“Doğum saati , 12:56
Ardından hayatımda duyduğum en güzel ağlama sesini duyuyorum.Kızımız,bebeğimiz,Nazlı’mızın ağlama sesini.
Alican bey , bebeğimizi bacaklarından tutup kaldırıyor ve hemen yanı başımızdaki hemşirelere teslim ediyor.
“Sağlıklı mı ?” Diye soruyorum.
“Hem de çok,” diyorlar hemşireler.
ALLAHIM ,sana şükürler olsun .!
Bizim kızı temizliyorlar ,yüzünü siliyorlar , sonra da kalın bir örtüye sarıp yanıma getiriyorlar . Kucağıma veriyorlar.
İşte o an bütün endişelerim , korkularım,tedirginliklerim uçup gidiyor.
Gerçekten de tarifi olmayan ,anlatılamayacak bir anmış meğerse o an .
Kızımı kucağıma alıyorum kokusunu içime çekiyorum ve biliyorum ki , o an ,hayatımın en mutlu anı ve yine o an ,önce kendi annemi sonra da dünyadaki bütün anneleri anlıyorum . Her bebek , annesinin kuzusu. HEM DE YAŞI KAÇ OLURSA OLSUN. “
Gerçekçiliği ile sürükleyici ve bizden bir kitap ne eksik ne fazla anne olmayanların annelerini anlamasını olanların ise kendini ve o anı kitapta tekrar yaşamasını sağlayan bir kitap olmuş. Yazarın içtenliği,samimiyeti,sempatikliği kitaba yansımış.Kitabın başından sonuna kadar duygu geçişleri çok güzel nakşedilmiş,çoğu zaman güldüren aralarda duygulandıran ama en önemlisi biz kadınlara en güzel tercümanlık yapan bir kitap olmuş. Ayrıca anne adaylarına yol gösteren verdigi ufak bilgiler ayrı bir güzellik katmış.