David Gilmour

David GilmourFilm Kulübü yazarı
Yazar
6.1/10
49 Kişi
166
Okunma
5
Beğeni
2.823
Görüntülenme
Ah...
"Sigarayı bırakmak gibidir," dedim. "Bir ay geçer, sarhoş olursun, bir iki taneden ne olacak dersin. İkinci sigaranın yarısında niye bıraktığını hatırlarsın. Ama artık tekrar başlamışsındır. Böylece on bin civarında sigara içtikten sonra aynen o ilk sigarayı yakmadan önceki ana dönersin." Jesse ellerini beceriksizce, şefkatle kaldırıp omzuma dokundu ve "Ben sigarayı da bırakamam ki baba," dedi.
"Hareketsizliğin illüzyonu budur işte. Sır yoktur. Sadece sır sahibiymiş gibi görünmek vardır."
Reklam
"Orası dünyanın sonu mu?" diye sordu. "Öyle denebilir."
Bütün dünyanın sıradışı bir güzellikle bezendiğini düşündüm. Sebebi bir Tanrı'nın olması mıydı yoksa milyonlarca yıldır süren mutlak rastlantısallığın bir ürünü müydü sadece? Yoksa mesele yalnızca insanın sabahın dördünde mutluyken genellikle böyle şeyler düşünmesinden mi ibaretti?
224 syf.
·
Puan vermedi
Uzun yıllar içinde en az iki kez başlayıp yarım bıraktığım bu kitabı sonunda bitirdim. Ebeveynlik adına güzel içgörüler vardı, fakat bazen de babanın oğlunun hayatının bu kadar içinde olmasının (olayları kişisel algılayabilecek kadar vs.) beni rahatsız ettiği anlar oldu. Ve birkaç yerde misojinist tonlar da hissettiğimi not etmeden geçemem. Ama yine de pek çok eski film için bir kaynak olması da güzel.
Film Kulübü
Film KulübüDavid Gilmour · Domingo Yayınevi · 2010165 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Anne-baba Olmak
Rahmetli Doğan CÜCELOĞLU’nun “Var Mısın?” isimli kitabını okurken tavsiye ettiği bir kitap olarak okuduğum “Film Kulübü” isimli kitap ebeveyn-ergen ilişkisini yönetmek adına yaşanmış gerçek bir hikayenin aktarımı ile kazanımları açısından değerlendirilerek okunursa çok güzel bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Okumak için okuyorsanız sıkıacağınızdan şüphem yok.
Film Kulübü
Film KulübüDavid Gilmour · Domingo Yayınevi · 2010165 okunma
Reklam
Çocuklarınız evden gittiğinde…
Jesse'yle benim yine birlikte geçirecek zamanımız olacak, ama öyle bir zaman değil, bir insanla birlikte yaşamanın gerçek özelliği olan o gayet tekdüze ve bazen sıkıcı zaman değil, sonsuza dek süreceğini sandığınız ve günün birinde ansızın sona eriveren zaman değil.
Sayfa 214Kitabı okudu
Jesse büyüyüp film kulübünü geride bıraktı ve bir bakıma beni de geride bıraktı, babasının çocuğu olmayı geride bıraktı. Bu aşamanın yıllarca yavaş yavaş yaklaştığı belliydi, ama sonra birden geliverdi. İnsan metin olmazsa sarsılabiliyor.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
"Tolstoy ne der biliyor musun?" dedim. "Hayır." "Bir kadın, insanı asla aynı şekilde iki kez incitemez," der.
Sayfa 207Kitabı okudu
Hayat çok uzundur. Bu raundu kimin kazanacağını bilemezsin.
Sayfa 200Kitabı okudu
“Howard Hawks'a göre bir filmi iyi kılan nedir?" "Üç tane iyi sahnesinin olması ve hiç kötü sahnesinin olmaması.”
Sayfa 192Kitabı okudu
O şarkıyı dinlerken Jesse'nin benden yetenekli olduğunu fark ettim -bu tuhaf bir şekilde rahatlatıcıydı, rahatsız edici değildi-. Doğuştan yetenekliydi.
Sayfa 195Kitabı okudu
Çoğumuz çocuklarımızı dahi sanarız biliyorum, öyle olmasalar bile (vaptıkları lekeye benzer küçük resimleri sanki Picasso'nun tablolarıymışlar gibi buzdolabına asarız)
Sayfa 194Kitabı okudu
Resim