Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ali Bulaç

Ali BulaçÇağdaş Kavramlar ve Düzenler yazarı
Yazar
Derleyen
7.4/10
156 Kişi
751
Okunma
67
Beğeni
5,5bin
Görüntülenme

Hakkında

İlk ve orta öğrenimini Mardin’de, yüksek öğrenimini İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü (1975) ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde tamamladı (1980). Hareket dergisinde bir süre çalışmasının ardından 1976’da Düşünce Dergisi ve Düşünce Yayınları’nı kurdu. Kitap Dergisi’ni çıkardığı 1985-1992 yılları süresince üç aylık Bilgi ve Hikmet dergisini de çıkardı ve yönetti. Zaman Gazetesi’nin kurulma aşamasında İstanbul bürosunu teşkilatlandıran isim olup gazetenin İstanbul büro şefliğini bir yıl kadar yürütmüştür. 1987’nin sonlarına doğru gazete el değiştirince bu gazeteden ayrılmış, 1993-94 döneminde tekrar Zaman'a dönmesine karşın kısa bir süre sonra yeniden ayrılmıştır. 1998 yılında ise bir kez daha Zaman Gazetesi'nde yazmaya başlamıştır. Bu gazetenin dışında çeşitli dergilerde, Millî Gazete, Yeni Şafak dahil birçok gazetede çok sayıda yazı ve araştırmaları yayımlanmıştır. 1988 yılında İnsanın Özgürlük Arayışı adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Fikir Ödülü”ne layık görülmüştür. Evli ve beş çocuk babası olan yazar, Zaman Gazetesi, Today's Zaman ve Özgün Duruş'ta köşe yazıları yazmış ve Mehtap TV ile Hilal TV kanalında haftalık tartışma programları yapmıştır. Fatih Üniversitesi'nde ders vermiştir. Tvnet'te Ekrem Kızıltaş ve Cevat Özkaya ile birlikte Konuşmak Lazım isimli haftalık entellektuel tartışma programını yapmıştır. 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen askerî darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. 31 Temmuz 2016 tarihinde çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla tutuklandı. 2018 yılında serbest bırakıldı.
Unvan:
Sosyolog, Gazeteci, Yazar
Doğum:
Mardin, Türkiye, 1951

Okurlar

67 okur beğendi.
751 okur okudu.
33 okur okuyor.
380 okur okuyacak.
15 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eğer bir ülke, bir halk şamar oğlanı gibi elden ele dolaşıyorsa; her el kendine göre ona bir şekil, bir kişilik vermeye çalışıyorsa bir süre sonra o ülke kişiliğini kaybeder.
Sayfa 93
Reklam
İslam'da siyasal düşünce adına Pakistan, İran, Mısır ve Türkiye'de öne sürülen görüşlerde totaliter ve otoriter eğilimler belirgindir. Oysa bugün modern devlet en çok bu yönleri dolayısıyla eleştiri konusu olmaktadır.
"Bütün dünya; insanın içine kapatıldığı, sıkışıp kaldığı bir hapishane gibidir."
Sayfa 24
Evliliğe karşı olanı gördüm de böylesini görmedim:)
El-Maarri'ye göre evlilik, insanoğlunun en aşağılık eylemiydi ki, hayatı boyunca evliliği insan suçu saydığından mezarına şu beytin yazılmasını istemişti: "Burada yatan(soylu adam) babasının işlediği cinayeti işlemeden ölmüştür."
''Ne zaman onlara: 'Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?'' Bakara Suresi 170. Ayet
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlükm
Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı Meal ve Sözlükm
Reklam
Furkan Nesli Dergisi Ekim 2020 sayısı
Eğer çağdaşlıktan kasıt son bir iki asırda ortaya çıkmış bir ideoloji ol mak ise Islam bu anlamda çağdaş değildir, çün kü O'nun kökleri ilk peygamber Adem Aleyhis selam'a kadar uzanır ve Islam beşeri bir ideoloji değil vahiy mahsulüdür. Yok, eğer çağdaşlıktan kasıt, çağı yakalamak, çağın sorunlarına çözüm olmak ise Islam, en çağdaş olandır hatta çağ. Islam'ın gerisinden gelmektedir. Çünkü Islam, son ve en mükemmel haliyle kıyamete dek in sanlığın tüm sorunlarına ilahi çözümler sunan dinin adıdır. Bu noktasıyla da Islam çağlarüstü dür.
Ali Bulaç
Ali Bulaç

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Müslüman İslâm Medeniyeti'nin gerekliliği uğrunda çalışması gerektiğini Kur'ân ve Sünnet'ten üzerine farz bilirken karşısına çıkacak olan ideolojiler olacaktır, bunları tanımadan mücadele edemez. Bir mü'minin içinde yaşamış olduğu ideolojileri anahatlarıyla da olsa bilmesi gerekir. Ali Bulaç'ın bu kitabı anahatlarıyla da olsa çağdaş düzenleri ve kavramları anlama açısından akıcı bir kitap. "Medeniyetler inancı inşâ etmez aksine gerçek medeniyeti inanç inşâ eder. Dolayısıyla Müslüman İslâm'ı çağa uydurmaz, çağı İslâm'a uydurur. Çünkü İslâm ne çağdaştır ne çağ dışı, İslâm çağlar üstüdür. Bu çağın ideolojileri bu çağa bile uymazken; Allah kitabını bütün çağlara, mekânlara ve zamanlara uygun göndermiştir." -Alparslan Kuytul "Müslüman mademki Allah'a, insanlara, topluma, tarihe ve kendine karşı sorumludur, üstelik olayların belirlediği edilgen bir nesne değil, aksine olayların vukûunda rol oynayan aktif bir öznedir, seçim ve tercihlerinin sahibi bir insandır; öyleyse yaşadığı çağı, bağrında yetiştiği toplumu doğru anlamak zorundadır.." -Ali Bulaç 
Çağdaş Kavramlar ve Düzenler
Çağdaş Kavramlar ve DüzenlerAli Bulaç · Çıra yayınları · 2001247 okunma
·
Puan vermedi
Medine Sözleşmesi Anayasal Sosyal Devletin İlk Temel Taşıdır
Ünlü sosyolog ve ilahiyatçı Ali Bulaç’ın en son eseri “Medine Sözleşmesi” kitabı Çıra Yayınları tarafından neşredildi. Ali Bulaç’a göre “Medine Sözleşmesi, Kur’ân ve Hz. Peygamber’in sünnet ve suretinde şekillenen mucizevî işlerinden birisidir. Tarihî tatbikat ve bugünden sorunları farklı okunduğunda, İslâm dünyasındaki çatışmalara ve küresel
Medine Sözleşmesi
Medine SözleşmesiAli Bulaç · Çıra Yayınları · 202014 okunma
Reklam
703 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Batı medeniyetinin ilk yazılı belgesi kabul edilen Magna Carta , Batı için bir gurur kaynağıdır . Bu belge 1215 yılında imzalanmış ve sadece 90 gün yürürlükte kalmıştır . Aynı zamanda Magna Carta bir toplumsal sözleşme olarak da kabul edilemez . Çünkü toplumsal sözleşmede taraflar özgür iradeleriyle eşit temsil hakkına sahip olarak imzalar atarlar . Magna Carta'yı ise İngiltere'nin güçlü derebeyleri krala baskı ile imzalatmıştır . Medine Sözleşmesi ise Magna Carta'dan tam 593 yıl önce imzalanmış olup Hz. Peygamberin vefatına kadar varlığını sürdürmüştür. Medine devletinin Müslüman , Yahudi , Müşrik ve Hristiyanlar tarafından ortak bir şekilde yönetilmesine yönelik bir sözleşme olmuştur . Kimse ötekine dininde ve yaşam tarzında baskı yapmayacaktır sözleşmeye göre . Medine sözleşmesi bize öteki ile beraber yaşamanın en güzel örneğini vermiştir . Bugün müslümanlar bırakın öteki ile yaşamayı kendi içimizde bile beraber yaşayabilmekten çok uzağız . Mezhep , cemaat , fikir farklılıkları kan dökülmesine kadar varabiliyor . Kanımca müslümanların bu çukurdan çıkabilmeleri Medine Sözleşmesi ve Hılfı'l Fudul'u iyi bir şekilde tahlil edip , uygulayabilmesinden geçiyor . Ayrıca günümüz Türkiye'sinde Kürt sorunu başta olmak üzere birçok problemin çözümü de yine Medine sözleşmesinin iyice incelenmesinden geçiyor .
Medine Sözleşmesi
Medine SözleşmesiAli Bulaç · Çıra Yayınları · 202014 okunma