Kitabın içeriği kısaca Selçuklular'ın devlet olmasını anlatıyor. Ta baştan 23 Oğuz boyundan biri olan Kınık oğullarının müslüman oldukları için göçe zorlanmasından, Selçuk bey'in kalbindeki devlet olma arzusundan başlıyor. Tarihi akışın izinde sıkmadan, hızlı geçilecek yerse bir cümleyle, önemli olan yerlerde daha hikayeleştirerek, konuyu güzelce anlatıyor. Selçuk bey ve akabinde oğlu Arslan bey, üçe bölünen Kınık oğulları ve kitabın ortasına doğru asıl mevzuya geliyor. Tuğrul bey ve Çağrı bey. Onların devlet olma yolunda çektiği sıkıntılar. En hoşuma giden kısım Tuğrul beyin siyasi, Çağrı beyin askeri dehası var. Yazar bunu çok güzel işlemiş. İkisi de hangisinin alanıysa o alanda konuşuyor. Harici susuyor. İnananılmaz güzel bir olay. Ve bu güzellik onları devlet olmaya götürüyor. Güzel. Tarihi romanların gerekliliği benim için önemli. Çünkü saatlerce okuduğun ansiklopedik bilgiyi, hayal ettirerek önüne sunuyor. Okunmalı. Kesinlikle, güzel.
Islam nefret dini değildir.Islam aşkın ve şefkatin dinidir.Islam;dinin adını kullanarak ve kirleterek,çıkarları uğruna masum katledenlerin dini değildir.Islam,kalbini Allah'a dönenlerin dinidir.
Gerçek aşık oldun ise,
Cihan nakışı nendir senin,
Dost aynası baktın ise,
Surret nakışı nendir senin.
Humhane ile puthane,
Mescit olmuş gerçek câne
Gel işin verme ziyâne,
Yalancılık nendir senin.
Aşka,aşka arayanlara bir küçük ışık gösteren bu kitap daha çok tasavvufi mevzular üzerinde duruyor.Tasavvuf ve mutasavvufların hayatları her zaman ilgimi canlı kıldığı için sıkılmadan okudum.Bu kitap eğer aşkı hala maddede arıyorsanız size minik bir yol gösterici olabilir.
Türk Selçuklu Devleti'nin kuruluş aşamasının anlatılıyor. Dil ve anlatım olarak fazla edebi bir yanı olmasa da; daha çok orta ve lise öğrencilerinin ilgi ile okuyacağı bir kitap.