Douwe Draaisma

Düş Dokumacısı author
Author
8.1/10
72 People
290
Reads
27
Likes
2,597
Views

Douwe Draaisma Posts

You can find Douwe Draaisma books, Douwe Draaisma quotes and quotes, Douwe Draaisma authors, Douwe Draaisma reviews and reviews on 1000Kitap.
Anılar gerçekten de hayat boyunca değişme egilimindedir ama anıların değişiyor olduğu gerçeği pek de ilginç değildir. Asıl ilginç olan nasıl ve neden değişiyor olduklarıdır.
Sayfa 101Kitabı okudu
Güç, bazen oluştuğu yöntemle zayıflatılıp çökertilebilir. Şayet Charcot sürekli Fransız araştırmacılara öncelik verseydi, otoritesi Fransa sınırlarını aşamayacaktı. Şovenizm mermerden yontulmuş bir itibarı bile aşındırıp tüketir.
Sayfa 324 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Veda etmek zorunda olanlar, güzel anılarda yaşamayı umar. Yakınlarını kaybedenler ise, hüzünle onların anılarını koruyup kollayacaklarına, yaşatacaklarına söz verirler. Ancak birinin umduğu öbürünün verdiği söz bir yakarıştan öteye gidemez. İki taraf da bilir ki, belleğimize kumanda edemeyiz. Bellek, en yakınlarımızın anılarıyla birlikte de olsa kendi yolundan gider. Şayet en kıymetli anılarımız gerçekten dokunulmaz olsaydı ve en güvenli şekilde kaydedilseydi, anı nesnelerine gereksinim duymazdık. Anılarımızı besleyip büyütürken sonuca değil, o süreçteki sevgi ve bağlılığa bakmak gerekir.
Gençlik, arzuları konusunda sabırsızdır; zamanı yiyip bitirmek ister, ama zaman geçmek bilmez. Gençlik izlenimleri canlı, taze ve sayısızdır ayrıca, böylece yıllar binlerce farklı şekillerde birbirinden ayrılır ve genç insan bir önceki yılı mekan içinde birbirini izleyen uzun bir sahne silsilesi olarak görür. Yaşlılık ise klasik tiyatronun değişmez sahnesi gibidir, basit bir yerdir, bazen her şeyi tek bir hakim faaliyetin etrafında toplayan, gerisini bertaraf eden tam bir zaman, yer ve hareket birliği, bazen de zaman, yer ve hareket yokluğudur. Haftalar, aylar birbirine benzer, hayatın monotonluğu sürer gider. Bütün bu imgeler tek bir imgede bütünleşir. Muhayyilede zaman kısalır. Keza arzu da kısalır. Hayatımızın sonuna yaklaştıkça her yıl “Bir yıl daha geçti! Ne oldu bu zaman içinde? Neler hissettin, gördüm, neler geçti elime? Geride kalan üç yüz altmış beş gün nasıl oluyor da birkaç aydan uzun değilmiş gibi geliyor bana?” der dururuz. Zamanın perspektifini uzatmak istiyorsanız, imkanınız varsa içini binlerce yeni şeyle doldurun. Heyecan verici bir seyahate çıkın, çevrenizdeki dünyaya yeni hayat nefesi vererek kendinizi yenileyin. Geriye dönüp baktığınızda yol boyunca sıralanan olayların ve kat ettiğiniz mesafelerin muhayyilenizde üst üste yığıldığını, görünür dünyanın bütün bu parçalarının uzun bir sıra oluşturduğunu ve yerinde bir ifadeyle söylendiği gibi, ömrünüze ömür kattığını fark edeceksiniz.
Ernst Jünger çalışma odasında oturmaktadır. Zaman hakkındaki (Kum Saati Kitabı) adlı kitabının taslağı üzerinde çalışmaktadır. Önündeki masanın üstünde antik bir kum saati durmaktadır. Basit bir dövme demir çerçeve üzerine oturtulmuş bir kum saatidir bu. Bir zamanlar epey bir işe yaramış olmalıdır. Orta yeri aşınmaktan palimsi bir hal almıştır. Kum saatinin her çevrilişinde geçen zaman tekrar elde edilir; bir el hareketi yeterlidir bunun için. Ama biriken kumlar ne kadar sıklıkla akıtılırsa zaman o oranda hızlı geçer. Kum saatlerinde akan kum taneleri her defasında sürtünerek birbirlerinin yüzeylerini parlatır, sonunda bir kaptan ötekine neredeyse birbirine hiç sürtünmeden geçer ve her defasında saatin boynunu da bir parça genişletirler. Kum saati ne kadar eskiyse, kum o kadar hızlı akar. Böylece kum saati, fark edilmese de her defasında belli bir zaman aralığını daha kısa ölçer. Bu ölçüm hatası, içinde bir metafor barındırmaktadır: “İnsanlarda da böyledir, sonraki yıllar gittikçe daha hızlı akar, ta ki ölçüm kabı dolana kadar. İnsanın içi de zamanla izlenimlerle doldukça dolar.”
Son mektup
Bu mektup yazılmadan iki yıl önce bir başka mahkum veda mektubunda şöyle diyordu: “Er ya da geç bütün canlılar zamanın tırpanına takılacak, o zaman hepimiz eşit olacağız."
Sayfa 268Kitabı okudu
Reklam
553 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.