"Nasıl bu kadar muhteşem olabiliyordum, tek bir cümlenin içinde -tek bir- aynı nefeste bir bilinç, bir yer, bir zaman, bir mevsim, bir ben, bir his ve politik bir ikilem yaratabiliyordum.
Ve aynı zamanda da büyük şema.
Harika.
Şaşırtıcıydım ve bu düşünceyle kendimi şımarttım, çakıl taneleri artık çatırdamıyordu, yağmuru duydum, sadece sazdan çatının ve saksıların üzerine düşen yağmuru, çatı kiremitlerinin altındaki kuşların kanatlarını, kendilerini yağmurdan nasıl temizlediklerini duydum, tıpkı benim burada, özgürleşmiş ve kendimi kelimelerimin, gizemli bir nedenle hayat verdiğim kendi mükemmelliğim ya da yazın açan bir gül gibi birden bire, doğru sıcaklıkta, toprak yağmur aldığında, güneş ışıdığında, insanlar tatildeyken ve burunlarını açan güllere sokmaya ve kokularını içlerine çekmeye hazırken ortaya çıkan yaratıcılığımın ağırlığında uykuya bırakmış uzanırken kendimi zamandan ve evrenden temizlemem gibi. Benim deham da aynı şekilde ortaya çıktı. Niteliklerimi geliştirmek için çok çalıştım, onları aşıladım, biçtim, ektim, suladım, korudum ve onlarla uğraştım ve bir gün, sıcak yaz mevsiminde güneş yükseldiğinde ve Rosenberg çifti ortaya çıktığında, bütün masalı yazma düşüncesine kapıldım, şimdiyse çok yakında, bu dünyanın olacaktı. Biliyordum - dünyanın. Bununla dünyaya ulaşılacak. Uyudum, uyu..."