Bilim şunu kabul etmektedir ki: Hiçbir yapı veya kuram mimarsız olamaz. Eğer evren bir yapı olarak kabul ediliyorsa mimarı araştırılmalıdır. Aksi takdirde bilim tapıcıları kendileriyle çelişmektedirler.
Gaziyye binti Dudan
Mekke'de Müslüman ilk hanım sahabilerdendir. Çok büyük tebliğ çalışmaları yapmış, büyük fedakarlıklar göstermiş, birçok kadının Müslüman olmasına, hidayete ermesine vesile olmuştur. Kendisi bedevi topluluğunda yaşamış sonradan gelip Mekke'ye yerleşmiştir.
Yorulmak bilmeyen çaba ve gayrette çokça enerji harcamış
Hanım Sahabilerin Fazileti:
İslam dışında hiçbir din, hiçbir ideoloji ve akımda bu kadar kadın öne çıkmamıştır. İslam tarihi, faziletli kadınların menkıbeleriyle doludur. Üstelik faziletli hanımları övmede de Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, kendisi öncü olmuştur. Hanım sahabilerin üstünlüğünü o vurgulamıştır.
İhya hareketi sonucu dünyada ve ahirette üst makamlara ulaşan hanım sahabilerin sayısı çoktur.
Geceye doğru ev halkının uyumaya gittiği saatlerde
yine adetim olduğu üzere mutfakta tek başına yarım saat dahi olsa kitap okuma başladım.
Baba evinde ve ihl öğrencisiyim.
O dönemde okumadığım gün yoktu.
Elhamdülillah.
Ve arkadaştan emaneten almış olduğum "Akibet Cennet mi, cehennem mi? Kitabını okumaya başladım.
Kitabın içeriği
Ayet ve hadis çerçevesinde
Ölüm, Kabir hayatı, cennet, cehennem, sorgu, sırat, Berzah alemi, münker ve nekir vs vs konular işleniyordu.
Daha doğrusu kitap üniversitesi öğrencilerinin bir kaza sonucunda kendi aralarında bu konular üzerine karşılıklı olarak yapmış oldukları konuşmaları ele almış.
Evet saatin geç olması, ortamın da sesiz olması ve henüz dini donanıma tam vakıf olamadığından dolayı içime bir ürperti geldi.
Samimi söylüyorum yerimde kıpırdayasım gelmedi.
Kitap öyle bir anlatmıştı ki sanki okunanları o an yaşayacaksınız gibi bir his veriyordu.
Daha okumaya vaktim olduğu halde
O an ki duygu ve düşüncelerimden (şimdi öleceğim, azrail gecelecek, şekli şemali, cehennem vs) dolayı kitabı daha fazla okuyamadan uyumaya gittim.
Tabii gözüme uyku da girmedi.
Ertesi gün kitabı okulda bitirdim.
Velhasıl kitap epey etki etti.
Kitabı okurken binbir türlü duygu ve düşünceye kapılıyorsunuz. Öyle ki kitap daha çok din üzerine ve ders almaya yönelik yazılmış. Parmaklıkların ardındaki gerçek kişilerin ağzından alınan hikâyeleri (ibreti ve doğru yolu bulma) konu edinmiştir.
İşinde, gücünde Allah olmayanın yolu da bahtı da kapalıdır. Haram maldan ve mülkten hâyır çıkmaz. Üç günlük şu dünyada lâyıkıyla yaşayanlardan olmak dileğiyle. Rabbim kimseyi ailesiyle, evladıyla ve eşiyle, dostuyla sınamasın. Yolumuz din ve Kur'an yolu olsun. Güzellikler peşimizden ayrılmasın. Öyle ki kitap beni o kadar etkiledi ki içimdeki tüm duaları dile getirmek istedim.
Kitapta kişinin zora düştükten sonraki hayatında nasıl Allah'a sığındığı ve tüm yaptıkları hataların farkına varmaları, doğru yolu bulmaları gösterilmiş. Rabbim bizi kötü yollara ve olaylara düşürmeden önce her zaman, her yerde ona sığınmamızı nasip etsin..Sevgiyle kalın..
Bilal Yararlı ' nın sevdiğim ve etkilendiğim bir kitabı daha...
Her yaştan herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bir grup inkar eden ve Allah'ın yolunda olan üniversite öğrencilerinin bir okul gezisi sırasında otobüslerinin devrilmesi ve artık gerçek ve sonsuz olan alem için sorguların, hesapların,berzah, kabir,sırat, cennet ve cehennem zamanının ve aleminin başlaması demektir. Bu süreci ayetlerl destekleyip güzel akıcı bir dille anlatan yazar yine vermek istediği mesajı çok yalın bir halde dile getiriyor. Okurken korkudan ve heyecandan kalp atışlarımın hızlanması heralde kitaptan ne kadar etkilendiğimi gösterir. Umarım biz de o(kitapta bahsedilen karakterler) kurtuluşa erenlerden oluruz inşallah.