Başımın üzerinde gördüğüm gökyüzünün güzelliğinden büyülenirken, altımızda uzanan ölçülemez derinliklerin gizemi beni korkutuyordu. İnsanların bir sevgi Tanrısı adına birbirlerine verdikleri acı ise bambaşka bir hayret ve dehşet kaynağıydı.
Köyümdeki fiyona aklıma geldi; aynı yaşlarda, benzer bir görünüşe sahipti ama utangaç, nazik, iffetli ve neşeliydi. Kadınların nasıl bu kadar farklı olduklarını anlayamamıştım. "Ruhunu hiç önemsemiyor mu?" diye sordum.
Dan Brown'nun kitapları ile kıyaslanamaz. Ama macera, gizem ve heyecan ararsanız okuyabilirsiniz. Antika kitap satıcısı Harry'e gelen bir müşterisi elinde 400 yıllık bir günlük olduğunu ve bunu değerlendirmesini ister. Oda kabul eder ve işe başlar. Ancak kısa bir süre sonra onu tutan müşterisi ölür. Bu günlük 1585 yılında Kraliçe Elizabeth adına Dünya seferine çıkan genç denizcinin günlüğüdür. 1000 yıllık kayıp olan paha biçilemez kutsal mirasın yerini yazmıştır.
Bugüne kadar bilinmeyen bir tarihi anlatan, çok sürükleyici bir kitap. Anlatımı bana gayet akıcı geldi. Şaşırtıcı komploları, başarılı karakterleri ve sizi içine çeken bitmeyen heyecanı ile zevkle okunacak bir kitap. Ben okurken büyük zevk aldım.