Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ernest Becker

Ernest BeckerÖlümü İnkar yazarı
Yazar
9.1/10
35 Kişi
120
Okunma
39
Beğeni
4.365
Görüntülenme

En Yeni Ernest Becker Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Ernest Becker sözleri ve alıntılarını, en yeni Ernest Becker kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aktarım
Hasta, çocukken anne ve babasına karşı duyduğu duyguları hekime aktarır. Tıpkı bir çocuğun ebeveynlerini gözünde olağanüstü görmesi gibi hasta da hekimi olağanüstü görür. Ona bağımlı hale gelir. Çocuğun kendi kaderini ebeveynlerine bağımlı hale getirmesi gibi yetişkin de hekiminden koruma ve güç alır.
İnsanlar iktidara itaat ediyor ve ondan korkuyorlar. Bu yüzden de iktidar sahiplerine sadakatle bağlanıyorlar.
Reklam
"Ah, azizim! Yalnız, tanrısız ve efendisiz kimse için günlerin yükü korkunçtur.” Albert Camus
Freud, şöhreti özlüyordu, hayal ediyordu ve bu sayede kendi ölümsüzlüğünü yaratabileceğini umuyordu: "Ölümsüzlük, birçok insan tarafından sevilmek demektir." Bu tanım, Aydınlanmanın ölümsüzlük görüşüdür: Hayatlarına ve onları iyileştirmeye katkıda bulunduğumuz eserlerle henüz doğmamış olanların saygısını kazanarak yaşamak.
Başarı ile harap olmak
"Başarı ile harap olmak" fikrini keşfeden Freud'du: Bir kişi gerçekten mükemmel olana ulaştığında, genellikle bunu tahammül edilemez bir yük olarak hisseder.
İnsan için eğitim, acziyeti ve ölümüyle yüzleşmek anlamına gelir. Luther'in söylediği gibi: "Ölün diyorum, yani ölümü sanki varmış gibi tadın. Sadece, canlı bedeninizin dudaklarıyla ölümü 'tadarsanız' duygusal olarak ölecek bir mahlûk olduğunuzu bilebilirsiniz."
Reklam
Ama genellikle hayat bizi standartlaştırılmış faaliyetlere çeker. İçinde doğduğumuz sosyal kahraman-sistem, kahramanlıklarımıza, uyduğumuz yollara, başkalarını memnun edebilmemiz için kendimizi şekillendirdiğimiz yollara işaret ediyor. Derûnî sırrımızın üzerinde durmak yerine, onu yavaş yavaş örtüyoruz ve unutuyoruz; tamamen dışsal insanlar olurken, kazara, aile bağlantısıyla vatanseverlik refleksi ile ya da basit bir yemek ihtiyacı ve üreme dürtüsü ile düştüğümüz standartlaştırılmış kahraman oyununu başarıyla oynuyoruz.
Depresyondaki kişi kendisi olmaktan o kadar korkar, kendi kişiliğini kullanmaktan, kendi anlamları ve yaşama koşullarının ne olabileceği konusunda ısrar etmekten o kadar çekinir ki kelimenin tam anlamıyla aptal gibi görünür.
Bu, çok fazla tehlike, çok fazla kendiyle yüz yüze gelme anlamına geldiği için kendi değerlerini savunmaya cesaret edemeyen normal insanın mükemmel bir tanımlamasıdır. Kendisi olmamak, başkalarının içine sıkışmış, güvenli bir sosyal ve kültürel yükümlülükler ve görevler çerçevesine gömülü olarak yaşamak daha evladır.
Bir tür umutsuzluk insanı kendini kaybedişin ve sonsuzluğun içine daldırır, ikinci bir tür umutsuzluk ise başkaları tarafından aldatılmasına izin verir. Böyle çok sayıda insan gören, bu dünyada işlerin nasıl yürüdüğü konusunda bilge hale gelen insan ‘kendini unutur’. Kendine inanmaya cesaret edemez, bunu kendisi için fazla cüretkâr bulur. Kendisi olmaktansa diğerleri gibi olmak, kalabalıkların içinde bir taklit, sıradan bir rakam, bir hiç olmak çok daha güvenilir ve kolaydır."
Reklam
İnsan neden değersiz bir hayat yaşamayı kabul eder? Kültürsüzlük gerçek düşmanını biliyor: Özgürlük tehlikelidir.
“Düz insan” toplumun günlük rutinleriyle dolup taşmış, toplumun ona sunduklarıyla —bugünün dünyasında araba, alışveriş merkezi, 2 haftalık yaz tatili- memnun olan insandır. İnsan, toplumun kendisine sundugu güvenli ve sınırlı alternatiflerle korunmaktadır ve eğer kendisine başka bir yol aramazsa, hayatını sıkıcı bir güvenlik içinde yaşamak zorunda kalabilir.
Aşırı hakikat körlüğü
Zamanımızın bilgili insanı, hiç ha­yal edemeyeceği ağır bir sorumluluk altında eziliyor: tüketilemeyen hakikatin aşırı üretimi. Yüzyıllardır insanoğlu hakika­tin az ve ele geçmez olduğuna ve hakikati bir kez bulduktan sonra da insanlığın sıkıntılarının sona ereceğine inanarak ya­şamıştır.
Neden varızın Spinoza'cası
Gülmek için değil, ağlamak için değil, lanet okumak için değil, anlamak için. -SPINOZA
Herkes, kendisi için yenebilir olan diğerlerini kendine dahil etmeye çalışır. Sivrisinekler kendilerini kanla şişirirler, larvalar, bir öfke ve demonizmle saldıran katil arılar, kendi iç organları parçalanırken parçalamaya ve yutmaya devam eden köpek balıkları - her türde "doğal" kazanın gündelik kıyımından ve katliamından söz etmiyoruz. Bir deprem Peru'da 70 bin canlı bedeni gömüyor, otomobiller ABD'de yılda 50 bin kişinin canını alıyor, tsunami iki yüz elli bin kişiyi Hint Okyannusu'na sürüklüyor. Kainat milyarlarca yıldır yaratıklarının kanıyla ıslanmış bir gezegende meydana gelen bir kabusun gösterisidir. Çıkarabildiğimiz en ciddi sonuç, gerçekten gezegende üç milyar yıldır meydana gelen şeyin gezegeni sonsuz bir gübre çukuruna dönüştürmesidir.
Sayfa 372Kitabı okudu
1.215 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.