18 okunma, 1 beğeni - Daniel Höra kitapları, eserleri, Daniel Höra kimdir, öz geçmişi, Daniel Höra nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Daniel Höra sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
1965’de, Almanya, Hannover’de doğan ve kent merkezinden uzakta yetişen Daniel Höra, farklı farklı işlerde çalıştı. Okuldan sonra mobilya taşımacılığı, yaşlı bakıcılığı, montaj işleri ve taksi şoförlüğü yaptı. Yarım bıraktığı lise eğitimini çok sonra tamamladı. Bir dönem TV editörlüğü de yapan Höra, 2001’de yayımlanan ilk romanı Mora!’nın ardından, Doğu Almanya’da cinayet işlediğinden kuşkulanılan bir genci anlatan romanı Buraya Kadarmış (Gedisst, 2009) ile tanındı ve ertesi yıl Hansjörg-Martin Ödülü’ne aday gösterildi. 2010’da yayımlanan üçüncü kitabı Das Ende der Welt (Dünyanın Sonu), bir felaketin sonrasını anlatan bir distopya. Bugün ailesiyle birlikte Berlin’de yaşayan yazarın son romanı Braune Erde (Kahverengi Toprak, 2012), yayımlandığı yıl Almanya’da kitapçıların En İyi 100 Gençlik Kitabı listesinde yer aldı.
Alex, yanlış zamanda yanlış yerde olup birtakım da yanlış şeyler yapmış olmanın hatasıyla başını oldukça zor bir duruma sokmuştur. Toy oluşu, yanlış anlaşılmaktan korkup birtakım yalanlar söylemesi ve birtakım kanıtların onu göstermesi, çevresindeki herkesin ona 'suçlu' damgasını yapıştırmasına sebep olacaktır. Peki ama ya doğruyu söylüyorsa ya suçsuzsa?
İşte kitabımız bize; yargısız infaza mahkum edilen genç bir delikanlının bu durumda çevresinden gördüğü sosyal baskıyı, dışlanmayı, önyargılarla boğuşmasını ve kendi adaletini arama ihtiyacı duyarak tüm bu olumsuzluklara rağmen ona inancını kaybetmeyen birtakım insanlarla bu mücadeleyi nasıl sonlandırdığını anlatmaktadır.
Yine şu kitap toplantısı için okuduğum kitaplarsan birisi. İlk toplantı da Sessiz Kalma dışında her şey konuşulduğu için sinirlenmiştim ama yine de sipariş edilirken ne olur ne olmaz diye yine de sipariş ettim. Kitabın arkasını okuyana kadar gerçekten hiç merak edipte internetten falan araştırmamıştım ama arkasını okuduktan sonra hemen ilgimi
Okurken aklıma solingen katliamı geldi, o zaman bu vahşete hiç aklım ermemişti , insanın hiç tanımadığı hakkında hiçbirşey bilmediği diğerleri için öldürecek kadar önyargılı olmasını hiç anlayamamıştım ( hala da anlamam!) yazar propaganda ve kaba gücün insanları nasıl robotlaştırdığını basitçe anlatmış...