"Bilimin yaptığı fetihlerde hiç gözyaşı dökülmez, insanlar evlerinden sürülmez ya da kurbanlar filozoflar tarafından katledilmez. Bilginin yeni fethedilen alanları tüm uluslara aittir."
Tüm bu sonuçları değerlendirince, şuna inanmaya başladım; eskiden beri öğrendiği ve çok sayıda insanın savunduğu bir görüşü reddedip sadece birkaç kişi tarafından kabul gören, tüm akımlar tarafından kötülenen ve büyük bir paradoks olarak görülen görüşleri kabul eden kişilerin, gerçekten ikna edici savlar nedeniyle bu görüşü benimsemiş olduklarına şüphe yoktur.
Floransa'da bir gökbilimci olan Sizi ise başımızda iki göz, iki kulak, iki burun deliği olmak üzere sadece yedi tane delik bulunduğu, yedi tane metal ve haftada yedi gün olduğu için sadece yedi tane gezegen olabileceğini söylüyordu. Yine de dört uydunun teleskoptan görülebildiğini kabul etmiş görünüyordu, fakat çıplak gözle görülemedikleri için dünyamız üzerinde herhangi bir etkileri olamayacağını iddia ediydu. İşe yaramadıkları için bu uyduların var oldukları söylenemezdi.
Bu alanda da pek çok buluş yaptığını iddia etmiş, fakat onları yayınlamamış olmasını da şu sözlerle açıklamıştır; "Bu işin eğitinini almış insanların tavsiyeleri üzerine biraz düşününce, simya sanatının gizemini sıradan insanlara açıklamayı uygun bulmadım; zira pek az insan bu gizemi yararlı bir şekilde ve herhangi bir zarara yol açmadan kullanabilecekti."
"İnsanların yaptıkları hataların tarihinde dikkatimizi çeken iki tip düzenbaz vardır; Kendi türlerini bilerek aldatanlar ve onların kendi kendilerini aldatmalarına izin verenler. İlk grupta, sistematik sanrılar aracılığı ile haksızca edinilmiş bir üstünlüğü ellerinde tutan tiranlar ve çıkar açlıklarını saflık ve cehalet sayesinde gideren şarlatanlar vardır. İkinci grup ise daha soylu bir yaradılışa sahip insanları içerir. Bu grupta, şöhret ve gerçeğe olan tutkuları ile faydasız bir araştırmanın peşinde koşan tehlikeli araştırmacılar vardır. Bu erdem ve bilgi ışığı saçan kişiler, yaşadıkları çağın önde gelen kişilikleri olarak dikkat çekerler, fakat cahil halkın kendilerine yakıştırdığı doğaüstü ışığa aslında sahip olmadıklarını görecek entelektüel ya da ahlaki cesarete sahip değildirler. "
O dönemde bu alete, Galileo'nun tüpü, çift gözlük camı, silindir ya da gövde gibi isimler veriliyordu; zira Demisiano henüz bu alete teleskop ismini vermemişti.