Peygamberimizin hırkasını sakladığımız cennet gibi yeşil bir odanın türkkari penceresi önünde durduk. İçerde iki hafız vardı. Biri ellerini kavuşturmuş gözlerini yummuş oturuyordu, diğeri diz çökmüş müsterih ve yüksek bir sesle okuyordu, rehberime sordum: "Hırka-i Saadet önünde Kur'an ne zaman okunur?" dedi ki: "Dört asırdan beri her saat! geceli gündüzlü. "