Erskine Caldwell

Erskine CaldwellTütün Yolu yazarı
Yazar
6.9/10
84 Kişi
307
Okunma
23
Beğeni
3.132
Görüntülenme

Hakkında

Caldwell, 17 Aralık 1903'te Georgia, Coweta İlçesi, White Oak adlı küçük bir kasabada doğdu. Gençliğinde aşçı, garson, gazeteci olarak çalıştı. Ömrünün büyük bir kısmını güney bölgelerinde geçirdi. Caldwell, diploma almamasına rağmen Erskine Koleji'nde eğitim gördü. Gençliği sırasında bir Presbiteryen bakanı babasıyla Güney'i dolaştı. Bu deneyim, daha sonraki çalışmalarının çoğunun temelini oluşturacaktır. 1929'da ilk kitabı olan hemen hemen yasaklanan Bastard'ı yayınladı . 1930'larda Maine'de ilk karısıyla bir kitapçı işletti ve şu anda en ünlü ve tartışmalı iki eserini üretti; Tütün Yolu (1932) ve Tanrı'nın Küçük Dönümlüğü. İkincisi çok tartışmaya neden oldu ve Caldwell'in tutuklanmasıyla sona erdi - Amerika'da serbest konuşma için çok fazla - ve daha sonra yasadışı tutuklama için onunla ilgili dava açıldı. 1939'da fotoğrafçı Margaret Bourke-White ile evlendi, ancak üç yıl sonra boşandı. II. Dünya Savaşı sırasında Caldwell Ukrayna'da yabancı muhabir olarak zaman geçirdi. Savaştan sonra San Francisco'ya yerleşti. 1987'de akciğer kanserinden ölümüne kadar yazmaya devam etti. Diğer eserleri arasında: - Journeyman (1935), - Yüzlerini Gördünüz (1937), - Temmuz 1940'ta Sorun , - All Night Long (1942), - Georgia Boy (1943) , - Yaylalardaki Bir Ev (1946), - Estherville Denilen Bir Yer (1949), - Call It Experience (1951), - Jenny By Nature (1951), - Yazın Son Gecesi (1963), - Annette (1973) ve otobiyografisi, - All My Might (1987).
Tam adı:
Erskine Preston Caldwell
Unvan:
Amerikalı romancı ve kısa öykü yazarı
Doğum:
Moreland, Georgia, ABD, 17 Aralık 1903
Ölüm:
Arizona, ABD, 11 Nisan 1987

Okurlar

23 okur beğendi.
307 okur okudu.
2 okur okuyor.
100 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Giderken dedi ki burada insanlar o kadar kötüleşmiş ki onlar için artık ne yapılsa boşmuş.
Hoş, kimi vakit bana öyle geliyor ki varlıklı kimse yoksula yardım etmez de yoksul nesi varsa, elinde avucunda bir şey kalmayana vermeye bakar. Öyle geliyor bana. Böyle olmaması gerek ama, varlıklıların vakti yok bizim gibi yoksullarla uğraşacak bence.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Tom: "Pazara ne hakkında vaiz vereceksin ? " dedi. "Bize bundan hiç sözetmedin yanılmıyorsam." "Ne hakkında mı vaiz vereceğim ? Günah hakkında. Ben hep günah hakkında vaiz veririm, Tom. İnsanların uzunca bir süre vaıza katlanmalarını istersen bundan söz açman şarttır. Günahlar ne kadar çok olursa, ne kadar büyük, ne kadar çirkin olursa insanların o kadar hoşuna gider. İnsanlara sevdikleri şeyleri anlatmak lazımdır. Ben insanların neyi dinlemekten hoşlandıklarını keşfettim, onlara istedikleri mavalı okuyorum."
Ben insanların neyi dinlemekten hoşlandıklarını keşfettim, onlara istedikleri mavalı okuyorum.
Sayfa 87 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
128 syf.
3/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Kitap birkaç sayfalık hikayelerden oluşuyordu. Ne yazık ki büyük çoğunluğu da son derece basit ve yavandı. Erskine Caldwell her ne kadar döneminde önemli bir yere sahipse de bu ciltte derlenen hikayeler bunun aksini gösterir gibiydi. Hemen hemen her hikayede bir yarım kalmışlık vardı. Bu yarım kalmışlık da kurgunun devamını okuyucuya bırakan tarzda değildi. Daha çok eksik bir yapıya sahip bir yarım kalmışlıktı. Tüm bunların yanında hikayelerde gerçekten akılda kalan, yoğun hisler beslenen karakterlerin olmaması da önemli bir eksiydi. Karakterler sanki günlük hayatta birkaç saniyeliğine gördüğümüz yabancı insanlar gibiydi. Bu yüzden de hikayelerin zihinde yer edinmesi de son derece güçtü. Kitaptaki mekan ve karakter seçimlerinin birbirine benzemesi de ister istemez çok tekrara düşüldüğünü hissettiriyordu. Kitabın çevirisine de değinmeden geçemeyeceğim. Önemli teknik hatalarla ve eksik bilgilerle doluydu. Maalesef pek tavsiye edemeyeceğim bir kitap.
Sıcak Nehir
Sıcak NehirErskine Caldwell · Varlık Yayınları · 19535 okunma
151 syf.
·
Puan vermedi
Bir dolandırıcının din adamı kılığına girerek saf köylüleri kandırmak için türlü türlü davranışlarını mı, bir din adamının saf köylüleri kandırmak için ya da saflıklarından yararlanmak için türlü türlü davranışlarını mı işleyelim? Anlatılanlar ilk seçenekteki kişiyi gösterecek bize ama kitapta da görüldüğü üzere hakkını vermek gerekir ki bir dolandırıcı olmasa bile Tanrı emirlerini vaaz ederken her türlü pisliğe de bulaşmış din adamları bulmak zor değil. Özellikle de sırtını Tanrı'ya dayadıkları zaman ellerinde silahın gücünü kpnuşmak bile yersiz. Çünkü bu güce inanan meyilli kişilerin boyunları bükülmekten başka bir şey yapamaz. Yasak ve günah diye avaz avaz bağırırken; kadınları taciz eden, alkole koşan, kumar oynayan ya da aldığı paranın kaynaklarından birinin kumar ve alkole dayandığını bilen, verdiği vaazdan bir çıkar bekleyen, yaptığı bu tür şeyleri kendi dini seçilmişliğine bağlayan, insanları cennet ve cehennemle tehdit eden, şeytan ismini her eylemin hem ön koşulu hem de bahanesi eden bu kişilerin her halükarda taraf bulması kadar kolay bir şey yok. Erskine Caldwell de bu ticari, sapkın zekayı mizahi bir dille anlatıyor.
Din Ticareti
Din TicaretiErskine Caldwell · Varlık Yayınları · 195814 okunma
193 syf.
·
Puan vermedi
Sanayi Devrimi dünyaya öyle bir hızlı giriş yaptı ki, insan yaşamına getirdiği kolaylıkla bir yana insan yaşamını altüst etmesi de çok hızlı ve derinden oldu. Biliyoruz ki bu devrim, toplumu daha da zenginleştirip daha da fakirleştirdi. Ücretli köleliğe bpyun eğmek zorunda kaldı insanlar. Tütün Yolu kitabı, Sanayi devriminde insanların fabrikalarda çalışmaya başladığı sıralarda kendi toprağına bağlı kalmak isteyen bir çiftçi(!)nin ve ailesinin hikayesi. Burada bu ailenin devrimle beraber yaşadıkları zor koşullar değil, devrimle beraber bu ailenin ne kadar tembel bir babaya, umursamaz evlatlara sahip olduğu gösteriliyor. Çocukların anne ve babalarını hiçe sayacak kadar aile kavramından uzaklaşması, babaannenin torunlardan tutun da gelin ve öz oğluna kadar evin bir köşesine atılması ve trajik ölümüne rağmen umursanmaz bir şekilde atılırcasına gömülmesi var satırlarda. Açlık içinde yaşamaya çalışan bu aile; toprak zenginlerince desteklerden uzak tutulur, komşuları tarafından umursanmazlar. Hatta ailedeki baba karakterinin Oblomovvari kişiliğinden dolayı da başlarındaki bu duruma 'hak ediyorlar' duygusu getirilir. Baba yapmak istediklerini bir plana döker ama her zaman son anda yapmaya üşenir bunları. Çocuklar lüks yaşama özenip evden kaçarlar ve sormazlar bir daha geldikleri yeri. Bir din bağnazlığı da vardır ki kitapta, Tanrı bu din içinde nasıl şekillenmesi gerekiyorsa öyle şekillenir. Bir toplum eleştirisi olarak bu kitap ayrıca sınıflar arası çatışmayı da gösterir. Yazar için Steinbeck benzetmesi yapılır. Mizahi yönüyle de kitap kendini bayağılıktan uzak tutar.
Tütün Yolu
Tütün YoluErskine Caldwell · Altın Kalem · 1981114 okunma