Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
günlük 23.11.2022 13.45
Merhaba Günlüğüm ; Bu sabah on ikide uyandım. Kahvaltıyı her zamanki gibi kardeşim hazırlamıştı bana seslendi çay hazır diye .kalkmadım. Saatimin alarmına daha vardı. Saati yerine bıraktım dalmışım .bir rüya daha gördüm. Bu dün geceden beri kaçıncı rüya. Bilinçaltım fazlalıkları mı atıyordu . Aklını yemişssin sen dedim kendime. Çalar saat
Reklam
Analog kolaj çalışmaları
Şu an sevişmiyorum, sizinle konuşuyorum. #216030815 Çocukluk Ağrısı #216324326 Alkolün Çevresinde #216579951 Yabancı sevgilerden sıyırdığın kara yaşamak tortusu. #216966815 Travmalardan travma
Biz çok normal adamlar değiliz. Sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. Dünyada herkes anormal sanki. Belki de hepimiz normaliz. Yanlış zaman da, yanlış yerde… Ya kusura bakma insan eline kalem alınca değişik şeyler yazmak istiyor. Ben pek anlamam bu işlerden. Sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki. Bir yerden sonra hep yırttım. Bu sefer üşeniyorum. Herhâlde sana gönderemeyeceğim için. Daha doğrusu bira içerek yazdığım için utandım herhâlde. Kim bilir orda hava nasıl. Kim bilir neleri özledin. Biraz salakça olacak ama; burası da çok boktan. Sanki herkes katil, ya da herkes yalnız. Burdan çok fazla farkımız yok. Aslında var; biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. En büyük fark bu heralde. Beni burda ayakta tutan dostlarım. Seni de umarım bişeyler ayakta tutuyordur. Ama eminim benden daha fazla sevenin var. Ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. Biz mücadele edenlerin peşindeyiz, kimi zaman. Ben senden hoşlandım. Ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. Sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya. Ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben ya da ne bilim tuhaf oluyorum. Dışarı çıktığında bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanacağım ve veremeyeceğim. Olsun. Sana yazmasaydım içimde kalırdı. Sen içerde ben dışarda, siz içerde biz dışarda. Ya öyle işte. Yine yazamadım. BEHZAT Ç.
Behzat Ç. Hayaletin Mektubu
biz çok normal adamlar değiliz. sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. dünyada herkes anormal sanki. belki de hepimiz normaliz. yanlış zamanda, yanlış yerde. ya kusura bakma, insan eline kalemi alınca, değişik şeyler yazmak istiyor. ben pek anlamam bu işlerden. sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki, bir yerden sonra yırttım. bu sefer üşeniyorum, herhalde sana gönderemeyeceğim için. daha doğrusu, bira içerek yazdığım için utandım herhalde. kim bilir orada hava nasıl, kim bilir neleri özledin. "biraz salakça olacak ama, burası da çok boktan." sanki herkes katil. ya da herkes yalnız. oradan çok farkımız yok. aslında var, biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. en büyük fark bu herhalde. beni burada ayakta tutan, dostlarım. seni de umarım bir şeyler ayakta tutuyordur. ama eminim, benden daha fazla sevenin var. ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. biz mücadele edenlerin peşindeyiz. ben senden hoşlandım, ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. "sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya." ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben, ya da ne bileyim, tuhaf oluyorum. dışarı çıktığında bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanacağım ve veremeyeceğim. olsun, sana yazmasaydım içimde kalırdı. sen içeride ben dışarıda. siz içeride biz dışarıda. ya öyle işte.. yine yazamadım..
600 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
#SUSTUMANNE #DEMETALTINYELEKLİOĞLU #KIRMIZIKEDİ / 593 sayfa Merhaba arkadaşlar, Sustum Anne, Şükûfe Nihal'ı anlatmaktadır (d. 1896, İstanbul - ö. 24 Eylül 1973, İstanbul), Türk şair, öğretmen, eylemci, aktivist. Bununla birlikte tanınmış edebiyatçılar ve Türkiye tarihi romanı. Türkiye’nin önemli toplumsal değişmeler geçirdiği bir dönem olan
Sustum Anne
Sustum AnneDemet Altınyeleklioğlu · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019141 okunma
Reklam
"Ya öyle işte. Yine yazamadım.."
"Biz çok normal adamlar değiliz. Sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. Dünyada herkes anormal sanki. Belki de hepimiz normaliz. Yanlış zaman da, yanlış yerde.. Ya kusura bakma insan eline kalem alınca değişik şeyler yazmak istiyor. Ben pek anlamam bu işlerden. Sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki. Bir yerden sonra hep yırttım. Bu sefer üşeniyorum. Heralde sana gönderemeyeceğim için. Daha doğrusu bira içerek yazdığım için utandım heralde. Kim bilir orda hava nasıl. Kim bilir neleri özledin. Biraz salakça olacak ama; burası da çok boktan. Sanki herkes katil, ya da herkes yalnız. Burdan çok fazla farkımız yok. Aslında var; biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. En büyük fark bu heralde. Beni burda ayakta tutan dostlarım. Seni de umarım bişeyler ayakta tutuyordur. Ama eminim benden daha fazla sevenin var. Ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. Biz mücadele edenlerin peşindeyiz, kimi zaman. Ben senden hoşlandım. Ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. Sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya. Ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben ya da ne bilim tuhaf oluyorum. Dışarı çıktığında bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanacağım ve veremeyeceğim. Olsun. Sana yazmasaydım içimde kalırdı. Sen içerde ben dışarda, siz içerde biz dışarda. Ya öyle işte. Yine yazamadım.." "Hayalet" youtu.be/5jiCjYnrlRU
Hikaye
Kıralların yolundan geçtim Vurdumduymaz düşleri vardı hepsinin Bir yudum su içtim pınarlarından Verdiğim sözleri tutmak isterdim Yoruldum yoruldukça yürümekten Kalbimde bir mazi biriktirdim Harcamaya kıyamadım pazarlarda Bir türlü bitmeyen iç kavgalarında Fırsatları teptim geldikçe öteledim Kaybetmeyi seçtim kaybettikçe sevdim Yürüdüm hayatın gözlerine bakarak İnsanlara bakamadım insanlığı aradım İnsanlıktan utandım insanlara bakınca Sonu bir sevda olmalıydı her hikayenin Güzel bitmeliydi tüm hikayeler Elim gitmedi yazamadım Bir hikaye biter bir hikaye başlardı çünkü Bir yerde hüzün bir yerde neşe Birbirini takip ederdi hep gündüz ile gece Hikayenin sonu sizlere kalmış ..
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Başın öne eğilmesin...
Sen ki, güzelliklere aşık, hayata bağlı, umudu hep içinde taşıyan, arkadaş canlısı, dost biriydin Ali'm. Sen ki, çevrendeki edebiyat dostlarınla en güzel sohbetlerini yapardın. Sen ki, edebiyatımıza en güzel eserlerini kazandırdın. Ama "Karanlık Güç"ler yazmana izin vermedi. Çünkü onlar emeğe düşman, onlar güzele düşman, onlar umuda
Başın Öne Eğilmesin
Başın Öne EğilmesinHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2007672 okunma
Doz aşımına girdim yine..
biz çok normal adamlar değiliz. sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. dünyada herkes anormal sanki. belki de hepimiz normaliz. yanlış zamanda, yanlış yerde. ya kusura bakma, insan eline kalemi alınca, değişik şeyler yazmak istiyor. ben pek anlamam bu işlerden. sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki, bir yerden sonra yırttım. bu sefer üşeniyorum, herhalde sana gönderemeyeceğim için. daha doğrusu, bira içerek yazdığım için utandım herhalde. kim bilir orada hava nasıl, kim bilir neleri özledin. "biraz salakça olacak ama, burası da çok boktan." sanki herkes katil. ya da herkes yalnız. oradan çok farkımız yok. aslında var, biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. en büyük fark bu herhalde. beni burada ayakta tutan, dostlarım. seni de umarım bir şeyler ayakta tutuyordur. ama eminim, benden daha fazla sevenin var. ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. biz mücadele edenlerin peşindeyiz. ben senden hoşlandım, ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. "sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya." ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben, ya da ne bileyim, tuhaf oluyorum. dışarı çıktığında bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanacağım ve veremeyeceğim. olsun, sana yazmasaydım içimde kalırdı. sen içeride ben dışarıda. siz içeride biz dışarıda. ya öyle işte.. yine yazamadım.. Behzat Ç.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.