Roman ve hikâye yazarı. Mersin’in Arslanköyü’nde doğdu. Düziçi Köy Enstitüsü ile Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’nü bitirdi (1970). İlkokul öğretmenliği ve ilköğretim müfettişliği yaptı.
1953 yılından beri çeşitli dergi ve gazetelerde röportaj ve gezi notları yayınlanmaktadır. Eserlerinde, şehir hayâtına uymakta güçlük çeken köylü tipleri ile şehir hayâtına özenen köylüleri ve onların problemlerini anlatır. Günümüz yazarlarından olup gezi notları, hikâye ve romanları vardır.
Behzat Ay'ın okuduğum kitabını sitede bulamadım. Böyle değerli bir yazarın kitaplarını eklememek bende bazı kuşkulara neden oldu.
hizliresim.com/Yoe95c
Cemal Süreya’yı özlüyoruz
Kitabın ilk yazısı ‘Son Yudum Gibi Bir Ders’, Necati Tosuner’in: “Cemal Süreya demek ‘Üvercinka’ demektir. Onun ilk kitabı olan, 1958’de Yeditepe Yayınları’ndan çıkan ‘Üvercinka’, neredeyse daha ilk kitaptan Cemal Süreya’yı özetleyen çarpıcı bir yapıttır. Bu çarpıcılık büyük bir ilgi çekmiş ve ‘Üvercinka’ kısa sürede
Merhaba dostlar. Günlük hayatımız alışkanlıklarımızı nasıl da etkiliyor değil mi? Yaşadığımız şartlardan dolayı, doyasıya kitap okuyamamanın üzüntüsünü yaşarken, bir yandan da normal şartlarda olmasa da görevimi yaptığım için mutluluk duyuyorum. Çünkü her an birilerinin gazabına uğrayabilir ve görevimden uzaklaştırılabilirim. Görevden
•Bizim aydın yazarlarımızın bir sürgün öyküsüdür gider. Edebiyat tarihimizde sürgüne gönderilmemiş kaç yazar, kaç şair var, iki elin on parmağını geçer mi sayıları? Ama sürgün var, sürgün var, Halikarnas Balıkçısı gibi sürgününü mavi sürgüne dönüştüren, bir bölgeyi doğası, denizi, insanı ile cennete çevirenler var. Hasan Ali Yücel gibi bütün bir
İçel'in Toroslarının eteğindeki Arslanköy'ünde 1936 yılında, ilgisiz, şefkatsiz ve sevgisiz bir ailenin evladı olarak dünyaya gelir Behzat Ay. Çocukların iş gücü olarak kabul edildiği bir ortamda, köy hayatının sillesini yiyenler kervanına katılır. Dönemindeki birçok emsali gibi çocukluğunu yaşayamaz, bilemez hatta çocuk bile olamaz hiç! Çok dayak