İsveç'in güneyindeki Skåne İlçesindeki Billesholm kasabasında büyüdü; annesi burada Bjuv'da kütüphaneciydi. Daha sonra Stockholm'e taşındı ve polis memuru olmak için eğitim aldı ve bu işte 1996'dan 2001'e kadar çalıştı. Ailesiyle birlikte ikamet ettiği Skåne Lomma'ya taşındığında kendi yayınını çıkardı.
2001'den 2012'ye kadar UPS'te güvenlik alanında çalıştı ve ardından Kopenhag'da Dell'de güvenlik sorumlusu olarak görev yaptı ve burada şirketin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki faaliyetlerinden sorumlu oldu.
İlk çıkışını 2010 yılında Oyun [Geim] adlı kitabıyla yaptı ve 2010 yılında İsveç Polisiye Yazarları Akademisi'nin İlk Ödülü'ne layık görüldü. Bunu 2011 yılında ikinci romanı Kaos [Buzz] ve 2012 yılında Blöf [Bubble] ile üçleme haline getirdi.
Üçlemeyi MemoRandom (2014) ve UltiMatum (2015) kitapları izledi. İkincisi için İsveç Polisiye Yazarları Akademisi En İyi İsveç Polisiye Romanı 2015 ödülünü aldı.
Slutet på sommaren adlı romanı (Eylül 2016'da yayınlandı), İsveç Polisiye Yazarları Akademisi'nin En İyi İsveç Polisiye Romanı Ödülü'nde kısa listeye alındı.
Hızlı tempolu gerilim ve mizahın karışımıyla, BT ve sosyal medya üzerine bilgili yorumlarıyla, İskandinav polisiye kurgusunda farklı ve yeni bir sesi temsil eder. Kitapları dünya çapında çok sayıda dile çevrildi ve 30'dan fazla ülkede yayınlandı. Romanları, Scandi-noir tarzında polisiye kurgu ve gerilim romanları olarak tanımlandı.
İsveç polisiye gerilimin yükselen yıldızı De La Motte'den hareketli bir polisiye kitabı daha.
Memorantum serisinin ikinci kitabında Sarac, yeni bir hamle yapar ve tüm ihanetleri açığa çıkarmak ister. Ancak bu hamlesi onun hayatına mal olacaktır.
İlk kitaptan tanıdığımız Julia, bu sefer de Sarac'ın katilinin peşine düşer. Politik entrikalar, çete savaşları, aile meseleleri ve kan davalarının harmanlandığı bir ikileme olmuş.
Oyun üçlemesini beğenip bu ikilemeyi almıştım ama işin aslı çok da tatmin edici bir eser olmamış.
Her biri başlı başına bir karakter olacak çok sayıda yan karakter, her biri bir kitap yazdıracak nitelikte olan yan olayla gereksiz yere karmaşıklaşmıştı kitap.
İşin aslı polisiye kitaplar biraz da çerez niyetine okuduğum kitaplardır. Kafa dağıtmak için okunabilir. Beklentiyi yüksek tutmayan okuyucuları tatmin edecek bir kitaptı.
ÜltimatomAnders de la Motte · Pegasus Yayınları · 20212 okunma
Güvenlik polisi Becca ve iflah olmaz kardeşi Henrik Petterson, serinin bu son kitabında kendi kişisel tarihlerinin karanlık yönleri ile yüzleştikleri bir maceraya girerler.
Oyun'un manipüle ettiği insanlar sebebiyle kişisel bilgilerin depolanmasını sağlayan belli kanunlar yürürlüktedir. Özel siber güvenlik şirketleri kişilerin tüm bilgilerinin depolandığı, yeni bir siber "Kale" kurarlar.
Oyun organizasyonu bu kaleyle nasıl bir ilişki içindedir? Henrik, ablasını bu organizasyonun varlığına ikna edebilecek midir? Ve oyun, tamamen çökertilebilecek midir?
Yeni dünya düzeninde "Bilgi güçtür." mottosu hakimdir. Kitleleri kontrol etmede ve yönlendirmede kişisel verilerin önemi, sosyal medyanın manipülatif işleyişi konularını ele almış bir gerilim kitabıydı. Yazarı çok başarılı bulamazsam da yine de okunabilir bir eser.
BlöfAnders de la Motte · Pegasus Yayınları · 201840 okunma
İşsiz güçsüz, yıkık ve yalnız bir tip olan Henrik Petterson "HP", bir banliyö treninde, garip bir telefon bulur. Cebinde beş kuruş parası olmadığı için de telefonu gizlice alır satıp para kazanmak için.
Sıradışı tasarımı olan bu telefondan "Bir oyun oynamak ister misin?" şeklinde bir mesaj alır. Üstelik mesajın sonunda adı ve kısa adı yazılıdır. Önce bu mesajın yakın arkadaşlarının kendisini işletmek için seçtiği bir yol olduğunu düşünür. O da arkadaşlarını işletmek için mesajı "evet" olarak yanıtlar.
Oyun ilk başta küçük eşek şakaları şeklindedir ve her oyun tamamlanmasında HP'nin hesabına paralar yatmaktadır ve bir hayran kitlesi edinmektedir internet üzerinden.
Zor bir çocukluk yaşayan Henrik, çocukluğu boyunca göremediği ilgiyi bu oyun oynarken bulur. Zaman ilerledikçe oyunun kendisi ve sevdikleri için bir tehdide dönüştüğünü fark eder.
Komplo teorileri, terör saldırıları, sanal gerçeklik uygulamaları üzerine bir kitaptı. Biraz daha "person-of-interest" dizisi tadındaydı.
Çok daha iyi polisiye gerilim kitapları okumuştum. Ama zaman kaybı olduğunu da söyleyemeyeceğim. Keyifle okudum.
Bu tarz kitaplardan hoşlananlar için iyi bir seçenek sayılabilir. Tavsiye ederim.
OyunAnders de la Motte · Pegasus Yayınları · 201479 okunma