Efsanevi bir yayinevinin bir kitap yorumu ile geldim.@koridoryayinlari imzası taşıyan üç kitaptan oluşan serinin ilk kitabı #gorunmezgardiyan kitabından bahsedeceğim. Polisiye ve gerilim türü kitap okuyanlar için müthiş güzel bir kitap.
Hızlı ve cesur bir dedektif olan Amaia Salazar çocukluğunun geçtiği ve ablalarının yaşadığı kasabada gerçekleşen cinayetleri çözmek için görevlendirilir.
Karşılarında sapık ruhlu bir seri katil vardır. Kurbanlarını öldürdükten sonra cesetleri şekil verip cesetleri sembolleştiriyor.
Katil ergenlik dönemine girmiş, makyaj yapan kızları hedef alıyor. İnce bir ip ile boğazlarını kesip ,kıyafetlerini bir sanatçı edası ile kurban üzerinde kesiyor .Ayrıca pubik bölgesine ise sadece bir fırında satılan bir kurabiye koyuyor.Kurban üzerinde ise ayı kıllarına benzer kıllar bırakıyor.
Ve katil cesetleri nehir kenarına bırakıp bulunması içinde yol kenarına öldürdüğü kişilere ait eşyalar bırakıyor. Bu sayede cesetler kolaylıkla bulunuyor .
Kurbanların katili tanıdığı çok belli oluyor çünkü kurbanların tırnak içlerinde katile ait hiçbir iz bulunamıyor.
Ablalarının yaşadığı ormanlık bölge olan Elizonda kasabasında işler sarpa sarıyor. Katil durmuyor ve dedektif Amaia 'dan hep bir adım önde.
Sıradaki kurban kim?
Dedektif katili bulabilecek mi?
ESRA AKGÜN ve @songulungunleri ile birlikte okuduğum bu kitabı mutlaka tavsiye ederim .kitapla kalın.
kitabı genel olarak beğendim. Bazı yerlerde bu yazarın aklına nasıl geldi dedim ve ek olarak güzelce araştırılmış olduğu belli bir kitaptı. Ama bana göre dilinde çok büyük sıkıntılar vardı. Başlarda gayet akıcı bir dile sahipken sona doğru yaptığı uzun betimlemeler insanın canının sıkılmasına neden oluyordu bir çok yerde böyle bir şeyi bu kadar uzun anlatmasına gerek var mıydı, dedim açıkçası. Hatta bu dil sıkıntısından dolayı böyle muhteşem bir konuya sahip bir kitabı yarım bırakmayı bile düşündüm. Ama yine de herkesin okuyabileceği bir kitap olduğunu düşünmesemde gizem/polisiye müptelasıysanız -konusundan dolayı- okumanızı tavsiye ederim.
“Son bir soru, ceviz sizin için özel bir anlama geliyor mu?”
.
.
.
“Güç anlamına geliyor. Cevizin beyninin minik kıvrımlarının arasında cadının büyüsü saklıdır, sizi seçtikleri ve peşinize düştükleri anlamına gelir.”
“Birini çok sevdiğimize karar verdiğimizde diğerlerinden vazgeçeriz; bu bizi kör veya görünmez yapmaz, görmeye ve görülmeye devam ederiz. Gördüğümüz biri bizi baştan çıkarırsa veya bizi baştan çıkarıcı bulan biri yoksa sadık olmanın ne değeri kalır. Asıl sınav, bekâr olsaydık âşık olacağımız insana rastladığımızda başlar; hoşlandığımız ve çekici bulduğumuz, eğer diğer mükemmel insanı seçmemiş olsaydım kesin bunu seçerdim dediğimiz kişiyle karşılaştığımızda. Sadakat budur işte, dedektif. Ve sakın endişelenmeyin - gayet iyi gidiyorsunuz.”
birkitapkahvehuzur
#okudumbi̇tti̇
Dolores Redondo
Baztan Üçlemesi Fırtınaya Adak
Herkese merhaba kitap dostları üç kitaplık bir serinin son kitabını da okudum ve yorumu ile geldim bugün. Yazar son sözde seriyi yazma fikrinin gazetede gördüğü bir haber olduğunu söylemiş haberde on dört aylık bir kız çocuğunun anne ve babasının isteyerek onu bir tarikata kurban olarak vermesi ve oradaki tanığın ihbarı ile ortaya çıkmış...
Evett seriyi her ay bir kitabını okuyarak bitirdim ilk iki kitabı çok beğensem de son kitabın fazlaca uzatılmış olması okurken beni yordu bizim cesur dedektif Amaia bu kitapta bana bile pes dedirtti bu sefer olaylar kurban olarak seçilen bebeklerle ilgili Amaia bir yandan katili ararken bir taraftan özel hayatı işe uğraştı resmen ama bu ona pahalıya mal oldu maalesef neyse okumak isteyenler okuyabilir son kitap haricinde seri güzeldi tabi bu kitapta olaylar bağlanıyor #okuyanlartayfası #heraybirpolisiyeokuyoruz
#yelizinkitapyorumları #okuyantosbikler #koridoryayınları #doloresredondo #binyazarbinokur #polisiyeokuyankadınlar #polisiye #polisiyegerilim
“Amaia otopsi masasında ne zaman genç birinin cesedini görse hem kendisinin hem de içinde yaşadığı toplumun bu kadar yetersiz ve çaresiz oluşu yüzünden eziliyordu. Çocuklarının ölümü o toplumun kendi geleceğini koruyamadığının bir işaretiydi. O toplum başarısız bir toplumdu. Tıpkı kendi gibi.”