1968 İstanbul doğumlu ÇOBAN,1995 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Mezuniyet sonrası bir süre SSK İstanbul Hastanesinde Anestezi asistanlığı, Haseki Devlet Hastanesinde Genel Cerrahi asistanlığı, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Ortopedi asistanlığı yaptıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Psikiyatri ihtisasını tamamlamıştır.
Özellikle psikiyatri dışı hastalıklardaki ruhsal sorunlar, alkol ve madde bağımlılığı ve şizofreni alanında çalışmalar yapmaktadır. Dünya Şizofreni Derneğinin kurucularındandır.Müzik ve beyin ilişkisini ortaya koyan elektrofizyolojik araştırmalarını yurtdışında tanıtma imkanı elde etmiştir.Hekimlik icraatının yanında Türk Musikisine olan sevgisi ve kabiliyeti doğrultusunda çalışmalar yapmakta, TRT’de ses sanatkarı olarak programlara katılmaktadır. Dr. Alaattin Yavaşca, Dr. Selahattin İçli, Dr. Nevzat Atlığ gibi üstatlardan Türk Sanat Musikisi hakkında eğitim almıştır.Kurduğu Türk Tedavi Musikisi uygulama ve araştırma grubu (TÜTEM) ile birlikte müzikle tedavinin Türkiye’de bilimsel normlara uygun bir şekilde uygulanması konusunda projeler yürütmekte, halka tanıtımı için “Müzikleterapi Konserleri” ve “Müzik ve Sağlık Seminerleri” yapmaktadır.NPiSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesinde çocuklar, özürlüler ve alkol-madde bağımlılarıyla çalışmaların yürütüldüğü Müzikterapi Birimini kurmuş ve 2009 yılına kadar idareciliğini yapmıştır.Halen kurucusu olduğu HTA GRUP bünyesinde psikiyatrik danışmanlık, müzikterapi çalışmaları ve eğitim-danışmanlık hizmetleri sunmaktadır.Pek çok bilimsel çalışma ve makalesinin yanında, “Müzikterapi / Ruh Sağlığı İçin Müzikle Tedavi” ve “Şizofreni” konu başlıklı iki kitabı bulunmaktadır.
Unvan:
Türk Psikiyatri Uzmanı, Müzik - Beyin Araştırmacısı, TRT Sanatçısı, Yazar
Bazı sesler, karın ve göğüste hissedilme eğilimindedir, bazıları da kafa kemiklerinde yankılanır. Müziğin dokunma duyusu ile iletimi sayesinde, işitme kaybı olanlar bile müzikal uyarıları algılayabilmektedir.
Yaşlanma sürecinde sıklıkla işitme kaybı eşlik eder. Dahası küçük ses değişikliklerinin ve karmaşık ritimlerin algılanması, ayırt edilebilmesi, 65 yaş ve üstü yaşlılarda iyice zor hale gelir. Ancak müzikten alınan haz duygusu hiç bir zaman azalmaz.
Kitap ilk olarak müzik terapinin tarihiyle başlıyor. Antik dönemden Ortaçağ Avrupasi'na oradan eski Türklere , İslam medeniyetine, Selçuklu ve Osmanlılar da ki Müzik Terapi uygulamalarına değiniyor. Ayrıca müzik terapinin farklı parametrelerle ilişkisini ayrıntısıyla akademik dayanaklarıyla açıklıyor. Bu anlamda müzik terapi ile ilgili geçerli ve güvenilir bilgi arayanlara önerebileceğim bir kitap. Ama akademik tarzda kitap okumayı sevmeyenler için sıkıcı olabilir. Konuyla alakalı akademik terimler oldukça fazla. Bu kısımlarin biraz minimize edilmesi belki her kesime hitap etmesini sağlayıp daha işlevsel olmasını sağlayabilir.
Şizofreni hastalığına karşı bilgilenmek isteyenleri ve hasta yakınlarını bilgilendirmek amacıyla yazılmış, tıbbi terimlerin fazla kullanılmadığı, şizofreniye bakış açısını değiştirmeyi hedefleyen eğitici bir kitap.
Öncelikle damgalamanın bu tür hastalıkların ilerlemesinde çok büyük bir etkisi olduğunun üstünde durulmuş. Gerek çevre gerekse aile
Müzik Terapi, insanlık tarihi boyunca pek çok hastalığın tedavisinde farklı formatlarda kullanılagelmiştir. Günümüzde Avrupa ülkelerinde ve ABD’de modern tıptan aldığı destekle özellikle ruhsal hastalıkların tedavisinde kapsayıcı tıbbın şemsiyesi altına giren etkin bir yöntemdir. Geçmişte Türk ve İslam dünyasında hatırı sayılır bir yere sahip olan Müzik Terapinin ülkemizdeki yeri, tarihte edindiği rol ile örtüşen ve daha da ötesine giden çeşitli çalışmalarla günden güne mesafe kat etmektedir.
Ucuzkitapal dan alıntıdır