Kitap hakkında ilk diyeceğim şey Homofobikler okumasın!!!
.
Manuel Ortigosa, bir sabah sakin sakin oturmuş kitabını yazarken kapı ısrarla çalınmaya başlar. Küfrederek kalkıp kapıyı açtığında tüm hayatını alt üst edecek bir haber alır. Bu haberle Manuel, edebiyat, sükûnet ve aşkla ışıldayan hayatından, kötülüğün ve zenginliğin kirli karanlığının sindiği bambaşka bir hayata adım atar. Karanlığın içinde çaresizce yol almaya çalışırken beyaz gardenyaların masumiyeti ve gerçeğin izinde bir polisin dostluğu dışında sığınacağı hiçbir şey yoktur...
Kitap polisiye olarak geçse de karakterlerine yaşattığı psikolojik travmaları daha ön planda kalmış aslında çok da iyi olmuş. Oldukca detaylı anlatıma sahip.Betimlemeler çok yoğun fakat gözünüz korkmasın çünkü yazarın tasvirleri masalsı bir hava katmış bu da okumayı kolaylaştırıyor özellikle yarısından sonra zaman nasıl geçiyor anlamıyorsunuz.
Ben sevdim...
Kitabin filmide var uc seri hem kitabi hem filmi tavsiye ederim.
Amaia adındaki dedektif,yıllar sonra kasabasına dönüyor.Reşit olmayan kızları öldürüp imzasını bırakan bir katilin peşine düşmüşken ,kız kardeşinin ve polis teşkiltının dedektiflerinin kıskançlıkları ilede baş etmek zorunda kalıyor.Bu konuda en büyük destekçisi eşi.Lakin katilin,ormanı evi bellemesi ve cinayetlere bir türlü doymaması işleri zorlaştırıyor.
Geride hiç bir iz bırakmadan küçük kızları öldüren katil,dedektif Amaia ile karşılaşabilecek mi?
Gerçek katil o mu?
Zorlu görev nasıl bitecek?
Polisiye severler için güzel bir kitap.Katili sonlarda daha çok merak ediyorsunuz ve bir baba ile tanışıp,duygu karmaşası yaşıyorsunuz...
Kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Kitabın
"Gardiyan" isimli çekilmiş bir filmi de mevcut.2 saat 9 dakika sürüyor.Kitabı hemen okuyamam diyenler izleyebilir