Dinlerin kimilerindeki başka inançları hor gören hoşgörüsüz bağnazlığı ayıplamaktan da geri durmamışlar: Zaten bu bağnazlık, bu dinlerin kendilerini yıkmak gibi bir eğilim göstermekte. Sevgi duygusunun kendisi bile, bu hınç karşısında hınç duyulmasını emreder.
Dinleri tanıtıp anlatmak kadar sevdirmek amacını da güden bir kitap olduğu için beğenmedim. Sevdirmeye çalıştığı da semavi dinler. Pek önermem daha iyi kaynaklar mevcut. Kendinize Eliade okumak gibi bir iyilik yapabilirsiniz.
İlkel insanlardan yirminci yüzyıla mülkiyet fikrini işleyen bu eser, bu kavramın nasıl zamanla değiştiği ve geliştiğini ortaya koymaktadır. Yazar Fransız olduğu için daha çok batı merkezinden yazılmış bir eser olsa da kendi fikri dünyamızı şekillendirmede önemli olabilir. Tavsiye ederim.
Kitap tarihten bu günah kadar tespit edilen dinleri ele almış. Yazar, insanlıkla beraber oluşabilecek inançları veya elde edilen bulgular ışığında nelere inanabilecekleri konusunda kendince yorumlardan kaçınıp genel kabul gören inanç sistemlerini ele almış. Adi üstünde dinler tarihi demiş inançlar tarihi değil. Yazar da haklı.
Yazar dinleri, tespit edilen ve çeşitli bilim çevrelerince doğrulanan gerçekleri ele alarak yazmış. Su din şu tarihte şu kişi tarafından şu topraklarda ortaya çıkmış ve şu kişilerce başka bölgelere yayılması sağlanmış; su kisilerce degisirilerek su din adını almis sonrasında da şu nedenler tarafından zarar görmüştür gibi bir yaklaşım var. Ayrıca bir kaç tane araştırmacı yazarın görüşlerini paylaşarak ufakta olsa indirekt yorumlar getirilmiş. Bunun disinda ozellikle semavi dinlerin ilk cikis noktalari konusunda pek tatmin edici hususlar yok.
Dinleri tanımladıktan sonra bir kaç sayfayı geçmeyen yorum bölümü var. Bu bölümde inancin nasıl din olarak tanımlanabilecegi, dinlerin temelinde yatan şeylerin ne olabileceği, birey ve toplumun bu inanç sistemleri içerisindeki rolleri ele alınmış.
Kitabın orjinalinde yer alıp da çevirmen tarafından cevrilmeyen islamiyetin kitapta yer almadığı bir cok kisi tarafindan dile getiriliyor.
Kitap genel olarak fena değil. Dili biraz tek duze gibi. Yani inis veya cikislarin olmadigi tek notadan olusan bir ses gibi... her neyse, araştırarak bulabileceğiniz bilgileri derleyip toplayıp size sunuyor. Okadar. Iyi okumalar.
Kitap başarılı yorumlar içeriyor, daha kapsamlı kitaplar elbette var. Ancak sayfa sayısı ile sunduğu bilgi yeterli öncesinde kuran, İncil ve Tevrat okumanız faydalı olur. Keşke yorumlardan korkup İslam bölümünü içerikten çıkarmasalardı.
Totemizm,animizm, mısır, hint,çin, japon, iran, batı asya dinlerini, helen ve roma dönemi ile ilahi dinlerden yahudilik ve hristiyanlığı özet olarak işlemiş. Kitabın orjinalinde dinimiz var ancak çevirmen yer vermemiş.
#Allahkitabınızıversin
#BilgiyleKalın
#okuduğunkitabıpaylaş
#felicienchallaye
Japon kültürünü seviyorum. Bir japon mutfağı hitap etmiyor. Noodle, haşlanmış pirinç değişik adı var şimdi bilmiyorum. Bir de sebzeli mantısı. Onun dışında börtü böcek. Farklı inançları kendi bünyelerine alarak kültür oluşturmuşlar. Dünyadaki yaşam biçimleriyle şaşırtan japon insanı ve japon kültürü ile ruhlarını yansıtıyorlar bize. En tuhafı da bizim matem rengimiz siyah, japonların ise beyaz. O ruhu ve kültür ilginizi çekiyorsa mutlaka okumalısınız. Insanları sevecen ve sempatik geliyor bana, bu 4. kitapmıs. En baştan başlamak lazım
Japon EfsaneleriFelicien Challaye · Okyanus Yayıncılık · 19975 okunma
Elimde tuttuğum bu kitap 1972 basım.Bu kitap basıldığında ben henüz bu dunyaya gelmemisim.Yapraklari sararmış,kaç kişi okudu bilinmez ama farklı farklı kalemlerle cümlelerin altı çizilmiş.Seviyorum böyle kitapları.Karsimda bir kitaptan daha çok sanki bir ruh var.Eski solmuş,sararmış fakat hala çok canlı...
