YouTube kitap kanalımda Albert Camus'nün hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/-_X3xWwwAoA
Şu an hangi işi yapıyorsanız o işi derhal bırakın ve Camus'nün Mutlu Ölüm kitabını sipariş edip okuyun. Bakın okuduğum yüzlerce kitabın arasından çok çok az kitap için böyle pozitif
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski etkinliğimiz bitmiştir. Katılan ve emeği geçen herkese, kendi adıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Dostoyevski ile kalın!
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, adamdır! Biz de, adam olandan ders alalım dedik ve etkinlik düzenlemeye karar verdik. Daha doğrusu, bu fikir güzel insanlardan - https://1000kitap.com/incierdem
Merhaba dostlar. Günlük hayatımız alışkanlıklarımızı nasıl da etkiliyor değil mi? Yaşadığımız şartlardan dolayı, doyasıya kitap okuyamamanın üzüntüsünü yaşarken, bir yandan da normal şartlarda olmasa da görevimi yaptığım için mutluluk duyuyorum. Çünkü her an birilerinin gazabına uğrayabilir ve görevimden uzaklaştırılabilirim. Görevden
"Köylü milletin efendisidir!"
Sahi öyle midir gerçekten? Hangi vakit efendiydiler sefa sürdüler, hangi vakit kıymetliydiler değer gördüler, peki ya hangi vakit kaybettiler güçlerini ve kıymetlerini? Ben vereyim cevapları derhâl. Yalnızca oy zamanı kıymetliydi köylü milleti, geri zamanlar eski halleriydi onlara lâyık görülen, hatta
Son zamanlarda en çok muhatap olduğumuz sorulardan biri de evlilikte denklik meselesi. Özellikle kadınların top yekûn tahsil ve meslek sahibi olmaları bu anlamda farklı bir durum ortaya çıkardı. Şöyle ki; öğretmen, avukat vs. olup da evliliği erteleyen birçok kardeşimiz, hali hazırda kendilerine gelen taliplerinin dini ve ahlaki durumunu olumlu
Oğuz Atay
artık yaşamak istemiyorum...
onların istediği gibi yaşamak istemiyorum...
normal bir insan olmaya zorladılar,
bana boş yere vakit kaybettirdiler.
olmayınca da anormal dediler.
başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım,
mürekkeple yazmışlar;
oysa ben kurşun kalem silgisiydim,
azaldığımla kaldım.
kötü bir resim asarım korkusuyla
hiç resim
Yazmayacağım diyorum, içimde bir kıpırtı, bırak lan diyerek seviye düşürüyorum, yine de olmuyor. Sen nasıl adamsın kardeşim. Bu kalınlıkta bir kitabın içine nasıl bu kadar çok şeyi sığdırabiliyorsun. Bir de basit görünümlü derin derin cümleleri nasıl kuruyorsun, o aforizmalar yok mu, şaşkınım. Okurken çok mutlu ettin beni, bazen istemsiz elimi
SANA YÖNELDİM
Kuluna göz verdin, “gör Beni’’ dedin,
Dil verdin, “bilene sor Beni’’ dedin,
Gönül verdin, “hayra yor Beni’’ dedin,
Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim.
Nice dervişlerle, uzun söyleştim,
Kör kör bakan, kullarınla eyleştim,
İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım,
Aldığım hisseyle, Sana yöneldim.
Bolca bolca verdin, gönül