Erdal Güven, 1964'te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi Basın ve Yayın Bölümü'nden 1987 yılında mezun oldu. Üniversitede eğitimin ardından bir sene süreyle 'Hürriyet Vakfı Özel İletişim ve Eğitim Merkezi'nde gazetecilik eğitimine devam etti. Üniversite birinci sınıfta, Hürriyet Haber Ajansı Eskişehir Bürosu’nda başladığı meslek yaşamında, Hürriyet gazetesi Ankara bürosunda muhabirlik, Hürriyet gazetesi Tokyo temsilciliği, Hürriyet Haber Ajansı genel müdür yardımcılığı, Hürriyet Haber Araştırma Servisi müdürlüğü ve köşe yazarlığından sonra Kanal D Haber Merkezi’nde editörlük yaptı. Yayımlanmış sekiz kitabı bulunan Erdal Güven’in, Türk-Japon ilişkilerini anlatan Abdülhamit’in Hüzün Gemisi (2008) ve Tahran’dan Kaçış (2008) adlı romanları TC Cumhurbaşkanlığı himayesinde Japoncaya çevrilmiş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Japon İmparatoru Akihito'ya hediye edilmiştir.
Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen 'Genç Gazeteciler' yarışmasında Fotoğraf ve Sayfa Düzeni dalında iki adet ikincilik ödülü bulunan Güven, ayrıca Foto Muhabirleri Derneği tarafından her yıl düzenli olarak verilen 'Yılın Haber Fotoğrafı' ödülünün de sahibi
"Japonlar, Su Üstünde Sakin Sakin Süzülen Kuğu Gibidirler. Ama Siz Onların Su Üstündeki Sakin Duruşlarına Bakıp Aldanmayın. Su Üstünde Sakin Durabilmek İçin, Suyun Altında Ayaklarıyla Fırtınalar Koparırlar.."
Tayvan Atasözü
Hiç kayboldun mu?
Ezbere bildiğin sokaklarda...
İsmini dahi unuttun mu sorduklarında...
Sırt çevirdin mi en sevdiklerine...
Tek başına yürüdün mü çaresizce...
Uykuda aradın mı hiç unutabilmeyi?
Gazeteci Erdal Güven, Tokyo'da görev yaptığı süre içinde Japonların gündelik yaşamına, davranış biçimlerine, kültürlerine ait gördüğü, yaşadığı şeyleri kısa hikayeler şeklinde oldukça eğlendirici bir üslupla yazmış. Kitabın adı da herkes hata yapabilir anlamına gelen bir Japon atasözünden alınma.
Kütüphanede gezinirken rastgele seçip okumaya karar verdiğim bir kitap oldu . Kitabın ismi ve içeriği çok beklediğim gibi oldu diyemem ama yakın zamanda yaşadığımız olaylar ve kitabın içeriğinin uyumlu olmasından mı bilemem ama çok etkileyici bir kitap oldu benim için . İçerisinde almamız gereken bir çok ders var . İnsan okuyunca ne kadar eksik olduğunu ve bazı şeylerin ne kadar yetersiz olduğunu anlıyor .
Abdülhamid döneminde Japonya'ya gönderilen Ertuğrul gemisindeki bir subay ile Japonya'nın ünlü bir geyşası arasında yaşanan aşkı anlatıyor kitap. Japon kültüründen çokça bahsediyor. İki ülke arasındaki benzerliklerden de bahsetmeye çalışmış. Dil olarak çok sade geldi. Fazla duygusu yoktu, etkileyemedi beni bu yüzden.