Bizi çocukken baskı altında tuttukları, ezdikleri için ana babamıza kızdığımızı düşünürüz. Aslında baskıyı sürdürdüğümüz için kendimize kızarız. Sanki uzun bir zaman önce birisi bizi bir kafese koymuştur ve kafes yıllardır orada olmamasına rağmen biz hala onun hayali duvarlarına karşı savaşırız. Kafes bizim kendi kendimize yüklediğimiz sınırlamalar, kendimizden kuşkumuz ve korkumuzdur.