Ayşe Düzkan

Ayşe DüzkanHuzur Cinayetleri yazarı
Yazar
Çevirmen
Editör
6.9/10
34 Kişi
104
Okunma
6
Beğeni
2.616
Görüntülenme

Hakkında

1959 doğumluyum. 1970'lı yılların başında solcu, 1980'li yılların başında feminist oldum. demokrat gazetesi, feminist, kadınlara mahsus gazete pazartesi, radikal, milliyet, pişmiş kelle, hayalet gemi, expres, kırmızı alarm, kaosgl, 2000'de yeni gündem ve özgür politika gibi yayınlarda vegazetem.net'te yazdım, bir dönem pazartesi'nin genel yayın yönetmenliğini yaptım. şamdan plus, sabah gazetesi hafta sonu eklerinde çalıştım, halen star gazetesi hafta sonu eklerinde çalışıyorum, gazetenin kitap eki editörüyüm. çalar saat, erkekliğin kitabında yazmaz bu ve behiç aşçı kitabı adlı üç kitabım, çevirilerim ve 24 yaşında bir kızım var.
Unvan:
Gazeteci
Doğum:
1959

Okurlar

6 okur beğendi.
104 okur okudu.
23 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Reklam
Kimse, bir zamanlar sevmiş de olsa, kendi isteğiyle birlikte olmuş da olsa, bir erkekten kurtulmak için bedel ödememeli, kimse bir erkekten kurtulmak için ölmemeli...
yani mesela işçi sınıfı baskı ve sömürüyü toplu halde göğüsler, toplu halde direnir, örneğin patronun zam yapmaması üzerine bütün fabrika şalteri indirirken bir kadın kendisine el kaldıran kocası karşısında yalnız oluyor.
Şiddetle mücadelede nereden nereye geldik?
duygusal şiddetle ilgili şunu anlatmak istiyorum. ben bunu ilk bir karikatürle kavradım. atletli, pijamalı bir adam, masanın başında, televizyon açık, kadın sofra kuruyor, karısı belli ki. adam kadına dönmüş ve şunu diyor: "bak ajda pekkan'la aynı yaştasın, o kendine ne kadar iyi bakıyor." bunu görünce "tamam," dedim "anladım mevzuyu!"...
Hak mücadelesi, kadınlar ve erkekler arasındaki çelişkinin sonuçlarına müdahale etmeye çalışır. Devrimci feminizm ise çelişkinin kendisini ortadan kaldırmaya. Bunun tek yolu kadın ve erkeğin birer toplumsal kategori olarak ortadan kalkması. Bu ancak bir toplumsal devrimle mümkün olabilir.
Sayfa 103Kitabı okudu
O (Oğuz Aral) yaşadığı memleketi anlamaya ve anlatmaya çalışırdı. Şimdi hakim olan mizah tarzı, memleketle ve memleket insanıyla alay etmeye çalışıyor. Arada çok büyük bir fark var bence.
Reklam
OCAK AYI FEMİNİST KİTAPLIK OKUMASI
#KİTAPETKİNLİĞİ #FEMİNİZM Ocak ayında feminist yazarlara uğramak, ertelediğiniz eserlerini okumak isteyenler varsa başlıkta buluşalım. İsim ve okuyacaklarınızı yoruma bırakabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar🧿 Önerilerden bazıları
Simone de Beauvoir
Simone de Beauvoir
Emma Goldman
Emma Goldman
Duygu Asena
Duygu Asena

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
285 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Huzur cinayetleri
Huzur cinayetleri bir travestinin gözünden bakıyor hayata. Çılgın,delidolu, arkadaş çevresi geniş, gündüz hacker,gece ise kulübü olan bir kişilik. Bir seri kitap. Çünkü içinde bazı yerlerde daha önce yaşadığı birtakım dedektif olaylarından ve karakterlerden bahsediliyor. Bu kitap da orta serilerinden biri. Evet yazım dili çok eğlenceli,sade bir anlatımı var. Benim gibi seri okumasan da anlaşılıyor. Sadece karakterlerin kim olduğu noktasında ufak bir kafa karışıklığı yaratıyor o kadar. Konusuna gelince eh bile diyemiyorum şu an. Yani zorlama gibi olmuş. İşe espri katılıp sözde okuyucuyu güldürme çabası olarak araya ufak tefek şeyler sokulmuş( bel altı espriler diyelim). Yani saçma bulduğum aşırı noktaları çoktu mesela. Kitapta işte baş karakter travesti arkadaşımız tehdit mesajları alıyor takip ediliyor hackerlar son teknoloji filanlar falanlar dönüyor kitapta. Kendisi hacker ya sözde bulamıyor kim tehdit ediyor. Bide ortada zehirlenme vakaları cinayetler var. Ama işin komik yanı bunları yapan onu tehdit eden mi başkası mı kitapta bizi aydınlatan yazar yok. Yazar kendinden bahsetmiş ne alaka onu da anlamadım. Neyse olaylar oluyor oluyor buna da aşık olan kalmıyor kitapta. Pat bitiyor kitap. Eee kim bu sapik diyorsun sonunda ya arkadaş kitap da bir ya geçmiş ya geçmemiş biri çıkıyor. Bide acitasyondan yapmış falan bu kadar saçma son olamaz. Hele o son sayfalar kafasındaki fantezi dünyası çok ilginç adamın. Yani muhafazakar düşünceli birinin eline geçse kitap yakar yani öyle fikirler öyle cümleler. Ben bile psikolog da sıramı beklerken şöyle birkaç sayfa alıp okuyup ya ne olacak bu saçma romanın sonu diyerek okudum. Bedava verseler okumam.
Huzur Cinayetleri
Huzur CinayetleriMehmet Murat Somer · Nar Kitap · 201393 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
05 17 aslında bir tarih. Ayşe düzkan bu tarihi kendi feminizminin başlaması ile ve ilk yazmaya başladığı dönem olarak tanımlıyor. Zaten ilk yazısı da bunu anlatıyor. Ama kitapta sadece feminizm yok. Aslında zaman zaman bir yerlerde yazdığı yazıları toplamış. İlk yarısında feminizm üzerine yazmış. Dili o kadar güzel kullanmış ki tane tane anlatmış bir çok kavramı, olayı. Şiddeti, şiddetin dilini, tacizi ve diğer kötülükleri ama hepsi ile mücadeleyi, kadın dayanışmasını ve diğer güzel şeyleri anlattığı bir kitap. 8 martta ali koçu sorguluyorsunuz mesela, sonra aslan oğlanların nasıl kadın katili olduğunu. Kendi adıma severek sosyal medyada da takip ettiğim bir yazarın kitabını okumak hoş oldu. İkinci yarıda güncel meselelere dair yazıların da bulunduğu bir akışa sahip. Barıştan, akademiden, gazeteciden, kürtlerden ve türklerden, israilden, filistinden, laiklikten, dinden, solcudan ve sağcıdan bahsediyor ve son kısmında 'gidenler'e veda ediyor. Ben severek okudum. Size de iyi okumalar
05 17
05 17Ayşe Düzkan · Güldünya Yayınları · 20187 okunma
285 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kitap biter bitmez yazmak istedim. Bazı kitaplar lezzetlidir. Tadına doyulmaz. İşte buda öyle. Kitap daha bitmeden yazarın diğer kitaplarını almak için yola düştüm. Sonunda şok olacağınız şok olurken gözlerinizin dolacağı çok güzel bir kitaptı.
Huzur Cinayetleri
Huzur CinayetleriMehmet Murat Somer · Nar Kitap · 201393 okunma
Resim