Amelie Kuhrt

Amelie KuhrtEski Çağ’da Yakındoğu Cilt I-II yazarı
Yazar
9.4/10
17 Kişi
69
Okunma
4
Beğeni
2.186
Görüntülenme

Amelie Kuhrt Sözleri ve Alıntıları

Amelie Kuhrt sözleri ve alıntılarını, Amelie Kuhrt kitap alıntılarını, Amelie Kuhrt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Açıkça anlaşılan tek şey, bu dönemde araba ve atların devletler için çok büyük önem taşıdığıdır. Amarna Mektupları'nda karşımıza çıkan, yaklaşık 1500-yaklaşık 1200 döneminin eşit konumdaki kralları arasındaki kalıplaşmış selamlama sözlerinden de (bkz. bölüm 4c; Sd; 6a) anlaşıldığı gibi, araba ve at, adı anılmaya değer temel bir güç olarak görülür: Mısır kralı, büyük kral, Nibmuarriya (111. Amenofis), Karduniaş (Babil'in Kassit dilindeki adı) kralı, kardeşim Kadaşman-Enlil'e, şöyle der: Afiyetteyim; sen de afiyette ol! Evin, karıların, ogulların, soyluların, atların, savaş arabaların, toprakların da afiyette olsun. Ben afiyetteyim, evim, karılarım, soylularım, atlarım, savaş arabalarım, çok sayıdaki askerlerim hepsi) afiyette ve topraklarımda her şey afiyette.
Sayfa 438
erra destanı
Savaşçı Erra şöyle dedi, "Deniz ülkesi koruyamaz Deniz ülkesini, ne Subartular koruyabilir Subartu'yu ne de Assurlular Assur'u, Ne Elamlılar Elam'ı ne de Kassit'ler Kassit'i, Ne Sutealılar Sutea'yı koruyabilir ne de Guti'ler Guti'yi Ne Lullubiler Lullubi'yi koruyabilir ne ülke ülkeyi, şehir şehri Kabileler de kabileleri koruyamaz, insan insanı, kardeş kardeşi, hepsi birbirini bogazlayacak." (Cagni 1 977; Dalley 1 989 [Ol] 282-3 1 5; Foster 1 993 [Ol] bölüm
Sayfa 499
Reklam
Kasıp kavuran fırtına bütün ülkeyi sarar Yükselen sel sularına karşı konamaz Sevgili Ekur'u (Enlil'in Nippur'daki tapınagı) yıkıldıgı için, Enlil (öç ugruna) neleri yıkacak acaba? Guti daglarına dogru baktı; Uçsuz bucaksız dağ sıralarını baştan aşağı taradı - insan sınıfından sayılmayan, topraktan pay almayan, Engel tanımaz Guti, Güdüleri insana, akılları köpeğe, hatları maymuna benzer Onları çıkardı Enlil dağlardan. Çekirge sürüleri gibi yayıldılar topraklara, Kollarıyla ovaları kaplarlar, onun (Enlil) adına hayvan avlarlar adeta, Hiçbir şey kurtulamaz kollarından, Hiç kimse kaçamaz kollarından. Elçiler çıkamaz artık dağ yollarına, Ulakların gemisi geçemez ırmaklardan. (Cooper 1 983a: il. 1 42-63) Akkad ordusunda hizmet eden Gutilerin doğu bölgesinde bir kesime egemen oldukları yönünde bazı bulgular olsa da, Akkad iktidarının parçalanmasını etkileyecek bir neden değildi bu. Akkad'ı yıkan tanrısal araca dönüşmeleri olasılıkla III. Ur Hanedanlığı'ndaki (2112-2004) kralların -diğer bir deyişle, metnin oluşturulduğu dönemin- ideolojik çıkarlarını yansıtmaktadır. Akkad İmparatorluğu'nun çöküşüyle ilgili yaptıkları açıklamalarda onların varisleri rolüne soyundular: Akkad kralları güçlerini yanlış kullanmış ve Akkad'ın fiziksel yıkımının sorumluluğu kültürel açıdan dışlanmış bir topluluğun (Gutilerin) sırtına yüklenmişti. Kesin olan, bu metinde tarihsel olayların çarpıtıldığıdır (Cooper 1 983a).
Sayfa 73 - pdf
Erkeklerin kadınlar üzerindeki üstünlüğü, bir erkeğe saygısız sözler etmekten suçlu bir kadının ağzının pişmiş tuğlayla kırılmasını, tuğlanın kent kapısında sergilenmesini buyuran kral tarafından güvenceye alınmıştı. İlginç, ama özellikle dikkat isteyen bir pasajda şöyle yazmaktadır: Eskiden her kadının iki erkeği vardı, ama bugünün kadınları bu suçu işlemekten vazgeçirildiler.
Sayfa 50 - pdf
Hitit devleti ne tür bir siyasal oluşumdu? Bazen yaklaşık 1400 ile 1200 arasındaki dönemde buna "imparatorluk" demenin gerçekten doğru olup olmadığı sorusu akla geliyor. Farklı grupların adım adım bir araya getirildiği, çeşit çeşit parçadan oluşmuş bir yamalı bohçadan başka bir şey olmayan rengarenk bir topluluk değil miydi bu? Dil karmaşıklığını göz önüne alırsak, en iyisinden serbest federasyon denemez miydi buna? Hiç kuşkusuz farklı bölge ve gruplar kendi yerel geleneklerini, kültürlerini, yasal ve dilsel yapılarını korumuşlardı; öte yandan bu gerçek tek başına Hitit ülkesinin imparatorluk karakterini yalanlamaz. Bugüne değin "impartorluk" terimi şu durumları tanımlamak için kullanılmıştır: a) Bir merkezi iktidarın geniş toprakları ve birkaç toplumu içine alıp, askeri fetihlerle ve zor kullanarak onlara egemen olması, uyruğuna aldığı ülkelerin üretim fazlasından yararlanması; b) Üstün bir idari çerçevenin varlığı. Öyleyse Hitit devleti daha önce olmasa da, en azından yaklaşık 1400'den itibaren kesinlikle bir imparatorluktu.
Sayfa 348
Halkın yanında yer almak. için, Kasabamdan geldim, İlimden indim, İlimin efendisine adildim, Onu sevdiği şeylerle memnun ettim. Doğru konuştum, dürüst davrandım, Hakça konuştum, hakça aktardım, Dogru anı yakaladım. Onları hoşnut etmek için ikisinin arasını buldum, Elimden geldiğince Zayıf olanı güçlüye karşı korudum. Açlara aş <çulsuzlara> çul dağıttım, Teknesi olmayanı karaya getirdim Oğlu olmayan ölüyü defnettim, Teknesi olmayana tekne verdim. Babama saygı gösterdim, annemi sevindirdim, Çocuklarını büyüttüm. Takma adlı Şeşi böyle der işte.
Sayfa 200 - pdf
Reklam
Bir noktayı daha belirtmemiz gerek: Birinci binyılda Urartu Krallığı (Van Gölü dolayları ve daha kuzeyi) erken Hurrice ile birtakım benzerlikler taşıyan bir dil kullanırdı (bölüm 10a). Buna göre pek çok kişi (örn. Diakonoff 1 972) Urartuca'nın doğrudan erken Hurrice'den geliştiğini ve Mitanni'nin bazı sosyokültürel öğelerini geç
Sayfa 376
Mısır edebiyatının en verimli ve ünlü dönemi belki de Orta Krallık'tır. XII. Hanedanlık hükümdarlarının kendilerini "meşru" hükümdarlar olarak gösterme ve yayma çabalarının parçası olan "sadakat edebiyatı" (ilk olarak 1 956'da Posener tarafından tanımlandı) kategorisi çok çarpıcıdır. Mısırlıların bütün öyküleri içinde
Sayfa 225 - pdf
Aınarna Dönemi'yle ilgili bir tartışmayı -kısa da olsa- Aton'a söylenmiş harikulade ilahinin kısa bir özetini aktarmadan bitirmek olmaz. Eski Mısır'dan günümüze kalan, güneşe yazılmış övgülerin en güzel örneklerinden biridir bu. Bir zamanlar düşünüldüğünün tersine, tüm ilkeleri bakımından benzersiz olmadığı artık anlaşılmış
Sayfa 265 - pdf
Genel olarak Kassitlerin kökeninin Babil'in kuzeydoğusundaki Zagros dağları olduğu düşünülmektedir, çünkü birinci binyılda Kassit kabilesi olarak karşımıza çıkarlar. Geç Greko-Romen yazarlar (örneğin Diodoros ile Strabo) Kuzistan'ın kuzeyinde yaşayan Kassaioi adında dağ halkından söz ederler, bunlar Kassitlerin geç torunları olarak kabul edilirler. Bunun tersine, Kassitlerin Babil'in kuzeybatısındaki bölgeden geldikleri, Geç Eski Babil Dönemi'nde orta Fırat'taki Hana Krallığı'nda yerel bir hükümdarın Kassitlere özgü bir adı olduğu (Hallo ve Simpson 1971 [OC]: 106 içinde Hallo tarafından) ortaya atılmıştır; dolayısıyla Kassitlerin sonradan ilişkilendirildikleri doğu yöresi siyasal güçleri söndükten sonra etnik topluluk olarak yaşamayı sürdürdükleri bir yer olabilirdi. En son eğilim de toplu belgelerin işaret ettiği üzere (Nashef AfO 27 (1980): 1 67; Liverani 1988 [OC]: 607) Kassitlerin "asıl ana yurtlarını" Zagros Dağları olarak belirlemektir. Benzeri nice sorun gibi belgeler sorunu kesin olarak çözmekte yetersiz kalmaktır. Aynı şekilde Kassit dilinde muhafaza edilmiş yazı parçalarının Hint-Avrupa ailesiyle ilişkisi olduğu (Balkan 1954) yollu daha önceki görüşler ciddi olarak sorgulanmıştır (Mayrhofer 1966; Kammenhuber 1968; Brinkman 1980: 472-473). Elde kalanlara dayanarak Kassit dilinin bilinen hiçbir dille belli bir ilişkisi bulunmamaktadır; az sayıda tanrısal isimlerin olası Hint-Avrupalı kimlikler taşıdıkları inandırıcı olmayıp geçici, olasılıkla dolaylı kültürel bir ödünç almanın ötesine geçmeyebilir (Mitanni'deki Hint-Ari öğelerle ilgili benzer sorunlarla karşılaştırın, bkz. bölüm 6a).
Sayfa 437
Reklam
Eski mezopatamya da güneş tanrisinin geleceği koyunların iç organlarına yazdığına inanılır ve incelenerek bir yorum çıkarıldı.
III. Ur Dönemi'nde (21 12-201 7) Urkişli endan (?ağa/hükümdar) Tışatal'ın Hurrice yazılmış birkaç metni, Türkiye'nin güneydoğusundaki bazı kesimlerin ve Ninova dolaylarının Hurri karakterini doğrular niteliktedir: Urkeşli endan Tişatal, Nerigal tapınagını yapmışhr. Tann Lugaba bu tapınagı korusun. Her kim ona zarar verirse,
Sayfa 372
orta krallık döneminde kral çizimi
Bu dönemden kalma kraliyet heykellerinin bir başka özelliği de, kurallarının çoğunun çatık kaşlı betimlenmiş olmasıdır
Sayfa 217 - iş bankasıKitabı okudu
Nuzi arşivi, aile yapısının bazı yönlerine de ışık tutmaktadır; bunlar arasında özellikle dul kalan kadının ölmüş kocasının erkek kardeşiyle evlenmesi (Cassin 1969), başlık parası ve çeyiz sistemi (Grosz 1983) ve erkek çocuk doğmadığında kız çocukların babaları tarafından resmen "oğul" kabul edilmesi vardır (Grosz 1987; 1 989). Böyle durumlarda kızlar yasal olarak erkek aile reisi gibi hareket edebilirlerdi: Evliliklerine kendileri karar verir, ailenin kimliğini simgeleyen ev tanrılarıyla ilgilenir, kocalarını evlerine iç güveyi alırlardı. Nuzi'den gelen malzeme, böyle sosyal ve ekonomik analizler açısından son derece zengindir ve erken İsrail toplumuyla çarpıcı benzerlikler içermesi nedeniyle en çok o konuda çalışanların ilgisini çekmektedir (bkz. Morrison 1983 )
Sayfa 391
Mitanni krallarının adları Hint-İran dil ailesinden geliyor izlenimi verirler, demek ki Mitanni devletindeki yönetici sınıfın uyruğundaki Hurri nüfusa egemen olan Hint-İran seçkinlerinden ya da savaşçı aristokrasiden oluştuğu tartışılabilir. (İngiltere'deki Norman egemenliği bununla kesin benzerlik kurulabilecek bir modeldir). İkinci bir
Sayfa 388
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.