1.467 okunma, 42 beğeni - Colson Whitehead kitapları, eserleri, Colson Whitehead kimdir, öz geçmişi, Colson Whitehead nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Colson Whitehead sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
1969 yılında New York’ta dünyaya geldi. Eğitimini Harvard Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra yeniden New York’a yerleşti ve Village Voice’da çalışmaya başladı. 1999 yılında çıkan Intuitionist(Asansör adıyla Doğan Kitap tarafından yayımlanmıştır) adlı romanını, büyük beğeni toplayan John Henry Days, Sag Harbor, Apex Hides The Hurt ve Noble Hustle gibi kitapları izlemiştir. Guggenheim ve MacArthur Deha Bursu’na layık görülmüş; Dos Passos Ödülü, Whiting Ödülü, Young Lions Ödülü gibi nişanlarla onurlandırılmış ve Pulitzer, National Book, Pen/Faulkner gibi diğer saygın ödüllere aday gösterilmiştir. Whitehead, aralarında Columbia, Vassar ve Princeton’ın da yer aldığı pek çok üniversitede ders vermiştir. Whitehead, Bölge Bir’de, bir salgının ardından çehresi değişen New York şehrini betimlerken dehşetli bir medeniyet eleştirisi ortaya koyar, ‘leş’ haline gelen insanlığın ortak arazlarını incelikli bir dille anlatır. Toplumsal hayat manzarasının acınası kofluğunu sayfalara döken Whitehead, bu romanıyla, yaşayan ölülere dair hikâyelerin ışığında çağdaş toplum eleştirisinin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir. New York Times,Harper’s, New Yorker gibi mecralarda halen yazmakta olan Whitehead, çağdaş Amerikan edebiyatının özgün ve benzersiz seslerinden biridir.
Yeraltı Demiryolu
2017 PULITZER ÖDÜLÜ / 2017 ARTHUR C. CLARKE ÖDÜLÜ /
2016 AMERİKAN ULUSAL KİTAP ÖDÜLÜ
Amerikan edebiyatının en yeni yıldızı Colson Whitehead’den, yayımlanır yayımlanmaz çağdaş klasikler arasında anılan cesur ve sarsıcı bir roman: Yeraltı Demiryolu. Whitehead, Amerika’nın adeta bağırsaklarını deştiği bu romanında “rüya” ülkesinin geçmişine uzanıyor ve okurunu uzun zaman terk etmeyecek ilham verici bir mücadele öyküsü anlatıyor. Dünyada bir başına kalmış bir kadının, Cora’nın dünyaya kafa tutma öyküsü bu; öldürmeyip güçlendiren darbelerin, birer nişan gibi taşınan yara izlerinin ve zamanı gelince ya ödenen ya da ödetilen bedellerin öyküsü. Öyle bir öykü ki, çağın karanlığında pırıl pırıl parlıyor ve dört bir yanı saran kötülüğün bataklığında kaybolan ruhlara kuzey yıldızı misali yön gösteriyor.
Eleştirmenlerden tam not alan, çoksatarlar listelerinde aylar boyunca bir numarada kalan ve ödüllere doymayan Yeraltı Demiryolu, Sefiller’den Sevilen’e uzanan bir yelpazede yer alan engin çağrışımlarıyla son yılların en önemli ve en çok ses getiren kitaplarından biri.
YILIN EN İYİ KİTAPLARI,
The New York Times, Amazon, Wall Street Journal, Washington Post, Time, NPR, Goodreads, Oprah’s Book Club
İlk sayfasından itibaren beni içine alan; uzun zamandır bu kadar tadına vararak okuduğum, anlamlı ve amacı olan bir kitap görmemiştim.
Bende uyandırdığı etki o kadar muazzam oldu ki daha otuzuncu sayfasında beğeneceğini düşündüğüm arkadaşlarıma kitabı önerir oldum. Uzatmadan sizlere bir kaç fikir edindirmek adına kendimce kitabı tanıtmak
Okurken içimde bir şeyler koptu dediğim nadir kitaplardan biri.
İnsanlık tarihi kadar eski bir uygulama olan kölelik hakkında yazılmış bir eser.
Yerküre var olduğundan beri insanlık tarihinin en kötü uygulaması. Maalesef yeryüzünde var olan bütün uygarlıklarda, bütün dinlerde, bütün kültürlerde var olmuş bir uygulama kölelik.
Kitap 19. Yüzyılın başına Amerikada yaşanan kölelik, köleler ve kölelik karşıtı insanların hayatından bir kesit veriyor.
Bir çiftlikte insanlık dışı bir ortamda hayatını sürdürmekte olan bir köle kızın bulunduğu çiftlikten kaçışı ve özgürlük sevdası ile başından geçen olayları anlatan bir eser.
Kahramanımız annesinin terk etmesi üzerine tek başına kalan ve bulunduğu çiftlikten kaçan bir kökenin hikayesi. Kaçma sebebi hem annesi gibi özgürlüğün kavuşmak, hemde annesinden hesap sormak.
1800 yılların Amerikasında uygulanan köle ticareti ve köleliğin en çıplak şekilde gözlerinin önüne serilmesi. Köle karşıtı insanların yaşadıkları da kölelerin başına gelenden farksız. Akıcı bir dille yazılmış ve o günlerin yaşantısını çok güzel anlatmış. Okurken çok hüzünlendim.
Yeraltı DemiryoluColson Whitehead · Siren Yayınları · 2017917 okunma
Aldığı ödülleri sonuna kadar hak eden bir kitap. Amerika’daki köle ticaretini, kölelerin toplum tarafından nasıl aşağılandığını, mal olarak görüldüğünü, onlara yapılan zulmü, ten renkleri yüzünden kuşaktan kuşağa nasıl bi çıkmazın içine girdiklerini, kölelerin yaşamak zorunda kaldıkları kaderlerini sade bir dille anlatan çarpıcı bir kitap.
Baş kahraman olan Cora, annesi ve anneannesi de babası da köle olan genç yaştaki bir köle kadın. Kitapta Cora’nın annesi Mabel yaşadıkları yerden ( plantasyon deniyor ) kaçan ve sonrasında yakalanmayan tek kişi. Cora kitap boyunca bazen nefret ediyor bazen kaçtığı için kıskanıyor annesini. Mabel’e ne olduğunu kitabın sonunda nihayet öğreniyoruz.
Yeraltı demiryolu denilen şey beyaz adamların bilmediği, zencilerin kaçmak için kullandıkları bir tren hattı.
Kitap Cora’nın Ceaser’ın kaçma teklifini kabul etmesiyle başlıyor ve bu süreçte yaşadıklarını anlatıyor.
Beyaz adamların pamuk ticareti için her yerde zencilere nasıl davrandıklarını neler yaptıklarını okuyorsunuz. Hürriyet yoluna geldiğinizde bunun gerçek olma olasılığını bir düşünün derim.
Beyaz adamların hepsi mi kötü peki. Tabi ki değil. Zencilere yardım etmeye çalışan bir çok karakter görecesiniz kitapta. İyilik ve kötülük ten rengine bakmıyormuş demek ki.
Nasıl ki Almanya için Hitler kara bir lekeyse, kölelik de Amerika tarihi için öyle büyük bir leke.
O yıllarda özgürlükler ülkesi sadece beyazlara aitmiş maalesef.
Mutlaka okuyunuz.