Weber'in görüşüne göre kapitalizm Protestanlığın bir ürünüdür. Eğer biz bugün endüstri devrimini yapamamış, dolayısıyla henüz kapitalist aşamaya ulaşamamış bir ülke isek bu protestan olmayışımızın bir sonucudur. Bazılarımızın deyimiyle azgelişmişliğimiz, Müslüman oluşumuzun bir sonucudur. Ve günümüzde görülen denge ya da dengesizlikler insanların kendi inançlarının ürünü olmaktan başka bir şey değildir.
başlık sizi yanıltmasın derim . kitap akımlar ve düşünürleri anlatmak üzerine yoğunlaşmaktan ziyade , sosyolojinin batıda bize göre niye daha ileri olduğu ve ilkemizde halen neden batının disiplin anlayışı ve bakış açısı ile sosyoloji yapılmaya çalışıldığı üzerine yoğunlaşılmış . doğu tarafının niye kendi sosyolojisini üretemediği gibi doprular ve bunlara kısmen cevaplar mevcut . değerli bir kitap , yazar zaten yeterli sanırım
Kitap başlarda çok sıkıcı sosyolojiye büyük bir ilgisi olmayan bir insan için kitap çile gibi gelebilir. Ayrıca biraz dağınık yazmış gibi yazarımız o yüzden okurken insanı biraz yoruyor.
Göçebe topluluklardan kadim uygarlıklara kadar toplumlar kimliklerini dini inançları ile inşa etmiş ve bu yolla ifade etmeyi tercih etmiştir. Peki birçok farklı kültür neden din ekseninde benzer özellikler göstermiştir? Hıristiyanlık, Yahudilik ve İslam gibi semavi dinlerin ortaya çıkışı doğu coğrafyasında olmasına rağmen Doğu-Batı ayrımını yaratan sosyolojik ve siyasi etmenler neler? Evrensel dinlerin gelişim ve yayılma süreçleri, Anadolu coğrafyasında dinin önemi gibi konular üzerinde yoğunlaşan ve din olgusunu sosyoloji bağlamında açıklayan bir çalışma. Alana ilgisi olanlara kesinlikle tavsiye ederim..