Abdullah Erol Göksu 1957 yılında Karaman´da doğdu. İlk ve orta öğrenimi boyunca çocukluğu aynı şehirde geçti. Daha önce çalışmak için Almanya´ya giden anne ve babası tarafından Almanya´ya götürüldü. Almanya´da Kimya Teknik Okulunu bitirdi. Bir organik kimya araştırma laboratuarında çalışan Göksu, okumaya olan tutkusu dolayısıyla Türkçesini korudu ve geliştirdi. 21 yaşındayken Almanya´nın başşehrinde çıkarılan bir Türk gazetesinde gazeteciliğe başladı. Gazetede sürekli hikâyeler yazdı, gazetenin bulmacasını hazırladı ve bir süre sanat sayfasını yönetti. Ayrıca senaryosunu yazıp, yönetmenliğini yaptığı ve başrolünü oynadığı bir fotoroman çevirdi. Romanları gazetelerde tefrika edildi, hikâye yarışması birincilikleri elde etti. Bir çevirisi, bir bilimsel deney çalışması ve bir edebiyat başvuru çalışması da vardır. Bestelenmiş birçok şarkı sözleri de bulunmakta ve özellikle roman ve şarkı sözü alanına üretimini sürdürmektedir.
"Gurbet çalışmak demektir dedi, hem de gece-gündüz. Çok çalıştı, çok kazandı; az harcadı, çok biriktirdi. Hele bir dönelim memlekete; o zaman görsünler beni, dedi; az yedi, çok biriktirdi... Geçenlerde bir kapalı kutu içinde memleketine getirdiler onu gördüde vah etti, yazık o göremedi.."
Selam Millet
Enteresan bir kitaptı bana göre. Kurgu demek haksızlık olur çünkü tamamı gerçek hikayelerden oluşan bir kitap. Toplamda otuz üç tane erkek ve kadının yurt dışına evlenerek " ithal gelin ve ithal damat " sıfatlarını almalarını, ve orada yaşadıklarını ele alıyor. Ben ilk olarak ismine bakınca eğlenceli bir kitap okuyacağımı düşünmüştüm. Ama öyle değildi kitapta bu kişilerin gurbette olmanın zorluğunu, ve binbir hayalle gidip hayal kırıklığıyla yüzleşmelerini anlatıyordu. Evliliklerin temelinde sıkıntı olmasından, şiddet, aldatma gibi pek çok olaydan evliliklerin bitme aşamasına kadar olan dönemi ele almıştı yazar. Röportaj olmasına rağmen hikaye tarzı anlatımı ile asla sıkmadan aktarılmış bir eser. Zaten her bir hikaye, olay örgüsü benzese de her biri birbirinden farklı bir kurgu olarak yazılmıştı. Keyif alarak okudum sizde ithal gelin ve damat nedir? Bu insanlar ne gibi sınavlara tabi tutulmus merak ediyorsanız okuyabilirsiniz.
*Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur. *
Herkese merhaba ️Bugün sizlere A. Erol Göksu Bitiş kitabı ile geldim.
Almanya'da ailesi ile birlikte yaşayan Yılmaz Bey bir gün cezaevinde olan babasının öldüğü haberini alır.Bu haber Yılmaz Bey'i çok üzer ve pişmanlıklar için de bırakır. Çünkü babası kız kardeşini öldürdüğü için cezaevinde kalıyor ve bu sebepten dolayı onla görüşmüyor olsa da babasına olan özlemi artmıştır.
Gazeteci Tolunay da bu cinayetin arkasında yatan gerçeği açığa çıkarmaya çalışmıştır.
Kitap küresel krizi, işsizlik, salgın, gurbetin zorluklarını, yaşamlarını, hasretlerini, hayatta kalma mücadelesini ve Almanya'da yaşayan ailenin dramını gözler önüne sermektedir.
#Alıntı
*Gerçekler saklanmaz ama her gerçek de her an, her yerde açıklanamaz. *
*Ölümlü dünya diyorum. Ölüm diyorum. Bize ne kadar yakınsın.*
Doğduğu topraklardan hayatın zorlu şartları nedeniyle kopup hiç tanımadığı yabancı ülkelere gitmek zorunda kalan, oralarda nasıl zorluklar içinde yaşamaya çalıştıklarını, kendi topraklarında gurbetçi ve gittikleri ülkelerde yabancı olarak görüldüklerinin ele alındığı, iki arada bir derede kalmış hayatların anlatıldığı güzel bir çalışma olmuş. Hikaye açık, akıcı bir dille kaleme alınmış ancak bazı bölümlerin gereksiz yere uzatıltıldığını düşünüyorum. Ayrıca sık sık tekrara düşmeside eserin olumsuz yanıydı diyebilirim.
HasretA. Erol Göksu · Az Kitap Yayınları · 201918 okunma