Kelsen'e göre adalet, özgürlük, hakkaniyet ya da ahlak gibi kavramların anayasal denetim açısından birer ölçüt olarak kabulü, parlamenter sistemin dengesini kökünden sarsar, çünkü söz konusu kavramlar, öngörülebilir bir çerçeve oluşturmadıkları ve belirli düzeyde nesnel kriterlere sahip olmadıkları için, yasama faaliyetlerinin ana hatlarına dair sınırlar oluşturma vasfından yoksundur.