Eyüp G. İsbir

Eyüp G. İsbirYönetim Bilimi yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
18
Okunma
0
Beğeni
1.610
Görüntülenme
Osmanlı İmparatorluğu Devrinde Ücret
Osmanlı İmparatorluğunda Orhan Gazi zamanında başlayan Tımar, zeamet ve has usulü, zamanın ücret rejiminin esasını teşkil ediyordu. Has, zeamet ve tımarların geliri, nitelik bakımından devletin kendisine hizmet edenlere ödediği birer aylıktan başka bir şey değildi. Ayrıca bugünkü profesörlere tekabül eden müderrisler mensup oldukları medresenin vakıf aidatı ile geçinir ve kadılarda iş sahiplerinden şeriye aidatı alırlardı.
Sayfa 94 - Yönetimi Bilimi 2
Atatürk de, başarılı ve devlet adamlığı vasıfları dolayısıyla karizmatik lider olarak kabul edilir; kişisel teşebbüs kudreti, tehlikelerden kıl payı kurtulma, çoğalan başarılar, halk nazarında artan sevgi gibi özellikleri Türk Devletinin siyasî, sosyal ve ekonomik kurumlarını yeniden kurmak şansını kendisine vermiştir. Atatürk'ün karizmatik liderlik vasfı, 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulmasıyla meşru otorite haline dönmüştür. Diğer bir deyimle karizmatik liderlik hukukî liderlik haline gelmiştir.
Reklam
Roma bile demokrasi hayatı yaşamıştır. Türk milleti, en eski tarihlerinde ünlü kurultaylarıyla, bu kurultaylarda devlet başkanlarını seçmeleriyle demokrasi fikrine ne kadar bağlı olduklarını göstermişlerdir. Tarihin son devirlerinde, Türklerin kurdukları devletlerde, başlarına geçen padişahlar, bu yönetimden ayrılarak despot olmuşlardır
İşte bu karar, Atatürk'ün sadece Türk Milleti için değil; fakat Dünya Milletleri için de nadir rastlanılan millî bir kahraman, eşsiz bir lider olduğunu ortaya koymaktadır
Lâiklik, yalnız din ve dünya işlerini ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demek-tir. Lâiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve büyücülükle mücâdele kapısını açtığı için, gerçek dindarlığın gelişmesi imkânını temin etmiştir. Lâikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanları ile gözlerinden perde kalkmamış doğu kavimlerinin fanatiklerinden başka kimse olamaz.
Bir kez daha hayran olduk
Atatürk 2. Dünya Harbi'nden 6 yıl önce şu önemli hususlara işaret etmiştir: "1. Dünya Harbi sonu anlaşmalarda etnik, jeopolitik ve iktisadî özellikler dikkate alınmadığı için yaşanılan sulh devresi bir mütâreke devresi niteliğindedir." "Avrupa'nın kaderini 70 milyonluk disiplinli bir millet olan Almanya tayin edecektir. Almanya, Rusya ve İngiltere hariç bütün Avrupa kıtasını işgal edebilecek güce sahiptir." "Harp 1940-1946 yılları arasında başlayacak, Fransa ve İtalya askerî bir varlık gösteremeyeceklerdir."
Resim