,
Zeki Velidi, bu kişilere Türkistan bayrağı üstüne el bastırarak bir de yemin ettirmiştir. İşte o zaman Savcı Alöç, anlar ki, inanır ki, bilir ki, bu dernek gizli bir dernektir. Çünkü üyeler, lâiklik kaidelerini çiğneyerek bir de yemin etmişlerdir. Mahkeme başkanı bu hususu Zeki Velidi'ye sorar.
Zeki Velidi: “Evet der. Doğrudur. Üyelere Türkistan davası için çalışacaklarına, beni yarı yolda koyup gitmeyeceklerine dair yemin ettirdim. Ne var bunda? Bu nasıl gizli bir cemiyettir ki izin alabilmek için İstanbul Valisi Lütfi Kırdar'a başvuruyorum? Bu nasıl gizli bir cemiyettir ki Ankara'ya gidip Genelkurmay Başkanıyla görüşmek istiyorum. Türkiye'de gizli cemiyetler böyle mi kuruluyor?"
’’Bana göre, dilimizin, ırkımızın en büyük düşmanlarından biri olan Stalin sağ olsaydı da bizim Milli Eğitim Bakanlığımızın başına geçip otursaydı, işte ancak böyle kararlar alırdı.’’