Doğan Ergun

Doğan Ergun100 Soruda Sosyoloji El Kitabı yazarı
Yazar
7.7/10
27 Kişi
118
Okunma
5
Beğeni
1.916
Görüntülenme

Doğan Ergun Sözleri ve Alıntıları

Doğan Ergun sözleri ve alıntılarını, Doğan Ergun kitap alıntılarını, Doğan Ergun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Toplumsal felsefe ...Platon ,soyut uslamlamalara dayanarak Eski Yunan sitelerinin evrimini görmeye çalışır; başka bir deyişle, siteleri oldukları gibi ya da yaşadıkları gerçek içinde incelemez ; olmaları gerektiği gibi düşünür ve düzenlemeler önerir...
Sayfa 30
Toplum, bir insan yığını ya da basit bir İnsanlar toplamı değil­dir.
Toplumsal bir olgu ancak başka bir toplumsal olguyla açıklanabilir.
İdeal tip keyfi bir şemalaştırma, keyfî bir sadeleştirmedir.
Reklam
Proudhon'a göre
"İnsanı tanımak için toplumu inceleyiniz; toplumu tanımak için insanı inceleyiniz. İnsan ve toplum, birbiri için özne ve nesnedir."
Sayfa 57
Saint-Simon'a göre, "Ortak düşünce olmayan yerde toplum yoktur ve ahlak, toplumun zorunlu bağıdır."
Sayfa 55
İbn i Rüşt
her İnsan, İçinde bulunduğu toplumun mutluluğundan payını almalıdır; er­kekler kadar kadınlar da toplumun ve devletin hizmetinde olmalı­dır.
Toprağın ürünleri bütün İnsanlara eşit olarak verilmiştir
Reklam
Aristoteles, köleliği bazı İnsanların yaradılışlarında ya da ırksal olarak aşağı olmalarında temellendirmek İsteyerek, kölelik kurumunun doğru bir şey olduğunu savunuyor ve onu hakir göste­riyordu.
Sosyoloji ve ideoloji arasında kaçınılmaz bir ilişki söz konusudur.
Sayfa 14 - İmge Kitap EviKitabı yarım bıraktı
İbn Haldun
*** Eğer kaderciliği ve "tarih felsefeciliği" gibi tutarsız ve geçersiz yanları olmasaydı, İslam düşünürü İbn Haldun(1332-1406), kuşkusuz dünyada, sosyolojinin ilk ve en büyük kurucusu olarak tanınırdı.
Sayfa 36 - İmge KitapeviKitabı yarım bıraktı
Sosyolog Jean Duvlgnaud gerek tarihsel evrim İçinde gerek şimdi sanat üzerine yapılacak araştırmalar İçin şu tutumları yaklaşım olarak önermektedir: — Kapalı bir grubun psikolo|ik ve sosyolojik yaşantısına İştirak olarak sanat. — Ayrıcalıklı kimselerin ve din adamlarının hoşnutluğu ve eğ­lencesi olarak sanat. — Bir din olarak sanat. — Yaşantının süslenilmesl ve güzelleştirilmesi olarak sanat. — Grubun ya da toplumun geleneksel yaşantısına bir törel kar­şıtlık girişimi olarak sanat. — Yitirilmiş bir duygu birliğinin özlemi olarak sanat. — Bir törel, siyasal ve toplumsal İsyan olarak sanat. — Sanat sanat içindir tutumu. — Yığın kültürünü amaçlayan sanat. — Sanatsal anlatım uğruna yığın kültürünün belirleyiciliklerini egemenliği altına almak ve onlardan yararlanmak isteyen sanat.
Durkhelm'e göre iki türlü dayanışma vardır: 1) Mekanik daya­nışma, 2) Organik dayanışma. Mekanik dayanışma benzerlikten ileri gelen bir dayanışmadır: Böyle dayanışmalı bir toplumda, bireylerarası fark azdır; bireyler, aynı duyguları duyduklarından, aynı değerlere bağlı olduklarından birbirlerine benzerler. Böyle bir toplum bir uygunluk toplumudur; çünkü, bireyler henüz farklılaşmamışlardır. Durkheim, bu tür dayanışmaya örnek olarak ilkel ya da eski toplumlardaki dayanışmayı gösterir: Böyle toplumlarda bireyler birbirlerinin yerine geçebilir; çünkü, bir birey başkalarının aynıdır ya da bir bireyin bilincinde sayı ve şiddet derecesi bakımından herkeste, eşit ya da ortak olarak bulu­nan duygular vardır; toplumsal bilinç bireysel bilinçlerin en bü­yük kısmını kaplar. Organik dayanışmaya gelince, o, her şeyden önce mekanik dayanışmanın karşıtıdır. Organik dayanışma farklılaşmadan ileri ge­lir. Artık, bireyler birbirlerinin benzeri değildir. Durkheim, toplumsal birliği, canlı varlıklardaki organlararası birliğe benzeterek bireyle­rin farklılaşması üzerine kurulan dayanışmaya organik dayanışma adını vermiştir; çünkü, canlı bir varlıkta, her organın farklı bir gö­revi vardır ve bütün farklı görevler yaşantının sürebilmesi için zo­runludur. Kısacası, organik dayanışma bir toplumdaki işbölümünden ileri gelen dayanışmadır.
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.