8.8/10
5 Kişi
17
Okunma
6
Beğeni
1.735
Görüntülenme

En Eski Abdulvahap Kara Gönderileri

En Eski Abdulvahap Kara kitaplarını, en eski Abdulvahap Kara sözleri ve alıntılarını, en eski Abdulvahap Kara yazarlarını, en eski Abdulvahap Kara yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
·
Puan vermedi
Cengiz Dağcı’nın eserleri II.Dünya Savaşındaki Türk askerlerinin iç dünyalarını günümüze ulaştıran yegane kaynak durumundadır. (…) Onun romanlarında anlatılanlar kuru tarihi bilgiler değil o dönemi yaşayanların duygularıdır. (…) Cengiz Dağcı sadece yazdıklarıyla değil yaşadıklarıyla da Türk edebiyat tarihinin en kayda değer isimlerinden birisidir. Belki de onun yazdıkları olmasaydı biz II. Dünya Savaşında cephede ölen bir milyona yakın Türk asıllı askerden habersiz olacaktık. Abdulvahap Kara’nın bu çalışması Cengiz Dağcı’nın yaşadıklarını merkez alarak savaş yıllarındaki Türkistan Lejyonları, esir kampları, cepheler, mültecilik gibi durumları gözler önüne seriyor. Yakın Türk tarihinin gizli kalmış; pek bilinmeyen yönlerini ortaya koyuyor. Roman tadındaki bu sürükleyici eseri şiddetle tavsiye ederim.
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz Dağcı
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Ufuk Ötesi Yayınları · 200617 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazar, ana hatlarıyla savaşın seyri içerisinde hangi yıl ve aylarda hangi cephede olduğunu, bir asker olarak Dağcı’nın neler gördüğünü, Rus ve Alman baskısı arasında kalan milyonların yaşadıklarını, Türkistan Lejyoneri olarak Almanlarla birlikte Ruslara karşı savaşmak zorunda kalan, başka seçeneği olmayan on binlerin yaşadığı sendromu, hem düşmana hem de vatandaşı olduğu ülkeye esir düşmenin nasıl bir psikoloji olduğunu, esaretten sonra da Stalin mezbahanesine düşmemek için çırpınanların hikâyesini anlatır kitabında.
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz Dağcı
Gamalı Haç ile Kızıl Yıldız Arasındaki Yazar : Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Ufuk Ötesi Yayınları · 200617 okunma
Reklam
İnsanlar birbirinden korkuyordu. Bu yüzden komşuluk ve akrabalık ilişkileri bozulmuştu.
Allah her millete bir dil verdiği gibi, biz Türkistanlılara da bir dil vermiş.
Türkiye'ye karşı bir hayranlıkla büyümüştü. Onu uzak bir vatan olarak algılamıştı. Her Türk neslinden insanın oraya rahatça girip çıkabileceğini sanıyordu. Davetiye için Kırımlı olması, Türk olmasının yeterli olduğunu zannediyordu. Yanılmıştı.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.