Crispin Sartwell

Edepsizlik, Anarşi ve Gerçeklik yazarı
Yazar
8.0/10
39 Kişi
138
Okunma
28
Beğeni
3.029
Görüntülenme

En Eski Crispin Sartwell Sözleri ve Alıntıları

En Eski Crispin Sartwell sözleri ve alıntılarını, en eski Crispin Sartwell kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sanat
Bu en temel hakikatlerin sıradan halkasıdır. "Olduğum yerde olmam gerekir". Ben her zaman zaten olduğum yerdeyim; bu demek değildir ki, sanki zaten olduğum yerde olmak için bir yer "edinmem" gerekir. Sanat hakikati deneyimlemenin, zaten olunan şey olmanın bir yoludur. Değiştirilmesi gereken, sanat yoluyla üzerinde çalışılması gereken gerçeklik değil, bizim kendi yanılsamalarımızdır.
Sanat
Karşı çıkılan şey sanatın seçkin bir kesimin eline terk edilerek yabancılaşması ve günlük hayat kültüründen koparılmasıdır. Bu yabancılaşma gözde sanat eserlerinin müzeler gibi "özel" kurumlarda gerçek anlamda yalıtılmasıyla belirginleşir. Ve bu yüzyılın yalnızca sanat felsefesinin çoğu değil bizatihi sanatın çoğu, müze sistemi, sanat piyasası, çıkarsızlık ve mesafe nosyonlarını alaya alarak estetik farklılaşmayı alaya almaya ve yok etmeye ayrılmıştır. "Pop art"ın gelişmesini düşünün. Warhol ve Lichtenstein gibi sanatçılar, mükemmel bir özbilinçle, Elvis, Marliyn ve çizgi roman gibi popüler kültürün "bayağı" imgelerini müzelere taşıdılar. Bu bir anlamda güzel sanatlar gösterilerini alaya alma ve bize sinema salonlarında, gazete bayilerinde vb, çevremizdeki her yerde zaten sanatın olduğunu gösterme çabasıydı.
Reklam
blues
Buna karşılık, "modern" sanat kendini "sanat sanat içindir" anlayışına aracı olarak tanımlar. Resim örneğin, Pollock ve diğerlerinin eserlerinde resim yapma hakkındadır. Ama blues bir bütün olarak kültüre bir tepkidir ve onun açığa vurulmasıdır. Blues uzak ve ideal temalar değil, Afrika kökenli Amerikalıların yaşadıkları deneyimlerin unsurları olarak, yoksuluk, sel, cinayet, aşk, gezip tozma, içme ve dibe vurma hakkındadır. Beyaz müzisyenler bu tarzı benimseyip de blues'un yansıttığı deneyimi yaşamadıklarında eksikliği duyulan işte tam da blues'daki o "hakiki" organikliktir. Birçok beyaz büyük bir ustalıkla blues yapıyor. Ne var ki, onlar hiçbir zaman blues-insanı olamaz. Çünkü blues onların "yaşadığı" değil "yaptığı" bir şey. Sanat salt bazı insanların yaptığı bir şey değil, yaşadıkları bir şeydir de. Blues, Afrikalı atalarının bu özelliklerini yansıtır. O, yaşayan bir sanat ve bir yaşama sanatıdır.
Bilmek
Gerçekliği bilmek için, onu fiili olarak yaşamak gerekir. Hint felsefesinde insan basitçe doğruyu/hakikati "bilemez"; onu "gerçekleştirir". Görmek nesneyi içgüdüsel olarak doğrudan yaşamak ya da daha doğrusu, onunla bir olma anlamında onu gerçekleştirmektir. Bir yanda nesne öte yanda özne ve aralarında bir ilişki olduğu müddetçe tam bilgi mümkün değildir.
Sanat
Kültürümüzde sanatın duygusal bir lüks madde olarak ayrı bir yere konmasıyla birlikte sanatlar eğitimin amaçları açısından gereksiz hale gelir. Gerçekten de okul bütçeleri ne zaman kırpılacak olsa genelde ilk akla gelen sanat eğitimidir.
Eğer Zen bize kavramların ötesine, ya da berisine, geçmeyi öğretiyorsa, kullandığı araçlardan birinin şok olması hiç de şaşırtıcı değildir. D. T. Suzuki şu tipik hikâyeyi nakleder: Rinzai bir öğrenciyken, ustası Obaku'ya, "Budizmin temel ilkesi nedir?" diye sorar. Obaku Rinzai'ye üç kere vurarak yanıt verir. Bu Rinzai'nin sorusuna birkaç
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.