Alemdar Yalçın

Alemdar YalçınÇağdaş İnsan ve Edebiyat yazarı
Yazar
7.8/10
30 Kişi
208
Okunma
9
Beğeni
3.159
Görüntülenme
Ah ah!
Düzen ve kanunlara bağlılık benim hükümet görüşümü o derece kutsallaştırdı ki bakanlar subaylar ve halk üst sınıflara özenmez can atmazlardı. Her biri bulunduğu sınıftan memnundu.
Sayfa 56 - Fetih YayıneviKitabı okudu
Tarihçiler o dönem için «Bir genç kız elinde altın bir kase alsa Hazar kıyılarından Çin'e kadar gitse, ne elindeki altın kaseye ne de kıza bir zarar gelirdi» diyorlar.
Sayfa 121 - Fetih Yayınevi / Cengiz yasasıKitabı okudu
Reklam
Gerek leh, gerek aleyhte hareket etsinler, her zaman askerlere saygı gösterdim. Sürekli bir mutluluğu, çabucak yok oluveren bir şeye feda eden adamlara şükretmek bir borçtur. Onlar kavgaya koşuyor ve hayatlarını feda ediyorlar.
Sayfa 60 - Fetih YayıneviKitabı okudu
Bizanslı ve Avrupalı tarihçiler kendilerini ezen Yıldırım Han'dan intikam alırcasına onun zincire vurularak kafese konulduğunu, kadınlarının çırılçıplak gözü önünde hizmet ettirildiğini söylüyorlar. Hatta bu olayları resimlerle canlandırıyorlardı. Tarih boyunca hiçbir Türk Hakanı böyle bir zillete yönelmemiştir. Hele Timur için bunu düşünmek akıl dışı olarak nitelendirilir. O ne yaptığını, ne olacağını bilen bir Han'dır.
Sayfa 43 - Fetih YayıneviKitabı okudu
Babasını dinlemeyen oğul, ağabeyisini saymayan ini - küçük kardeş -, kocasına itaat etmeyen kadın, kaynanasını inciten, sözünü tutmayan damat, hırsızlık ve eşkiyalık yapan uğru, kısaca fenalık eden her insan şiddetle cezalandırılırdı. Bu sebebten yukarda sayılan suçlar hemen hemen hiç olmamıştır. Türk şeceresi 1925 132-139.
Sayfa 121 - Fetih Yayınevi / Cengiz yasasıKitabı okudu
Yıldırım Han bu iyi muamele karşısında duygulandı. Oğullarının sonu hakında dahi endişelerini belirtti. Timur, kendi otağı yanında bir otağ yaptırarak şehzadelerin aranmasına emretti. La Martin, Timur'un handiyse Yıldırım Han'dan özür dileyecek kadar itibar gösterdiğini anlatır.
Sayfa 42 - Fetih YayıneviKitabı okudu
Reklam
Konfiçyüs, görüşleriyle kuşkusuz büyüktür ama çağının acılarına kulak tıkamıştır. Çünkü o, kitaplarında sözünü ettiği erdem ve ahlâkın tam tersine, insanı soylular ve halk diye ikiye ayırmış, soylulara yakın olmayı kendisine bir ilke olarak benimsemiştir. Eğer bize gelen sözlerine değil de, yaşayış biçimine bakarsak, oburluğunun, yükselme, yönetme hırsı ve geçimsizliğinin, düşüncelerinin önünde olduğunu görürüz.
Sakın birbirinizden dünya işi için incinmeyiniz. Birinizin gönlünde diğerine karşı küskünlük varsa; onu hemen içinden çıkarsın ki düşmanların kötülüğünden kurtulabilesiniz.
Sayfa 124 - Cengiz Han'ın vasiyetindenKitabı okudu
Ağaçlar kökleriyle toprağa bağlıdır; insanlar ruhlarıyla... Birbirimizi ne kadar ötekileştirirsek ötekileştirelim, köklerimiz aynı topraktan besleniyor. Aynı toprağa bağlıyız ve bu bağlılık hiçbir değerden daha az önemli değildir.
Sayfa 44 - AkçağKitabı okudu
Yamyamın gerekçesi karnını doyurmakken insan öldürmenin en uygar toplumlarda bile gerekçesi sadece bir takım soyut düşünce kırınrılarıdır. Yamyamlık için bir derecelendirme yapılsa pigmelerin yamyamlığı mı, yoksa günümüz insanının yamyamlığı mı daha vahşi kalacaktır?
Reklam
"Ölçüsüz sevgi, ebedî bir ruh hastalığıdır."
Sayfa 131 - AkçağKitabı okudu
Biz de bugün, bir yandan kedilerimiz ve köpeklerimiz için hastaneler açarız… Sonra dünyanın herhangi bir bölgesindeki su samuru cinsinin veya fok balığının öldürülmesini protesto için gösteriler yaparız. Aynı zamanda sevimli kedilerimize yem olsun diye vahşi atları avlayacak, özel helikopterli avcı birlikleri kurarız. Ne acıdır ki, insanoğlu bir mutluluğu, bir takım acılar üzerine kuruyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Oysa günümüzde kendimizi, bize ait değerleri eleştirirken yöntemsizliğimiz sebebiyle ya eleştirmek için eleştiriyoruz ya da eleştirmekten sado-mazoşist bir zevk alıyoruz. Bu da bizim hem komplekslerimizin hortlamasına, hem de başka toplumları gözü kapalı kopya etmemize sebep oluyor.
Yaratılışımızın doğal sonucu olarak, bilmediğimiz konulardan korkuyoruz… kaygılıyız… yalnızlık kuşkusu dört bir yanımızı sarmış ve huzursuzuz…
Varlığını kendinden öncekilerin yokluğuna yasladı. Oysa bilmiyordu ki yokluğa yaslanılmaz.
Sayfa 57 - AkçağKitabı okudu
Resim