Roma'da Fransız Lisesi'ne devam eden Cristina Comencini, ardından ekonomi eğitimi yaptı. Ama sonuç olarak babasının yolundan gitmeye karar vererek sinemacılığı seçti. Hayvanat Bahçesi, Özel Yaşamın Eğlenceleri gibi birkaç filme imzasını attı. 1991 yılında ilk kitabı yayınlandı: Le pagine strappate; yazar bu yapıtıyla 1995 yılında Air Inter Ödülü'nün sahibi oldu. Üç yıl sonra yayınlanan Passione di famiglia ise yazarına gene 1995 yılında Rapallo Ödülü'nü getirdi. İtalya'da Bir Türk Sevdim, yazarın 1997 yılında yayınlanan üçüncü yapıtıdır.
Kitabı çok beğendiğimi söyleyemem. Yalnızca akılıcığını yeterli buldum.
İlk olarak kitabın adıyla hikayesi bağdaşmıyor. Türk sadece bir detay olarak kalıyor. Karakterlerin davranışları gerçekçi değil. Pek çok fantastik eserde bile karakterlerin o kadar mantıklı hareketleri oluyor ki kendinizi onun yerine koyabiliyorsunuz. Burada tam tersi. Kimin neyi neden yaptığı belli değil.
Özetle, aşk romanı mı okursun sen, al sana!!11!1 dedi bu kitap bana.
Aslında çok istekli başlamıştım kitaba. Ne yazık ki 50 sayfayı bile zoraki okuduğumu hissettim. Genelde yarım kitap bırakmam fakat bu bıraktığımda beni kötü hissettirecek bir etkiye sahip değil. İyi ki okumuşum dediğim kitaplara gömülmek istiyorum.
Kitabın adıyla hiyayesi arasında herhangi bir bağlantı yok, yani alakasız. Türk karakter Mehmet kısa bir bölümde geçiyor ve ana karakterin onu sevip sevmediği bile belli değil. Kitabın akıcılığı fena değil ve okuyucuyu yormuyor. Beğendim diyemem ama ama beğenmedim de diyemem. Anı tarzında bir kitap.