İstanbul Öğretmen Okulu’nda öğrenim gördü. Bu yıllarda (1941-1944) Akademi’de akşam kurslarına katıldı. 1948’de Ankara GEE Resim-İş Bölümü’nü bitirdikten sonra, Avrupa sınavını kazanarak devlet bursuyla Münih’e gönderildi. Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde Franz Nagel’den, Stuttgart Akademisi’nde Henninger ve W.Baumeister’in çalışmalarından yararlandı. Daha sonra Hamburg’da 1959’a kadar H.Trökes ile çalıştı. Resim anlayışının biçimlenmesinde Trökes’in doğrudan katkısı oldu. Sanatçıya Anadolu Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi Bir dizi ve birbirini tamamlayan renk “prosedürü” üzerinde, aşkınlığın olanaklarını araştırmaya yönelik bir çalışma disiplinini öngören Adnan Turani’nin resimleri, içinde taşıdığı gizli doğa cevherini soyutçu analizler düzeyinde işleyip zenginleştirir.
İkon:
Yunanca "eikon" sözcüğünden alınmıştır. Ortodoks kiliseleri ve evlerinde tahta üzerine, yumurtalı veya mumlu boyalarla yapılmış olan ve İsa, Meryem ya da azizleri betimleyen resimlere verilen addır.
Romalılar zamanında Atina'dan başka, Alexandria (İskenderiye) ve Antiochia ( İskenderun, Hatay) yeni Roma kolonileri olarak geç-Antik kültürün merkezleri olmuşlardı.
Büyük bir çalışmadır kesinlikle. Toplumları, sanatçıyı dikkatle incelemiştir. Sanatın ortaya çıkışı ve bugüne kadarki süreci tüm ayrıntılarıyla ulaşabileceğiniz bir eserdir.
Tarihlerinde sanat eserlerinden mahrum toplumlar, hâkim devlet olarak devamlı yaşama şansına sahip olamamaktadırlar. Sanat kültürü zengin bir geçmişi olan uluslar ise, kendi hegemonik devletlerine sahip oldukları gibi, egemen yaşama gücünü de kaybetmiyorlar. İşte böylesine yaşatıcı bir gücü bünyesinde taşıyan sanat eserine, çağımızın büyük önem vermesi bundandır. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir sözü ile bu gerçeğin şuuruna milletçe varılması istenmektedir. Jean-Jacques Rousseau’nun”Bilim ve Sanatlar Üzerine Söylev” isimli eleştirisini hariç tutarsak, sanata itiraz eden hemen hemen yok gibidir. Keza, Moğollar gibi göçebe ve talancı olmayan her toplumda da iyi-kötü bir sanat faaliyeti mevcuttur.
Bütün dünya tarihi göz önünde bulundurulduğunda bu özette şu merak ettiklerinize cevap bulacaksınız? ● Hangi toplumda hangi sanat vardı? ● Modern teknolojinin sanata etkisi nedir?
Sosyoloji, biyoloji ve hukuk derken eksik bir şeylerin varlığı tarafından dürtüldüm. Çocukken babam, insan bedeni ve yapısı en güzel tablo değil midir? derken biyolojiyi sanattan ayırmamıştı. Ben neden ayırmak isteyeyim ki dedim, işe koyuldum. Sanat tarihi okumaları yapmak için alanda duayen bir isme ihtiyacım vardı ve hemen bu eseri öneri üzerine edindim. Her gün belli miktarlarda okuma yaparak hem bir eseri yorumlamayı hem de teknik anlamda bilgi sahibi olmayı başardım.Usta bir yorumlayan olmasam da eserde yavaş yavaş ressamın kendine has kişiliğini yansıtan noktaları yakalayabiliyorum..