Bazı yollar yalnız yürünmelidir. Bir sabah Mevlana uyanır ki Şems artık yoktur. “Kırk yıldır aradığımdın neredesin ey Şems? diye haykırır. İnanmak istemez önce dostunun yokluğuna .Ancak günler geçtikçe Şems’in gittiğini kabullenir. Mektuplar yazar , şiirler yazar , derdini neye üfler , feryadını semaya döker ama Şems yoktur.
Aydın olmak başka şey, okur-yazar olmak başka şeydir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Bazı yollar yalnız yürünmelidir...
“Mevlana ilimde ve ilimi anlamakta derinleştikçe, içindeki yangını da giderek büyür. Şems sonunda onun kendisi olmadan da aşkı yaşayabilmesi ve bu sürecin içinden tek başına geçebilmesi için ansızın çekip gider. Bir sabah Mevlana uyanır ki Şems artık yoktur. ‘Kırk yıldır aradığımdın, neredesin ey Şems?’ diye haykırır. İnanmak istemez dostunun yokluğuna, ancak günler geçtikçe kabullenir. Mektuplar yazar, şiirler yazar, derdini neye üfler, feryadını semaya döker ama Şems artık yoktur.. Böylesine derin ve güçlü bir zihinsel ve ruhsal bağ oluşmuştur aralarında. Şems, öyle iyi bir öğretmendir ki yokluğunda bile aktarabilmiştir Mevlana’ya öğretmek istediğini.. Bir gün Mevlana, ‘Ey Şems,’ demiştir, ‘Yokluğunda buldum gerçek seni...”
Öğretmenin tanıklığı önemlidir. Öğretmen neye tanıklık ederse o gelişir ve gerçekleşir. Dolayısıyla öğretmen, yaptığı tanıklıkla bir öğrencinin hayatını olumlu veya olumsuz yönde değiştirebilir. Değerli eğitimci Zeki Sarıhan’ın “Unutulmayan Öğretmenler” isimli kitabında okumuştum: Yazar Fakir Baykurt’un Türkçe öğretmeni Kemal Demiray, bir gün Baykurt’un kendi çocukluğunu anlattığı bir kompozisyonla ilgili olarak tüm sınıfın huzurunda şu değerlendirmeyi yapmış: “Gorki de yazsa ancak bu kadar yazabilirdi…” Fakir Baykurt’un bu müthiş tanıklıktan nasıl etkilendiğini sanırım konuşmaya gerek yok…
Sayfa 171 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
Hedefi takıntı yapmamak.. Akışı yakalamak için net bir hedefe sahip olmak önemlidir, ama işe koyulduğumuzda onu arkamızda nasıl bırakacağımızı da bilmek zorundayız. Yolculuk başladıktan sonra hedefimizi takıntı yapmadan dikkate almalıyız. Bunlar o anda olmalı ve akmalıdır. Kişi madalyayı ailesine gösterdiğinde ne kadar gurur duyacağını düşünürken bir saniyeliğine odağını kaybettiği takdirde, kritik bir anda hata yapması ve bu yüzden yarışı kaybetmesi neredeyse kaçınılmaz olur. Bunun en bilinen örneği yazar tıkanmasıdır. Bir yazarın üç ayda bir kitabı bitirmesi gerektiğini hayal edin. Amaç nettir, sorun yazarın bunu takıntı haline getirmeyi bırakamamasıdır. Her gün, “Bu kitabı yazmalıyım” diyerek uyanır. Ama her gününü gazete okuyup evi temizleyerek geçirir. Her akşam kendini öfkeli hisseder ve ertesi gün çalışmaya başlayacağına söz verir.                              Günler, haftalar, aylar geçer ve tek bir kelime bile yazamamıştır. Aslında tüm yapması gereken oturup ilk kelimesini yazmak ve ikigaisini ifade ederek projeyle akmaktır. Bu küçük adımları atar atmaz kaygınız yok olur ve yaptığınız işte hoş bir akış yakalarsınız. Albert Einstein, “Mutlu bir adam o andan o kadar memnundur ki geleceğe kafa yormaz,” der.
Nerdesin Şevketlim, Sultan Hamid Han?
Meşhur Olmak İçin Hakaret Et!!! Tarih boyunca Avrupa'da Türkler'e, İslamiyet'e ve Peygamberimiz'eﷺ saldırmak, meşhur bir yazar olmak için ilk adımdı. Fransız yazar Henri de Bornier (1825-1901), Fransız Bilimler Akademisi'ne üye olmak istiyordu. Daha önce yazdığı “Roland'ın Kızı" isimli oyunda İslam düşmanlığı yapmış ama fazla ses getirememişti. Bornier, 1888'de "Muhammed" isimli Peygamberimiz'e hakaret eden oyununu yazmayı bitirdi. Comedie Français'de sahnelenecek oyunun provaları yapılırken piyesin Peygamberimiz'e karşı hakaret içerdiği haberleri gazetelerde çıktı. Oyun Yasaklandı ____________ Sultan Abdülhamid, Avrupa basınından durumu öğrenince oyunun engellenmesi için diplomatlara emir verdi. Osmanlı Hariciye Nazırı, yani Dışişleri Bakanı Said Paşa, Paris Elçisi Esad Paşa'ya telgraf çekerek harekete geçmesini istedi. Osmanlı yönetimi, Fransa'nın İstanbul elçisini defalarca uyardı. Osmanlılar'ın Paris ve Fransızlar'ın İstanbul elçilerinin teşebbüsleriyle oyunun sahnelenmesi engellendi. Henri de Bornier, Fransa'da yasaklatılınca oyununu İngiltere, italya ve ABD'de sahneletmek için harekete geçti. Ancak Osmanlı yönetimi yaptığı diplomatik teşebbüslerle oyunun sahnelenmesini engelledi. Oyunun yasaklanması ise bütün dünya Müslümanları arasında sevinç gösterilerine sahne oldu.
Sayfa 125 - II. ABDÜLHAMİD AVRUPA'DAKİ SOYTARILIKLARI YASAKLATTIRMIŞTIKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.