Caner Taslaman

Caner Taslamanİslam ve Kadın yazarı
Yazar
7.6/10
1.574 Kişi
6,3bin
Okunma
661
Beğeni
19,9bin
Görüntülenme
“Evrenimizin düzenliliğini açıklamak için bir Allah yerine sonsuzca başka evren varsaymak, mantıksızlığın en üst düzeyi gibi görünüyor.” - Richard Swinburne
Sayfa 95 - PDF
Kuran, birçok ayetiyle evrene, yeryüzündeki olgulara, canlılara, içdünyamıza baktırmakta ve bunlardan aklın kullanılarak sonuçlar çıkarılmasına davet etmektedir.
Sayfa 11 - PDF
Reklam
Bir insanın olaylar karşısında nasıl reaksiyon vereceği dünyadaki imtihanının bir parçasıdır.
Newton'a göre Tanrı'nın mekanik sistemin işleyişine müdahalelerde bulunması mümkündü.
Peygamberimizin vefatından sonraki dönemde, kadınlar aleyhindeki zihniyet yeniden egemen olmuş; birçok Müslüman, zaten dünyada yaygın olan, kadınları küçümseyen, eve hapseden, erkeğe itaati en önemli kadın vazifesi olarak kabul eden kültürü benimsemiştir. Dinin kalplerde ve zihinlerde etkin olduğu bir dönemde, kadınlarla ilgili bu algı ancak dine referanslarla benimsetilebilirdi. Eksiksiz ve tam olduğu tüm Müslümanlarca ittifak edilen Kuran’a ilaveler mümkün olmayınca, bu algı özellikle “Peygamber dedi ki…” şeklinde uydurulan hadislerle kabul ettirilmiştir. Bahsedilen kültürel yapıda yaşayan ve hepsi de erkek olan meşhur hadis kitaplarının yazarları, kadınlar aleyhine sanki Peygamberimiz söylemiş gibi aktarılan rivayetleri kitaplarına almışlar ve kadın düşmanlığının “dinselleşmesinde” önemli bir rol oynamışlardır.
... zira Kuran’da, kadın-erkek ayrımı yapılmadan tüm insanlara gezmeleri ve dünyayı görmeleri söylenmiştir.
Reklam
İslam’a göre kadın; çalışabilir, kendi parasını kazanabilir, mülk edinebilir ve mülkünü özgürce idare edebilir.
Kant'ın antinomilerini neden oluşturduğu ve saf akıl açısından neden özgürlüğü mümkün görmediği ve Marks'ın neden tarih bilimini fiziğe benzetmeye çalıştığıgibi felsefe açısından önemli olan birçok husus hakkıyla anlaşılamaz.
Son can teslim alındığı ve son yıldızın ışığı söndürüldüğünde önemli olacak neyse şimdi de önemli olan O’dur.
Kuantum durumunu açıklayan Heisenberg'in Belirsizlik İlkesi'ne göre atom seviyesinde parçacıkların konum ve hızını aynı anda tam olarak hesaplamamız imkânsızdır. Bu ilkeye göre, bir parçacığın konumunu ne kadar doğru olarak belirlersek, hızı o kadar belirsizleşir; parçacığın hızını tamamen doğru olarak belirlersek bu kez de konumu tamamen belirsizleşir.
Reklam
NEWTON FİZİĞİNİN HÂKİMİYETİ
Isaac Newton'un ünlü eseri Principia'nın (İlkeler) yayımlandığı 1687 yılı, fizik tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. İnsanlık ilk defa bu eserle detaylı bir kozmoloji (evrenbilim) görüşüne kavuştu. Newton kozmolojik görüşünü Kopernik'in, Kepler'in, Descartes'ın, Galileo'nun çalışmalarından faydalanarak oluşturdu. Bunu yaparken, kendilerinden faydalandığı bu kişilerin fizik bilimindeki görüşlerinde önemli düzeltmeler de yaptı.
Çıplak gözle görülemeyen maddenin mikro seviyesinden hareketle felsefi fikirler oluşturulmasından ancak binlerce yıl sonra mikro seviyeye ait bilimsel görüşler oluşmuştur.
İslam’la beraber kadınlar, ailelerine veya statülerine bakılmaksızın, artık toplumun tam ferdi olarak kabul edilmiş ve önceden sadece erkeklere tanınan birçok hakkı özgürce kullanmaya dinen ve hukuken hak kazanmışlardır. İslam’ın ilk dönemlerini incelediğimizde, kadınların her alanda aktif olduklarını, bugün bazılarının zihinlerinde yer alan “pasif Müslüman kadın” beklentisinden çok farklı profiller sergilediklerini ve toplumda gayet görünür hayatlar yaşadıklarını anlıyoruz.
Zira Kuran'nın hiçbir yerinde, bir insanın diğer bir insana kendi kararıyla şiddet uygulaması geçmez.  
Atina'da kurulmuş bir felsefe okuluna sahip olan Epikuros, atomların, biçimlerinin sonsuz olmadığı ve kendiliklerinden ağırlık taşıdıkları gibi bazı düşünceleriyle Demokritos'tan ayrılmış olsa da, Demokritos'un Atomcu felsefesinin temel öğretilerinin yayılmasındaki en büyük pay sahibi kişi Epikuros'tur.[21] Materyalist Atomcu görüşü benimseyen diğer ünlü bir isim ise Lukretius olmuştur.[22] Atomculukla ilgili görüşler sadece materyalist düşünürler tarafından savunulmamıştır; İslam düşüncesinin içerisinde bazı kelamcılar da Grek Atomculuğu'nun ezelilik ve sonsuz sayıda olma fikirlerine karşı çıkarak, Tanrı'nın etkinliğine açık bir Atomculuğu savunmuşlardır.