Cormac McCarthy (d. 20 Temmuz 1933 - ö. 13 Haziran 2023) The Road (Yol) adlı romanıyla 2007 Pulitzer Ödülü'nü roman dalında kazanan Amerikalı romancı, oyun yazarı, kısa öykü yazarı ve senaristtir.
Edebiyat eleştirmeni Harold Bloom tarafından, aralarında Thomas Pynchon, Don DeLillo ve Philip Roth'un da olduğu, neslinin en iyi dört Amerikan romancısından biri olarak tanımlanmıştır. Modern eleştirmenler tarafından sıkça William Faulkner'e ve bazen de Herman Melville'e kıyaslanır.
McCarthy, 13 Haziran 2023'te Santa Fe'deki evinde 89 yaşında doğan nedenlerle ölmüştür.
He watched the boy and he looked out through the trees toward the road. This was not a safe place. They could be seen from the road now it was day. The boy turned in the blankets. Then he opened his eyes. Hi, Papa, he said. I’m right here.
I know
¤
Çocuğu izledi ve ağaçların arasından yola doğru baktı. Burası güvenli bir yer değildi. Artık gündüz olduğu için yoldan görülebiliyorlardı. Çocuk battaniyelere döndü. Sonra gözlerini açtı. Merhaba baba, dedi. Ben tam buradayım.
Biliyorum
Her yıl yaptığım gibi bu yılda okuduğum en iyi kitapları sıralı olarak yazacağım. Sizden de sıralı olarak en lerinizi bekliyorum. 2022 yılı korona belasından kurtularak başladı. 2021 deki gibi maske, aşı muhabbeti vs yoktu ama daha büyük bir sorun olan ekonomik sorunlarla uğraştık. Enflasyon cidden vatandaşın belini büktü bu sene. Rus-Ukrayna savaşı, Çanakkale Köprüsü, Pençe Kilit Operasyonu, Euroleague yi yeniden Efes in alması, Vakıfbank ın 5. Avrupa Şampiyonluğu, Marmaris, Datça, Çeşme deli orman yangınları, ösym skandalı, Amasra maden faciası, depremler, TOGG, İstiklal bombalı saldırısı, Bayraktar Kızılelma nın üretim aşamasına geçişi en önemli olaylardı. Felaketler umarım 2023 de tekrarlanmaz. 2023 den en büyük beklentim hakedecek, hizmeti en çok verecek, ülkemizi en çok kalkındıracak, enflasyon belasından bizi kurtaracak, mülteci sorununu da çözecek en hayırlı olacak partinin bu yıl içinde yapılacak seçimi kazanması. Bu yıl Halit Kıvanç gibi büyük bir sunucuyu, İlhan İrem gibi büyük bir sanatçıyı, benim en sevdiğim yazarlardan
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Listeler diye bir başlık yok burada , ama internette bolca mevcut. Bu reddit kullanıcılarının listesi - Hayatta en az bir kere okunması gereken 35 kitap. En azından reddit kullanıcıların genel profili hakkında bir fikir veriyor insana.
1.
Yol, kıyamet sonrası bir şekilde hayatta kalabilmiş bir baba ve oğlunun yiyecek bulabilmek ve daha sıcak bir iklim için güneye yolculuğunun hikayesi. Tamamen sisli ve puslu bir havada, bir bilinmezlikten başka bir bilinmezliğe doğru yapılan bu yolculuk hikayesinde yazar, toplumdan soyutlanmış insanı sınıyor sanki; kendisiyle baş başa kalmış insanın içindeki iyi-kötü çatışmasını, doğruluğa ya da birtakım değerlere inanmakla inanmamak arasında bocalamasını ve hayatta kalabilmek için bu değerlerle kötülük ikileminde kötülüğü seçmenin gerekliliğini irdeliyor. Atmosferi çok güçlü bir roman Yol; okurken sahneler aynı anda gözünüzün önünden film kareleri gibi geçiyor. Başta çok sevdiğim Mad Max olmak üzere izlediğim postapokalitik fikmlerin çoğunu anımsadım kitap boyunca. Cormac McCarthy, o postapokaliptik atmosferi üslubuna da o kadar güzel yansıtmış ki kısa, yalın ve karanlık cümleler size karakterlerle berabermişsiniz, aynı havayı soluyormuşsunuz hissini veriyor. Çok beğendim. Yazardan maalesef henüz Türkçeye çevrilmemiş Blood Meridian ve Tanrı’nın Bir Kulu romanlarını da yakın zamanda okumak istiyorum.
ihtiyarlara yer yok. hm, açıkçası nasıl başlayacağımı bilmiyorum. inceleme yazmayı düşünmüyordum, çünkü kitabı okumadan önce filmi izlemiştim ve film hakkındaki düşüncelerimi ileti olarak paylaşmıştım. film hakkındaki düşüncelerimi de tekrar paylaşırım bunun altına.
her neyse, kitaptan bahsetmem gerektirse, genel olarak ele alındığında 3 ana
Yiyecek lezzetli yemekleriniz, içecek temiz suyunuz, giyebileceğiniz sağlam kıyafetiniz varken ve sevdikleriniz de yanınızdayken en ufak eksiğiniz için şikayet etmek çok kolay değil mi? Ya da bunların varlığında gerçek anlamda insan olduğunuzu iddia etmek?
Peki hepsini kaybettiğinizde... Ne için şikayet edebilirsiniz ya da ne kadar insan