Ulu Hakan Abdulhamid Han .
Okudukça merak ettiğim daha da okumak istediğim ... Nadide kişiliğe sahip Osmanlı Padişahı 2.Abdulhamid Han .... Abdulhamid Han'ı ve onun dönemini anlatan tavsiye edebileceğiniz değişik bakış açılarına sahip yazar ve kitaplar tavsiye edebilecek var mı acaba???
Meçhul Yazar
"Üç yıl yatılı olarak okumuş olduğun lisenin kapısının önünde sigara içen yetişkin bir adam olarak kendilerini sokağa fırlatan öğrencilere hayretle bakıyorsun. Bunlar çocuk yahu, diye düşünüyorsun içinden. Oysa lise dediğinde, kendini hep sabah soğuk suyla tıraş olurken anımsıyorsun. Erkekliğe adım attığın yıllar olduğu için kendini hep büyük düşünmüşsün. Oysa düşlerinin dehlizlerinde umutsuzca çıkış aradığın o bina bile ne kadar küçükmüş."
Reklam
Hani derler ya, "yazar öyle bir anlatıyor ki o diyarlara gidiyorsun," Klingsor'un Son Yazı isimli kitabı okurken de o diyarlara gidiyorsun ama "bak gördük, kurbanın olayım daha anlatma" diyebilmek için. Kitabın kendisi 61 sayfa, yazarın yaptığı tasvir 60 sayfa. Dişim ağrıyor şu an.
Bir kitaba yapılan en büyük kötülük yırtmak değil okumamaktır.!!!
Türkiye'de beyzbol oynanma oranı düşük ama beyzbol sopası satışı yüksek ya işte kitap okuma ile satışı arasında da öyle bir ilişki var. Çoğunun evinde her tarafı dantellerle bezeli içi türlü kitap dolu raflar var ama ne yazık ki o rafa uzanan bir el yok. Bir kitaba yapılan en büyük kötülük yırtmak değil okumamaktır. Düşünsenize evinizde yıllardır kapısı açılmamış içinde ne olduğunu bilmediğiniz bir oda var. Ne yaparsınız onun icini merak edip görmek için türlü taklalar ararsınız değil mi? Peki evinizde bir oda değil bir sürü farklı dünya var siz onları merak etmeden nasıl yaşıyorsunuz? Bir de neden otobüste, metroda kitap okuyan birisini görünce şaşırıyorsunuz. Burası japonya mı ya diye garip bir espiri yapma gereği içerisine giriyorsunuz. Okumak.... Okumak ve okuduğunu anlamak neden uzak bize... Bir kitap okuyan her şeyi bildiğini sanır iki kitap okuyan bazı şeyleri bildiğini sanır üç kitap okuyan hiçbir şey bilmediğini anlar demiş yazar da peki bu kadar az okumaya rağmen bu kadar bilmişlik ne? Okuyun okumaktan kime ne zarar gelmiş. Okuyana değil okumayana şaşırın. Okumuyorsaniz da gölge etmeyin okuyan insanlara...
Ve bazen tek bir doğru ile insan hayatı baştan yazar
Oğuz Atay'ın Mezar Taşı
Mezar taşlarının bir anlamı vardır. En basit haliyle geride kalan yakınları için aziz bir hatıradır. Oğuz Atay da sıradan bir insan değil. Bir yazar. Topluma mal olmuş bir kişi ve bundan 40 sene evvel vefat etmiş. Ancak yozlaşmada zirveye oynayan, 3. sınıf edebiyat dergilerini okuyunca kendini dünyanın en büyük edebiyat severi sayan gençlerimiz (Ergen demek istemiyorum sanki hafifletiyor gibi oluyor o zaman yapılan saçmalığı) Oğuz Atay'ın mezar taşını kirletmeyi kendinde hak görmeye başlamış. Bir insanı çok seviyorsanız ve mezarını ziyaret etmek istiyorsanız biraz su ve birkaç çiçek yeterli olacaktır. Dua edip etmemek bile kişinin inanışına kalmıştır. Maalesef bu yapılan yanlışı savunanlar da var. Ortaya kanıt olarak konulmaya çalışılan da yurtdışındaki bazı sanatçıların mezar taşlarını örnek göstermek. İnsanlar yaptıkları yanlışları başka yanlışlar ile örtmeye kalkarsa veya başkasının yaptığı yanlışı sürdürmeye kalkarsa her şey çığrından çıkmaya başlar. Kişiler her istediğini özgürce yapma hakkına sahip değildir. Çünkü bir kişinin özgürlüğü, başka birisinin özgürlüğünün başladığı yerde biter.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.