Ertuğrul Aladağ

Ertuğrul AladağFilvari Usta yazarı
Yazar
9.5/10
2 Kişi
10
Okunma
2
Beğeni
2.373
Görüntülenme

Ertuğrul Aladağ Sözleri ve Alıntıları

Ertuğrul Aladağ sözleri ve alıntılarını, Ertuğrul Aladağ kitap alıntılarını, Ertuğrul Aladağ en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih her zaman sorgulanmaya mahkümdür. Gelecek ancak bu şekilde yönlenebilir. Biz yapı ustası mimarlar bizden önceki yapıları öğrenirken o eski yapıların eksikliklerini de fark edebildiğimiz sürece gelişebiliriz.
Irkçılık köylerde yerleştirilmeye çalışılırsa tam bir felaket olur. Bu topraklar rezil olur. Ne uygarlık, ne mimarlık hiçbir şey kalmaz. Her yer vahşice yağmalanır. Genç Türkler Selanik'ten, uygar bir yerden geliyorlar. Ama Anadolu'yu tanımıyorlar. Nasıl bir tehlikeli oyuna girdiklerinin farkında değiller. Bu binlerce yıllık uygarlığın geliştiği topraklar ırkçılık, dincilik adına yok edilecek. Bu arada benim eserlerime de yazık olacak...
Reklam
Çekiçler yüzlerce taş düzeltirken kendileri de yıpranıyor, hatta bazen kırılıyordu. Demir nallar atın tırnaklarını koruyalım derken taş tarafından da yıpratılıyordu. Bu iki madde sürekli birbirine vurduruluyordu. Bazen taş, bazen demir yıpranıyordu. Ama eninde sonunda ikisi de yıpranıyordu. Neden bu iki madde birbirine vurduruluyordu? Birtakım insanlar için... Türkler ve Rumlar birbirine başkalarının çıkarı için vurduruluyordu. Almanya'nın, İngiltere'nin çıkarları için. Demir ve taş bunun farkında mıydılar? Hayır farkında değillerdi.
Şu 1915 Yılında
Sabahleyin güneş doğmadan kalkıp misafirliğe, kahvelere gider, sonra işe dağılırız. Yataktan kalkar kalkmaz işe gidilmez. Hayatı yaşamayı severiz biz Muğlalılar. Müslüman Muğlalılar da aynı şekilde yaşar. Günün başlangıcını, güneşin doğuşunu adeta kutsarız.
Sayfa 14
Unutulma, reddedilme korkusu...
Her güler yüzlü, saygılı Türk’ün selamı içime huzur veriyordu. Herhangi bir Türk biraz soğuk baksa, selam vermese kötü oluyordum. Bu kadar alıngan olmam hem yaşlılığımdan hem de Rumlar’a karşı alınan kötü tutumlardan dolayıydı. Yani unutulma, reddedilme korkusu...
Sayfa 30
Şu 1915 yılının karışık zamanında bile benden iş istiyorlar. Zoruma giden bir şeyler var... Ben ve arkadaşlarım Muğla’yı güzel yapılarla daha da güzelleştirdik. Başka yerlerde de yine Hıristiyan Rum mimarlar, yapı ustaları güzel eserler inşa ettik. Ne oldu? Neden, birden Hıristiyan ve Rum olmakla suçlandık. Dinimiz ve ırkımız nasıl oldu da birden öteki oldu? Bu işte Almanların parmağı olduğu kesin.
Sayfa 8
Reklam
"Haklısın, savaştan sonra ne onlar bizi ne de biz onları isteriz artık. Her şey biter. Biz kaybedersek her şeyimizi yitiririz. Nefret ve kin yüzyıllarca duygularımıza hakim olur. Türkler savaşı kaybederse bu kez de onların kini hiç bitmez. Evet, doğru söylüyorsun savaş fikri iyi bir şey değil."
"Kahrolası savaşlar. Her savaş hayatı cehenneme çeviriyor. Artık benim de sabrım kalmadı. Irkdaşlarımızın, dindaşlarımızın böyle ezilmelerine dayanamıyorum."
Kötü olan Türkler değildi, ırkçılık peşindeki insanlardı. Irkçılığı silah olarak kullanan, çıkarcı maşaları olan insanlar kötüydü. Kötü eğitim, eğitimsizlik, uyuşturulmuş beyinler, ırkçılık silahının düşünmeden kullanılması içindi...