Behiç Erkin'in torunu, 1966 İstanbul doğumlu. Şişli Terakki Lisesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitiren yazar, evli ve bir çocuk babası. Bu eseri vücuda getirmek için, onlarca kütüphane, yüzlerce yayın taradı; başta merhum Cemal Kutay olmak üzere ilgili dönemi iyi bilen birçok kişiyle mülakat yaptı; Türkiye ve Fransa Dışişleri Bakanlığı arşivleri dahil pek çok belge üzerinde 9 senelik detaylı bir çalışma gerçekleştirdi.
Türk olmayan takımları yenmek.
Maksadımız İngilizler gibi toplu halde oynamak,bir renge ve bir isme sahip olmak ve Türk olmayan takımları yenmek.
Galatasaray grubu 1. Tamamlayarak bir üst turda
Behiç Erkin'i anlatan iki kitap biliyorum. Belki başka da vardır ama ben cahilliğimden dolayı bilmiyor olabilirim. Biri;
Büyükelçi kitabı. İçeriği hakkında bilgi vermeyeyim ancak bana göre ölmeden önce okunması gereken eserlerden biri. Diğeri ise;
Cepheye Giden Yol kitabı. Kesinlikle okunması gereken bir diğer eser. Okudukça ordumuzun Çanakkale Zaferi'ni, Kurtuluş Savaşı'nı nasıl kazandığını, ordudaki her komutanın ve emrindeki askerlerin özverili çalışmalarını daha iyi anlayabiliyorsunuz. Öyle "Bize ilahi güçler yardım etti." gibi safsataların ne kadar boş laflar olduğunu da kavrayabiliyorsunuz.
Velhasıl, Behiç Erkin, mükemmel bir asker, örnek alınması gereken bir insan. Bu iki kitap da bu mükemmel insanı anlatan güzel eserler.
Behiç Erkin ismini Atatürk döneminde Demiryollarının Babası olarak bildiğinizi , Ayşe Kulinin Nefes Nefese isimli kitabında adını okuduğunuzu yada benim gibi Büyükelçi kitabı ile tanıdığınızı umduğum bir asker, bir Büyükelçi...
Vichy Fransasında yaşayan 20 bin Türk Yahudi sini Nazi Soykırımından kurtaran bunun mücadelesini veren bir Türk Büyükelçisi... Emin Kıvırcık ın Büyükelçi kitabı ile tanıdığım Behiç Erkin ile ilgili Türk Tarih Kurumu tarafından basılan Hatırat kitabını okumaya devam ediyorum... HER iki kitabı okumanızı öneririm.
Geçen gün gazete almak için gittiğim mahallenin bakkalında rastladım Emin KIVIRCIK imzalı "BÜYÜKELÇİ" kitabına. Dükkanın önündeki tozlu bir tezgahta, tozlu kitapların arasında öylece duruyordu. Onu alıp eve getirdiğimde ise; büyük bir hazine bulduğumu fark ettim;
Kitapta bahsedilen Büyükelçimiz 2. Dünya savaşı sırasında 20.000 Türk
Her Türk gencinin yakın tarihimizi öğrenmesi adına okuması gereken muazzam kitaplardan birisidir.
Osmanlı'nın son dönemindeki işgal yıllarında demiryollarına ait alet edevatları alarak inandığı Kurtuluş Savaşı' na katılmak için gelen adı az bilinen önemli isimlerden birisidir.
26 Ağustos'ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun, yunan işgali altındaki İzmir'e 9 Eylül 1922'de girmesini düşündüğümüzde bu kadar kısa sürede (yaklaşık 14-15 günlük süre) yoklukla savaşarak yunanlıları püskürtme ve işgali sonlandırma adına yapılan inanılmaz micadele herkesi düşünmeye sevketmeli.
Yunan işgali sırasında Ankara-Polatlı'da top sesleri duyulduğu için Meclis' in daha içerilere taşınması gerektiğini düşünenler olduğu bir dönemi de lütfen akıldan çıkarmayın. Sadece yürünülse bu kadar sürede kimseler yürüyemez o zamanki arazi koşullarında. ..