Maden şehri Zonguldak`ta bir madenci oğlu olarak doğdum. Yaşadığım Çaycuma ilçemiz küçük ve sevimli bir ilçeydi. Toprağın kokusu ve rüzgârın sesi ile büyüdüm. Bunlar benim için çok güzel bir çocukluk dönemi geçirmeme sebep oldu.
Sonra üniversite için Ankara`ya gittim. ODTÜ ve Hacettepe`de biraz okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünü kazanarak İstanbul`a gittim.
Şimdi de yurtdışında ki bir okulda dil ve edebiyat üzerine öğrenim görüyorum.
Öğrenme süreci benim için hayat boyu sürecek bir yolculuk. Son günüme kadar okumayı, yeni şeyler öğrenmeyi sürdüreceğim.
Gökyüzü mavi, siz mavi, İstanbul mavi, kim bilir bu gece yıldızlar da mavi. Sahi maviyi çıkartsak hayattan ne kalır geriye? Bir kötü adamlar, bir de ayrılık değil mi?
1.Emin Özdemir-Eleştirel Okuma
2.Dorethe Brande-Yazar Olmak
3.Edgar Allen Poe-Yazının Felsefesi
4.Hakan Bıçakçı-Uydurmanın İncelikleri
5.Ursula K. Le Guin-Dümeni Yaratıcılığa Kırmak
6.Okunması Gereken 501 Kitap
7.Virginia Woolf-Bir Okur Olarak I-II
8.Danell Jones-Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri
9.Guiseppe Culicchia-Demek Yazar Olmak
✨✨✨✨✨
Hayatın matematiğinde hesap yapan kazanır; aşkın matematiğinde hasbi olan… Samimi olursan , Allah senin bir adımlık aşk yürüyüşüne , bin adım ile gelecektir.
Kitabı burda tabiki uzun uzun anlatmıycam :)
Ama şöyle bi kaç cümleyle özetleyebilirim.
Her insanın içinde aslında bir melek ve
bir şeytan yaşar.
İnsanı iyi ya da kötü yapan kendi seçtiği yoldur,
Siz ister meleği takip eder melek olursunuz ister şeytanı takip edip şeytan..
Velhasıl kelam herkes kendi nefsiyle çizdiği kaderini yaşar.
Allah yolumuzu şeytanlaşmamış insanlara denk getirsin...
Keyifli Okumalar :)
'Sahibinden Kiralık Az Kullanılmış Yalnızlık' kitabı içerdiği yaşanmış hikayeleri ile bende çok tesirli olmasa da iyi izlenim bıraktığını söyleyebilirim. Yağmur sesi ve demli güzel çay eşliğinde tam okunacak bir kitap. Bol bol melankoli havası hâkim. Yalnızlık üzerine etkileyici cümleleri paylaştığım alıntılarda da kendini belli ediyor.
2016 yılında Az Kitap Yayınevi'nden çıkarmış yazar Adem Özbay. Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. İlk okuduğum kitabı olan 'Gelmesem de Bekle Beni' kitabının tarzına benziyor eser. O kitabında kaleme aldığı yazılarına ve cümlelerine şahit oldum. Deneme türünde kaleme aldığı yapıtının içinde 25 adet uzun başlıklı manidar hikaye tarzında yazıları var. Kendi hayat hikayesinden ve etrafındaki yakından tanıdığı arkadaşlarının yaşamış olduğu olaylara bakışı iyi bir perspektif sunmuş okuyucuları için. Aşka, yalnızlığa ve insanların acılarına dair ibret alınacak okunmaya değer cümleleri var.
Benim en çok beğendiğim 'Gülkız' isimli hikayesi kendi açımdan çok etkileyiciydi. Bir kreşte öğretmenlik yapan sevdiği kadının amansız bir hastalıkla mücadele etmesi ve onu kaybetmesiyle sonuçlanan hikayesindeki hüzün dolu haykırışları boğazımı düğümledi. 'Gülkız' isimli hikayesinden sonra 'Yağmur Oluyor Yüzün Aynada' ve 'Kevâkib' isimli hikayelerini de beğendim. Eğer ruhsal açıdan kendinizi çok melankolik ve travmatik hissediyorsanız kitabı daha sonra okumanızı öneririm. Kitabı şiddetle tavsiye ediyor muyum, etmiyorum. Değerlendirilebilecek, okunabilir bir kitap mı, evet okunabilir. Kitabı okumasanızda olur mu, evet olur arkadaşlar.
Adem Özbay'ın okuduğum ilk kitabıydı. Bendeki baskısı mini boyutta olduğu için sayfa sayısı bu sitede gözükenden daha fazla. Kimi zaman çarpıcı duygu yüklü satırlarıyla, kimi zamanda çok abartılı bulduğum, yer yer çok beğenip, yer yer de banal gelen taraflarıda oldu benim için. Kitabı görürseniz kitap fuarlarında veya kitapçılarda değerlendirebilirsiniz. Kitabı okuduktan sonra benim izlenimim bu yönde oldu. İyi okumalar..