"Yalnızdım, kendi dünyama hapsolmuştum, diğerleriyle iletişim kuramıyordum, varlığımı onların varlığından ayıran, beni onların hayatı ve faaliyetleri dışında tutan camdan bir duvar vardı sanki."
Doğuştan beyin felçli olan yazarımızın, ileriki yıllarda gerek zekası, gerekse cesareti ile neler başardığını anlatan büyüleyici bir eser. Kesinlikle ilham verici olmasının yanısıra, kişinin kendini sorgulamasını da sağlayan bir öykü idi . İlk doğduğu yıllardan itibaren, çocukluk, ergenlik ve bu kitabı yazana kadarki dönemi çok samimi bir dille aktarmış okuyucuya. Girdiği ruhsal bunalımlar, çaresizlik ve iyileşmek için verdiği büyük mücadele kesinlikle ayakta alkışlanır nitelikte
Gerçek bir hayat hikayesi olması mı, yoksa bu gerçek hikayenin yazarın kendisine ait olması mı bilemiyorum ama insanı fazlasıyla derinden etkileyen bir eser olduğunu söylemek isterim
"Daha önce pek fazla okumuyorum. Kitaplar evimizde pek sık görülmezdi. Ekmeğin daha önemli olduğu düşünülürdü. Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti..."