Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
2014 #nobelödülü almış Fransız yazar #PatrickModiano ile tanışma kitabım olan #HüzünlüEv ; altmışlı yıllarda bir yaz mevsiminde, genç bir kont olan rus asıllı Victor Chmara, Cezayir savaşı sürerken Paris’ten kaçarak Fransa- İsviçre sınırındaki küçük bir tatil kasabasına gelir. Burası görkemli otelleri, seçkin müdavimleri ve varlıklı sakinleriyle
Hüzünlü Ev
Hüzünlü EvPatrick Modiano · Can Yayınları · 202245 okunma
Reklam
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bu kadının kitaplarını okumayı seviyorum. Hep aşk kokan, gençlik kokan ve bazen hüzün bazen gerilim yaratan bir tavrı var. Yine bir aşk hikayesi ile karşıladı bizi. Beyah ve Samson... İki farklı hayat iki aynı hayat aslında onlarınki. Tek gecelik bir ilişkinin çocuğu olan Beyah, bağımlı olan annesinin hayatını kaybetmesi ile 19 yaşında babasının yanına gider. Oldukça zor bir yaşam sürdüğü annesinden sonra babası ve ailesi ile yaşamaya başlar. Burada üvey kız kardeşi, Marcos ve Samson ile tam da bir yaz mevsiminde yaşanacaklar şeklinde devam eder. Sonra ikisinin aşkı alevlenirken Samson'un aslında birçok yalan söylediği ve birden fazla suç dosyasının olduğu ortaya çıkar. Ama Beyah ne olursa olsun hep onun arkasında durmuş hiç vazgeçmemiştir. Fakat Samson hapiste geçirdiği süre boyunca ondan uzaklaşmış hiç iletişim kurmasına müsade etmemiştir. Ta ki yıllar sonra tahliye olana kadar. Beyah ona verdiği sözü tutmuş üniversiteyi bitirmiş hapisten çıktığı gün de saatlerce kapıda onu beklemiştir. Bunca yıla rağmen aşkları kaldığı yerden aynı tutku ve arzuyla doludur. Bir okyanusta başlayan aşkları yine bir okyanus kenarında sarılarak son bulur. Coho okuyanlar bilir ki kitapları biraz müstehcendir. Fakat" Her Kalp Kırılır"diğerleri ile kıyaslanamaz düzeyde hafif kalmış. Sürükleyici ve güzel bir hikaye ile sona eren keyifli bir romandı.
Her Kalp Kırılır
Her Kalp KırılırColleen Hoover · Ephesus Yayınları · 20213,074 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Güneş Batarken
Shūji Tsushima. Bilinen adıyla Osamu Dazai. “Yaz çiçeklerini sevenler, yazın ölür derler.” Bu eser başlı başına Osamu Dazai’nin insanlığa son bir vedası gibi geliyor bana. Yaz mevsiminde doğmuş ve yine yaz mevsiminde hayatını sonlandırmış birisi Osamu Dazai. Bu detayı hatırlamak söylediği söze yüklenen anlamı değiştiriyor haliyle. Tekrar ve
Güneş Batarken
Güneş BatarkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 20232,520 okunma
.... Otomobilin toplumsal ideolojisi Arabaların en berbat yanı deniz kıyısındaki şatolara veya villalara benzemeleri: Yalnızca çok zengin bir azınlığın keyfi için icat edilmiş, kavramsal olarak ve doğası gereği asla halk için tasarlanmamış lüks tüketim malları. Herkesin sahip olması halinde kullanım değerini kaybetmeyen elektrikli süpürge, radyo
64 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Çocuk meşe, anne meşeye boyunun uzamadığını ve bunun iki yıldır sürdüğünü söyler. Bunun üzerine annesi durumun yıllar öncesine dayandığını anlatır. Şöyle ki, yıllar önce yaz mevsiminde tüm meşeler çok susamışken biri çıkıp bir çözüm atar. O, köklerini en derine dallarını da en yükseğe uzatacak ki gerekli olan suyu emip güneşten de diğerlerini koruyacak. Diğer meşeler fikri güzel bulup ona yardımcı olurlar. O meşe de dediğimi yapar ama iş suyu dağıtmaya gelince öyle olmaz. Her şeyi kendine ayırır. Üstelik bunun için de kibirlenir. Sanki her şeyi kendisi düşünmüş de diğerlerinin yardımı olmamış gibi. Küçük meşe bunu öğrenince önce bir karıncadan, onun işi olduğu için arıdan, onun da işi olduğu için kelebekten yardım istemek ister ama hiçbiri onu dinlemez çünkü işleri vardır. Bir akşam parlayan şeyleri görmek istediğimde baykuşla tanışır. Baykuş ona düşünmeyi öğretir. Küçük meşe günlerce düşünür. Bir gün palamutunu küçük bir karıncaya verir, küçük meşe karıncaya daha sonra olan biteni anlatır ve ondan yardım edeceğine dair söz alır. Yaz bitip güz gelince tam da kış uykusuna yatacakken meşe bir fırtına başlar. Çat sesleri duyulur. Bahar gelip uyandıklarında büyük meşenin ikiye ayrılıp yıkıldığını görür. Meğer dışardan karıncalar içeriden tahta kuruları onu kemirmiş. Fırtına da devirmiş. Böylece küçük meşe güneşe ve yıldızlara bakar olmuş. Boyu da uzamış. Onun adı artık filozof meşe olmuş. Hee şey düşünmeyi düşünmekle başlamıştı. Metaforlar çok güzel. Büyük meşe aslımda hepimizin hayatında olan birilerini simgeliyor. Önemli olan küçük meşe olabilmek…
Filozof Meşe
Filozof MeşeAnooshirvan Miandji · Bilgi Yayınevi · 2018483 okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ünlü ve bol ödüllü Japon yazar Taiçi Yamada’dan okuduğum ilk ve tek kitaptı Yabancılarla Bir Yaz. Eşinden boşanan senarist Hideo Harada, ofis olarak kullandığı çok büyük ve modern bir binada yaşamaya başlar. İşlek bir yol kenarında olan bina gündüzleri kalabalık olmasına rağmen, geceleri kimsenin kalmadığı ıssız ve çok sessiz bir yapıdır. Sıcak bir yaz mevsiminde Hideo, binada geceleri kalan iki kişiden biri olduğunu farkeder. Binada yaşayan diğer kişi olan, Kei adlı gizemli yalnız kadın bir akşam saatinde Hideo’nun dairesine gelerek onunla tanışmak ister. Hideo ise yetişkin bir adam olmasına rağmen, henüz 12 yaşında bir çocukken bir araba kazasında kaybettiği anne ve babasının yasını tutmaktadır ve boşandıktan sonra artan yalnızlığıyla birlikte onlara olan özlemi depreşmiştir. Bir gün Tokyo Asakusa sokaklarında dolaşırken babasının sesine benzeyen bir ses duyar. Oldukça gizemli ve gerilimli olarak ilerleyen kitap son sayfalarda oldukça ürkütücü bir hal aldı ki bayıldım. Kesinlikle klasik bir Japon edebiyatı kitabından beklediğim efsanelikte bir eserdiÇok keyifle okudum çok çok sevdim
Yabancılarla Bir Yaz
Yabancılarla Bir YazTaichi Yamada · İthaki Yayınları · 2022212 okunma
"Nasıl bu kadar muhteşem olabiliyordum, tek bir cümlenin içinde -tek bir- aynı nefeste bir bilinç, bir yer, bir zaman, bir mevsim, bir ben, bir his ve politik bir ikilem yaratabiliyordum. Ve aynı zamanda da büyük şema. Harika. Şaşırtıcıydım ve bu düşünceyle kendimi şımarttım, çakıl taneleri artık çatırdamıyordu, yağmuru duydum, sadece sazdan çatının ve saksıların üzerine düşen yağmuru, çatı kiremitlerinin altındaki kuşların kanatlarını, kendilerini yağmurdan nasıl temizlediklerini duydum, tıpkı benim burada, özgürleşmiş ve kendimi kelimelerimin, gizemli bir nedenle hayat verdiğim kendi mükemmelliğim ya da yazın açan bir gül gibi birden bire, doğru sıcaklıkta, toprak yağmur aldığında, güneş ışıdığında, insanlar tatildeyken ve burunlarını açan güllere sokmaya ve kokularını içlerine çekmeye hazırken ortaya çıkan yaratıcılığımın ağırlığında uykuya bırakmış uzanırken kendimi zamandan ve evrenden temizlemem gibi. Benim deham da aynı şekilde ortaya çıktı. Niteliklerimi geliştirmek için çok çalıştım, onları aşıladım, biçtim, ektim, suladım, korudum ve onlarla uğraştım ve bir gün, sıcak yaz mevsiminde güneş yükseldiğinde ve Rosenberg çifti ortaya çıktığında, bütün masalı yazma düşüncesine kapıldım, şimdiyse çok yakında, bu dünyanın olacaktı. Biliyordum - dünyanın. Bununla dünyaya ulaşılacak. Uyudum, uyu..."
Rivayetlerde var ki: "Deccal'ın birinci günü bir senedir, ikinci günü bir ay, üçüncü günü bir hafta, dördüncü günü bir gündür." لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ bunun iki tevili vardır: Birisi: Büyük Deccal'ın kutb-u şimalî dairesinde ve şimal tarafında zuhur edeceğine kinaye ve işarettir. Çünkü kutb-u şimalînin mevkiinde bütün sene, bir gece bir gündüzdür. Bir gün şimendifer ile bu tarafa gelse yaz mevsiminde bir ay mütemadiyen güneş gurûb etmez. Daha bir gün otomobil ile gelse bir haftada daima güneş görünür. Ben Rusya'daki esaretimde bu mevkiye yakın bulunuyordum. Demek büyük Deccal, şimalden bu tarafa tecavüz edeceğini mu'cizane bir ihbardır. Şualar
Bu yaz da geçti
Bu yazda geçti... İşte yine Eylül. Hazan mevsiminin tiktakları vurmaya başladı. Güneş ‘Benden bu kadar deyip söndürmeye başladı ateşini. Işınları yakmıyor artık bedeninizi. Altında ne kadar dursanız nafile. Birazdan yağmurlar da başlayacak. Yazlıktakiler denklerini toparlamaya başladılar çoktan. Çay bahçeleri sandalyelerini üst üste
Sayfa 86 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
150 syf.
9/10 puan verdi
Karanlıkta Monotoni
Karanlıkta Monotoni
Hasan Morkoç
Hasan Morkoç
Merhabalar #öyküsever misiniz? Ben cok severim arkadaşlar Yaz mevsiminin sona erdiği,serin Sonbahar mevsiminin ruhumu okşayan o tatlı huzurla,bir akşam üstü balkon sefamda bana eşlik eden #karanlıktamonotoni eserini bir bakayım dedim bir de baktım bitmiş eser Okuduğum #öykükitabı yazarımız #hasanmorkoç a,sonbahar mevsiminde batan güneşin tadını çıkarmak icin verdiği bir molada,yanına oturan yorgun ve donuk yüzlü,beyazlaşmış saçlara,uzun sakallara sahip tanımadığı,gizemli yabancı bir adam tarafından verilir. Kara defterde yazan #öyküler in tamamını ezberlediğini söyleyen adam,bu defteri on yıl önce yine bir Sonbahar gününde aynı yerde şehri seyrederken kendisinin verdiğini söyler.Defteri verirken de”bu lanetten kurtar beni”diye yalvarır. “Sizi esaretten kurtarmak icjn defteri sizden aldım ve o günden sonra devamlı defterde ki öyküleri okuyup,içerisinde saklı olan anlamları bulmaya çalıştım.Anlamsızlıktan baska bir şey bulamadım.”der Ayrıca adam,her okuduğunda hayata karşı gittikçe hissizleştiğini ve bakışlarının donuklaştığını,iyi olan duygularının içinde bir lanet gibi kemirdiğini,hem cok iyi bir dost hem de azılı bir düşman gibi olduğunu söyler ve defteri bırakıp gider. Defteri aldıktan sonra,her gün öyküleri okumaya başlar,okudukça içinin boşaldığını hisser…. Birbirinden bağımsız dokuz öyküden oluşan kitabımızı tum #öyküseverler e #okuyun der susarım
Ece Ceren Gültepe
Ece Ceren Gültepe
@elpisyayinlari #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi #fyp #öykülersesleniyor #oyku #öykü #kitapsızasla
Karanlıkta Monotoni
Karanlıkta MonotoniHasan Morkoç · Elpis Yayınları · 20237 okunma
200 syf.
2/10 puan verdi
Aile vandalı
Her insanın farklı olmasından dolayı dünya hayatında yaşarken beklentileri, ilgi ve alakaları hep farklı oluyor. İlgileri ya da hobileri kullanırken her canlı bunu kendi lehine çevirmeli. Kitabın ana karakteri olan Bayan Edna kitap boyunca, rüzgarın önündeki yaprak misali içindeki duygusu, kendisini nereye ittiyse oraya savruldu. İnsan doğası
Uyanış
UyanışKate Chopin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,979 okunma
O kadar güzel ki...
Selef-i sâlihînden biri şöyle demiştir: “Kulun yaz mevsiminde havadan şikâyet ederek ‘Bu ne kadar sıcak bir gün!’ dememesi Allah’ın kazasına güzelce râzı olduğunun belirtisidir. Bu sözü kışın söylese bu ise şükür olur. Şikâyet her durumda rızâya aykırıdır. Yemekleri kötülemek ve ayıplamak Allah’ın kazasına rızâ göstermeye aykırıdır.” Çünkü; sanatı kötülemek, onu yapan sanatkârı kötülemektir. Var olan her şey de nihâyetinde Allah’ın sanatıdır. Birinin; “Fakirlik; belâ ve meşakkattir”, “Aile ve aile efradı keder ve yorgunluktur!”, “Meslekle iştigal etmek zorluk ve meşakkattir!” demesi ve benzeri bütün sözler rızâya zarar veren aykırı hallerdir. Aksine; uygun olan ise tedbiri müdebbirine, memleketi de sahibine bırakması ve Hz. Ömer’in(ra) dediği gibi demesidir: “Ben zengin veya fakir olarak sabahladığıma aldırmam. Zîrâ bu ikisinden hangisinin benim için hayır olduğunu bilmiyorum.”
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.