Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atilla Özkırımlı

Atilla ÖzkırımlıAhmet Haşim yazarı
Yazar
Derleyen
7.2/10
16 Kişi
54
Okunma
5
Beğeni
3.303
Görüntülenme

Atilla Özkırımlı Sözleri ve Alıntıları

Atilla Özkırımlı sözleri ve alıntılarını, Atilla Özkırımlı kitap alıntılarını, Atilla Özkırımlı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keleci bilen kişünün yüzünü ağ ide bir söz Sözü bişirüp diyenün işüni sağ ide bir söz Kişi bile söz demini demeye sözün kemini Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz Yunus Emre
Yiyin efendiler yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Sayfa 192 - Tevfik Fikret
Reklam
Koşan elbet varır; düşen kalkar; Kara taştan su damla damla akar, Birikir, sonra bir gümüş göl olur; Arayan hakkı en sonunda bulur...
Sayfa 87 - Tevfik Fikret
Göz oldum cümle gözlerde öz oldum cümle özlerde Söz oldum cümle sözlerde dile nutku beyân oldum Şeyh ibrahim
Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma; Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma.
Sayfa 164 - Tevfik Fikret
Onlar niçin semada, niçin ben çukurdayım? Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?
Reklam
Şah İsmail Hatayi
Ali'nin sebbine takrir yazdılar İmâm-ı Hüseyn'in başın kestiler Bunca mü'minlerin yayın yasdılar Anınçün okurum lânet Yezid'e
Sayfa 89 - Cem YayıneviKitabı okudu
Bütün bir ulus, her sınıftan insanıyla iki büklüm gezmeye alışmıştır. Eğilen başlar arasında ak-pak olan, saygı uyandırması gereken başlar da vardır. İğrendirir bunlar şairi.
ee bu da imkânsız olduğuna göre...
Düzen iyidir, ama doğru dürüst çalışmamaktadır. Eskimiş parçaların yerine yenilerinin konması, insan kafalarının değiştirilmesi ya da bilgiyle doldurulması yeterlidir.
canlarım benim :(
Tanzimatçılar, bilmedikleri, yabancısı oldukları bir dünyayla karşılaşmışlar, o dünyanın düşüncesi altında ezilmişler, kendilerini yapılması gereken bir yığın iş karşısında bulmuşlardı. Bildikleri ve yaptıkları edebiyatın dışında, içinde yaşadıkları dünyayı ve insanlarını amaçlayan, özü ve biçimi başka bir edebiyatın varlığını keşfetmişlerdi. Ama yüzyılların birikimi sonucu olan bu edebiyatı ne bütünüyle aktarabilirler, ne de tanıyabilirlerdi. Zamanları dardı, işleri çoktu ve yalnız sanatçı değil, düşünür, sosyolog, filolog, politikacı, kısacası her şey olmak zorundaydılar. Şiirin dışında edebiyatın her türü yeniydi onlar için ve yalnız edebiyat türlerinde değil, her konuda yazmaları gerekiyordu. Oysa ele aldıkları her sorunda yetkili değillerdi. Bildikleri Fransızca ile ellerine ne geçerse okumuşlar, temellendirilmemiş bir yığın düşünceyi benimseyivermişlerdi. Sonra hepsi medrese çıkışlıydı. Bu nedenle de ileri sürdükleri her düşüncede kararsızlığa ve çelişkiye düştüler.
Reklam
niyazi-i mısri
Bahr içinde katreyim bahr oldu hayran bana Ferş içinde zerreyim arş oldu seyran bana
Sayfa 87 - Cem YayıneviKitabı okudu
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını, Varlığını, hayatını, umudunu, hayalini, Tüm olanca rahatını, olanca gönül balını. Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini… Yiyin efendiler, yiyin; bu doyumsuz sofra sizin; Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Sayfa 193Kitabı okudu
şiire karşı tavrımı anlatan o cümleyi buldum
Şimdi artık tamamiyle kani'im ki (inanıyorum ki) ben şiirde bir maksad-ı hayat (hayatla ilgili bir amaç) arayanlardanım; şiiri mel'abe-i hayal (hayal oyunu) addedenlere iştirak edemem.
Sayfa 62
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa, Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır; Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır.
Sayfa 172 - Tevfik Fikret
Bütün bedensel acılar geçer, bütün yaralar kapanır. Geçmeyen, geçirilemeyen yürek yarası, gönül acısıdır.
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.