Catherine Baker

Zorunlu Eğitime Hayır yazarı
Yazar
7.3/10
37 Kişi
165
Okunma
12
Beğeni
2.919
Görüntülenme

undefined Catherine Baker Sözleri ve Alıntıları

undefined Catherine Baker sözleri ve alıntılarını, undefined Catherine Baker kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okul bir kuluçka makinesidir, kim­ se bunun tersini savunamaz; Fransa'da hiç kimse
Okul, yerleşik bütün güçler tarafından koruma altına alınmış bir kurumdur. Elbette o da zamanla değişiyor. Bağlı olduğu devletin biçimleri değiştikçe ... Bugün bizi yönetenler (ya da bugün bizi yöneten) katı olmamızı İsterler (ya da ister); zayıf olan ne varsa hepsinin ayıklanması gerekir; sonra da güçlüler içinde, kendi özelliklerini korumaya çalışanların belini kırmaya gelir sıra çünkü insancıl özellikler taşımayan insanlara gerek duyulmaktadır.
Reklam
Çocuğun bugünkü yaşamı, geleceğe yönelen boyutu dışında hiçbir şey ifade etmez. Yaklaşım bu olunca da bir insanı, günde sekiz saat, haftada beş gün, yılda on bir ay ve ömrünün kırk yılı boyunca kölelik etmeye zorla hazırlamak gerektiğini, uzun boylu düşünmeden kabul ediverirsiniz.
Sayfa 23
İşte bu yüzden biz, önümüze belli bir eğitim planı koymuyoruz. Okul, çocuğun ço­ cuk olabileceği, gençliği ve neşeyi tam anlamıyla yaşayabilece­ ği, bir ortam sunabilmeli ve asla onun önüne, ulaşılması gere­ken hedefler koymamalıdır. 
Sayfa 245 - Ayrıntı Yayınları
Tek tip okul sistemi uygulanmaya başladığından beri "her­kes öğrenim görebiliyor" ve artık başarısız olmak için hiçbir maze­ret kalmadı. Evet ama bence okul berbat bir yer; yalnızca, bütün bir gençlik döneminde insanların canını öldüresiye (sözcüğün tam anlamıyla öldüresiye) sıktığı için değil, aynı zamanda ister başarılı olsunlar ister başarısız, tüm insanların çürümesine neden olduğu için. "Çalışkan" (!) sınıflar iş hayatına atılmak istiyorlar ancak ellerine tutuşturulan diplomalar ya iş pazarında bir işe yaramıyor ya da bir iki yıl içinde değerini yitiriyor. Doğrusu bu olay eğitimin zorunlu tutulmasından da kötü. Ünlü demokratikleşme hareketinin başarısız olanlara anlatmak istediği şu: As­lında, onların başarılı olmaları için elden gelen her şey yapıldı; bütün bu çabalara karşın liseye geçmeyi başaramadılarsa, demek ki o küçücük beyinlerinden çekip çıkarılacak bir bilgi kırıntısı bile yok. Ortada bir suçlu varsa o da kendileri; başkası değil. Bugünkü eğitim sistemi bireyin, okuldaki başarısızlığını iç­selleştirmesini istiyor. Gençlere, onların okula layık olmadıkla­rını söyleyip duruyorlar. Çocuklar kısacık bir ders saatinde ve yıllar boyunca öylesine aşağılanıyorlar ki!.. Hiç kimse, çocuk­ların saldırgan yaratıklar olduklarını öne sürmeye kalkmasın. Öğretmenler başkaldırıyor: "Onlarla uğraşmak zaman kay­betmekten başka bir işe yaramıyor!" (Ya onların kaybolan zamanı?) Çocuklarınız, öğretmenlerin umurunda bile değil... Eskiden çocuklar daha "yetenekliydi" hiç olmazsa daha terbiyeliydi. 
Sayfa 88 - Ayrıntı Yayınları
Reşit olup olmadığıma, hangi ko­şullarda kendi ülkemin sınırları dışına çıkabileceğime, hangi konularda bana yardım edileceğine (çocuk, öğrenim, toplan­tı), intihar etme hakkım olup olmadığına, kendi yaşamına son vermek isteyen birine yardım edip edemeyeceğime vb. Ken­dini "küçük çocukların kurtarıcısı" olarak gören Jules Ferry, -özgüvenin sarhoşluğuyla şunları söylüyor: Devletin eğitimle ilgilenmesi gerekiyor, "çünkü varlığını koruyabilmek için bel­li bir devlet ahlakını ve bazı devlet öğretilerini ayakta tutmak zorunda. " 
Sayfa 48 - Ayrıntı Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 841 ile 850 arasındakiler gösteriliyor.