Kitaba 1683 yılında Viyana önlerinde başlayıp, 1913 yılına Çatalca önlerine kadar devam eden Türk'ün ölüm ve sürgün sarmalının kısa bir tarihçesi diyebiliriz. Bu süreçle alakalı edebiyatımız da ve yazın hayatımızda çok az eser verildiğini düşünürsek yazarın yaptığı işin önemini biraz daha iyi kavrayacağımızı düşünüyorum.
Kitabın sonunda kaynakça bulunuyor olsa da kitap içerisinde ki metinlerde ki alıntıların, alıntı yapılan kitabın yayınevi ve sayfa bilgisinin bulunmaması göze çarpan bir olumsuzluktu.
Kitabın dilinin sadeliği ve ayrıntıya boğmaması okuyucuya bir gazetenin köşe yazısını okuyor hissi veriyor.
Kitap,Balkanlarda yasanan Turk soykirimi ile ilgili cesitli kaynaklar gostererek olan olaylari anlatiyor.Butun Avrupa'nin hakkimizda uydurdugu yalanlar ve bagimsizligini bizden kazanan ulkelerin tarihlerine soktugu yalan yanlis bilgilerle Avrupa bugun bizi eli kanli,kendi irki disindaki herkesi kesen,asan,kiliseleri yikan,kadinlari kacirip tecavuz eden bir millet olarak biliyor.Kendi yaptiklarini bize atiyorlar yani.Balkanlarda asil ne oldugunu ogrenmek istiyorsaniz bu kitabi mutlaka okuyun.
Kitabın adı:Hangi Kuvayı Milliye
Yazarlar:Gökçe Fırat,Ali Özsoy, Özgür Erdem ve Güneş Ayas
Okuyanın adı: Sıdıka Topal
Sayfa sayısı:160
Bu kitap 4 yazarın elinden çıkmış hepsinde ellerine kalemine sağlık. İyikide yazmışlar. Osmanlı zamanında kötü giden idareciliği memleketin batması Türk milletinin yok olma durumu Ulu Önder Atatürk sayesinde önlenmiştir. Tabi ki birde Anadolu Kuvayı Milliyeciliği sayesinde.
Bu kitapta yazdığına ve gördüğümüze göre Atatürk'ün yaptıklarını silmek isteyenlere destek olanlar var .
Gençlik bu düşünceleri bozar kimsenin yanına kalmaz bu düzen bozulur.
Ellerine sağlık yazarlarımızın....