8.1/10
161 Kişi
537
Okunma
35
Beğeni
4.012
Görüntülenme

undefined Bill Bryson Sözleri ve Alıntıları

undefined Bill Bryson sözleri ve alıntılarını, undefined Bill Bryson kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama ne kadar zayıf yapılı ve ufak tefek olursanız olun vücut kütleniz büyük ölçüde kastan oluşmuştur ve bu kaslarımızın sayısı altı yüzü geçer. Genellikle kaslarımızı yalnızca ağrıdıklarında hissetme eğiliminde olsak da onlar farkına bile varmadığımız yüzlerce şekilde (dudak büzdüğümüzde, gözlerimiz kırptığımızda, yiyecekler sindirim kanalında ilerlerken) ve her an emre amade çalışırlar. Sadece ayağa kalkmak için bile kabaca yüz, gözlerinizin şu anda okumakta olduğu sözcükleri izleyebilmesi için bir düzine kadar kasa ihtiyacınız vardır. Elin gerçekleştireceği en basit harekette (baş parmağının seğirmesi gibi) bile devreye on kas girebilir. Kaslarımızın önemli bir bölümünü (örneğin, dil ve kalp) kas olarak bile görmeyiz. Anatomister kasları yaptıkları işe göre sınıflarlar. ''Fleksör''(bükücü) kaslar eklemleri kaparken, ''ekstansör''(açıcı) kaslar eklemlerin açılmalarını sağlar. ''Levator'' (kaldırıcı) kaslar kaldırma, ''Depresör'' (bastırıcı) kaslar indirme, ''abdüktör'' (uzaklaştırıcı) kaslar vücut parçalarını vücuttan uzaklaştırma, ''addüktör'' (yakınlaştırıcı) kaslar da vücuda doğru çekme işini üstlenirler; ''sfinkter'' yada ''büzgen'' kaslar ise delik çeperlerinin büzülmesinde rol alır.
Sayfa 169 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
''Ölüm kendini hemen belli eder'' diyor Ben. ''Canlı insanlar canlı görünür; üstelik vücut içleri, yüzeyden çok daha fazla canlı görünür. Ameliyat için vücutlarını açtığınızda, organların canlılıkla titreşip parıldadığını görürsünüz. Canlı oldukları aşikardır. Ama öldüklerinde bütün bu diriliği ve parıltıyı kaybederler.
Sayfa 160 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Bütün bezler çok küçük değildir elbette. (Bu arada, vücutta kimyasal salgılayan her organ, bir bezdir.) Karaciğer de bir bezdir ve diğer bezlerle kıyaslandığında devdir. Tam gelişkin bir karaciğer yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığındadır (yaklaşık beynin ağırlığı kadar) ve diyaframın hemen altında kalan karın boşluğunun orta bölgesini büyük oranda kaplar. Karaciğer bebeklerde orantısızca büyüktür. Karınlarının o bayıldığımız yuvarlaklığı bundan kaynaklanır. Üstlendiği çok çeşitli işlerle karaciğer, iş yükü en ağır olan organdır. İşlevleri öylesine büyük yaşamsal önem taşırdı ki çalışmayı bıraktığında bir kaç saat içinde ölmüş olursunuz. Yüklendiği bir çok işin arasında hormon, protein ve safra olarak bildiğimiz sindirim sıvısının üretimi vardır. Toksinleri filtreler, yıpranmış kan hücrelerini uzaklaştırır, vitaminleri depolar ve emer, yağ ve proteinleri karbonhidratlara dönüştürür ve glikoz metabolizmasını düzenler. Özellikle de bu sonuncusu, vücut için büyük önem taşır, glikozun kanda bir kaç dakikalık süreyle seyrelmesi bile organ yetmezliğine, hatta beyin hasarına yol açabilir. (Karaciğer özellikle glikozu daha kompakt yapıdaki glikojene dönüştürür. Bu süreç, dondurucuya daha fazla gıda sığdırabilmek için yiyecek paketlerinin vakumlanarak sıkıştırılmasına benzer biraz. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda karaciğer glikojeni yeniden glikoza dönüştürür ve dolaşıma bırakır.) Toplamda 500metabolik süreçte rol oynayan karaciğer, temelde vücudun laboratuvarıdır. Şu anda, vücudumuzdaki kanın dörtte biri karaciğerinizde konumlanmış durumdadır.
Sayfa 151 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
Bu cümleyi okumaya başladığınız yaklaşık 1 saniye içinde, vücudunuz bir milyon kırmızı kan hücresi üretti. Bunlar çoktan içinizde, damarlarınızda hızla dolaşmaya ve sizi canlı tutmak için çırpınmaya başladılar. Bu kırmızı kan hücrelerin her biri vücudunuzda yaklaşık 150.000 tur atıp hücrelerinize defalarca oksijen taşıdıktan sonra, yıpranmış ve işe yaramaz hale gelerek kendilerini, usulca öldürülmek üzere başka hücrelere teslim ederek sizin yararınıza feda edeceklerdir.
Sayfa 5 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
2011, insanlık tarihinde ilginç bir dönüm noktasının aşıldığı bir yıldı. 2011'de küresel ölçekte kalp yetmezliği, inme ve diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölen sayısı, bulaşıcı hastalıklarından tümünden ölenlere kıyasla ilk kez daha fazla olmuştu. İçinde bulunduğumuz çağ, daha çok yaşam tarzımızdan dolayı öldüğümüz bir çağ. Üzerinde fazla düşünmesek de, konu hakkında fazla içgörü sahibi olmasak da nasıl öleceğimize biz karar veriyoruz aslında.
Sayfa 375Kitabı okudu
Yaşam var olmak ister; yaşam her zaman var olmak için yanıp tutuşmaz; yaşamın nesli bazen tükenir.
Sayfa 48 - Yeni çağKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.