Aydın Boysan (d. 17 Haziran 1921, İstanbul), Türk mimar ve gazeteci.
Öğretmen Nevreste Hanım ile muhasebeci Esat Boysan'ın çocuğu olarak dünyaya geldi. 1939 yılında Pertevniyal Lisesi'ni, 1945'te İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdi. Mesleğini 1999'a kadar ara vermeden sürdürdü. Türkiye Mimarlar Odası'nın kurucuları arasında yer aldı; yönetim kurulu üyesi, ilk genel sekreteri ve İstanbul şube başkanı oldu. 1957-1972 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi'nde ders verdi. Ulusal ve uluslararası mimarlık yarışmalarında ödüller kazandı. Kendi kitaplarını basmak için Bas Yayınları'nı kurdu (1984-1993). Aralıksız olarak on yıl Hürriyet ve üç yıl Akşam gazetelerinde köşe yazıları yazdı.
Aklı olan kişi henüz delirmedi ise, henüz zamanı gelmediği içindir.
Bir başka kesin olasılık da şöyledir: Kişi öylesine akıllıdır ki,delirdiğini kimse anlamaz.
Romalı düşünür Seneca 'nın sözleri...Diyordu ki:
Sarhoşluk kusur yaratmaz. Var olan kusurları göz önüne çıkarır.
İlginçtir, Mevlana ise , benzer anlama gelen bir düşünceyi, şöyle ifade eder:
Şarap, zaten edepsiz olanı edepsiz eder.
Eğer zaman ,düğüm atılmamış bir ip tekdüzeliği içinde akarsa ,öylesine bezdirir ki ,miskinlik yaratır.Öyleyse , "zaman baba" ya da,arada bir düğüm atılır ki,geçmiş günler zevkle anılsın ,gelecek zaman da,umut dolu olsun...
Kitap insanlığın kağıt üzerindeki belleğidir.
Kitap sonsuza kadar ihanet etmeyen bir dosttur.
"Kitabı ilk kez okurken bir dost tanırsın. İkinci okuyuşunda eski bir dosta rastlarsın."
“Size iyi davranan insanları sevin,
iyi davranmayanlar içinse dua edin.
Sakın kavga etmeyin ve gününüzü
mahvetmesine izin vermeyin; çünkü hayat sabahları pişmanlıklarla
uyanmak için çok kısa...”
Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik…
Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı…
Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkla kurtuldu…
Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı…
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı.
Ve gerçekten çok arkadaşçaydı.
Sordum, “Neden bunu yaptınız? O sürücü neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti.”
Taksi şoförü bana, şimdi “Çöp Kamyonu Kanunu” adını koyduğum şeyi öğretti…
Şoför pek çok insanın çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı…
Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular… Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler… Kişisel almayın… Sadece gülümseyin… Onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin… Onların çöpünü alıp iş yerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.
İşin ana fikri şu ki; başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.
Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla; "Size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin."
●
Ben yaşama kıdemime dayanarak diyeceğim ki, yaşama sevincini arayıp ele geçirmek için, çaba göstermek gerekiyor.
"Gözümüz korkmasın! Çaba dediğim için, büyük zahmetlere girişileceği sanılmasın! Yapılacak iş, sadece bir gözlük takmaktan ibaret... O da ne mi?.. Mizah gözlüğü, mizah... Bütün marifet bu."
“Zamanı geri döndürüp, bir kez daha , aynı güzel zamanı yaşamak hoş değil mi?”
“Böyle fırsatçılık olur mu? Yalnız güzel zamanları yaşamak isteyeceksin de, kötü zamanları atlayacaksın… Bırakalım bunları! Zaten zaman, geri dönmez. Tek yöne işler. Büyükannesinin bakire zamanını yaşamak isteyen beleşçileri unutalım.”
“Ben zaten şaka söyledim. Zamanda geri dönebilmeyi, hoşluk doğurabilecek bir varsayım olarak aklıma getirdim. Yok, yok! Zaman geri dönmesin! Bir de bakarız, tarihin bütün rezilleri, politikanın içinden-dışından, ortaya çıkıverir.”
“Pekiyi, ya zamanı hızlandırmaya ne dersin? İçini güzelliklerle dolduramayınca, hızlanmış zaman da israf değil mi?”
Gel süper evrende zorlamalara girmeden, zamanı da ziyan etmeden, yaşayalım.
Biyografi türüne yakın bir kitap okumaya hazır olun. Kitapta, Aydın Boysan’ın yakın arkadaş çevresindeki insanlarla olan ilişkileri ele alınmış. Bir tür anı veya yaşantı kitabı da diyebiliriz. Ünlü mimar, gazeteci Aydın Boysan; muzip, neşeli, hayata olumlu taraflarından bakmayı kendine şiar edinmiş birikimli bir insan. Birikimli olmanın yolu